Başbakan Erdoğan, bu sütunda zaman zaman yer bulan soruyu dillendirdi:

“Terör bittiğinde MHP’den geriye ne kalır?..”
Sahi ne kalır?..
MHP’nin resmi internet sitesine girip hangi alanlarda ne gibi çalışmalar yaptıklarına baktım…
İnanılır gibi değil!..
“Tarım Raporu”nun sonuncusunu taaa Nisan 2011’de yayınlamışlar.
İki sene önce!..
Oylarının büyük bölümünü “tarım kesiminden” alma durumundaki bir parti, nasıl olur da “iki senelik” bir “ihmale” imza atar!..
Nereye el atsan dökülüyor partide.
Dış Politika’da onca gelişme oldu, Orta Doğu’da dengeler tamamen değişti, Arap Baharı, Suriye’de yaşananlar vesaire…
MHP’nin bu alandaki çalışmalarına baktık…
Taaaa Ocak 2011’de bir “Filistin Raporu” hazırlamışlar.
Tek kayıt var, o da bu!..
Yine iki senelik bir ihmal!..
Adalet mi?..
O tam felaket; MHP’nin resmi internet sitesindeki tek rapor 2005 yılına ait!..
Yolsuzluk?..
Şöyle bir kayıt var:
“AB İlerleme raporlarında yolsuzluk… 2007, 2008, 2009 yılları…”
Nisan 2011’de bunu hazırlamışlar, yolsuzluk konusundaki “en son kayıt” bu!..
Onun da kaynağı AB!..
Neredeyse bütün alanlarda böyle durağanlık var.
Sadece “ekonomi raporları” güncele yakın.
Demek ki küçük bir ekip çalışıyor diğerleri yatıyor!..
Sanki, “kasetler ortaya çıktı çıkalı” doğru dürüst çalışma yapmıyor MHP…
Ya da yapıyor da, birileri “resmi” sitesine koymayı unutuyor!..
İkisi de felâket!..
¥
Yani…
Sen Meclis’te hatırı sayılır grubu bulunan bir partisin.
Muazzam, muhteşem, ultra lüks bir genel merkez binan var.
Gariban ülkücüler, iki oy daha fazla çekebilmek için bin gayret sarf ederken senin o muazzam genel merkezindekiler ne yapıyor?..
Türk Büyükleri oralarda cirit mi atıyor?
¥
Sen  “boş” bırakırsan meydanı…
Başbakan Erdoğan da sorar böyle…
“Terör bittiğinde MHP’den geriye ne kalır?..”
Gel de cevap ver?
MHP nedir?..
Ekonomi alanında sağlam projeleri olan bir parti midir?..
Dış politika, sosyal politikalar, sağlık?..
Tabloyu yukarıda arz ettik; MHP, PKK terörü bittiğinde bitecek bir parti haline gelmiştir…
Getirilmiştir maalesef!..
¥
MHP’ye bir şekilde gönül vermiş kardeşlerimizin ne kadar dertli olduklarını biliyorum.
Sağ Kemalist Devlet Bahçeli’nin bile alternatifini üretmekte güçlük çeken MHP’nin “güç” kazanması toparlanması ne yazık ki, ne acı ki “yeniden kan dökülmesine” bağlı.
Terör tırmanırsa oy gelecek, tırmanmazsa oy gidecek!..
Denklem bu!..
Grup toplantılarındaki havaya bakıyorum; PKK terörünün kan döktüğü günlerde yapılanlar çok daha renkli, hareketli hatta maalesef ‘neşeli’ geçiyor…
Şehit haberlerinin kesildiği şu günlerde ise hayli gergin, hayli öfkeliler.
Bunun sebebi belli; Devlet Bahçeli ve ekibinin ayakta kalabilmesi, terörün devamına bağlı.
¥
Bu tespit ve değerlendirmelerimin yanlış olduğunu söylemenin, bana karşı çıkmanın bir anlamı yok.
Ben söylemesem de gerçek bu…
“Vur de vuralım, öl de ölelim!” sloganları, içteki bunalımın dışa yansımasından başka bir şey değil.
¥
Amma ilginç;  Sağ Kemalist Devlet Bahçeli içerideki bunalımı “sokağın sesiyle” bastırmaya çalışırken, Sol Kemalist Kemal Kılıçdaroğlu da iyice dağılmış durumdaki partisindeki sesleri bastırmak için resmi, gayri resmi disiplin mekanizmalarını harekete geçirmek durumunda kaldı.
CHP’nin “Kan dursun!” diyen Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, Kemal Efendi’nin ‘isteği’ üzerine görevinden istifa etti.
Uşak vekili Dilek Akagün Yılmaz da “disipline” sevk edildi.
“Düşünen kadınlar” susturulurken,  kadın hakları savunucusu CHP’li dernekler nerede, filan!..
¥
Amma mevzu değil mi?
Şehit haberleri geciktikçe “bunalım” artıyor her iki partide!..