Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

En değerli varlığım

En değerli varlığım

Bir hanımefendi, çocuklarıyla ilgili duygularını şu cümleleri ile ifade etti: “Eşim Almanya’da çalışıyordu, ben burada yalnızdım. Ailemin de desteği ile üç hayırlı evlat yetiştirdim. Eşim yurtdışında yeni bir evlilik yaptı ve bizi terk etti. Bu zor günleri çocuklarımla birlikte atlattım. Şu an maddi olarak hiçbir şeyim yok. Ama dünyanın en zengin insanıyım. Üç hayırlı evlat yetiştirdim. Üç ayrı dünya. Allah sevgisi ile büyüttüm onları. Bu dünyada daha büyük bir zenginlik olabilir mi? Allah beni onlarla imtihan etmesin…” Bir annenin çocuklarıyla ilgili duygularını aktarırken, onların kendisi için en büyük değer olduğunu ifade etmesi son derece anlamlıydı. Çünkü bugün kadının iş istihdamı, tahsil durumu, özel yaşamı ve toplumsal konumu sıklıkla dillendirilirken, annelik kavramı yoksullaştırılıyor. Bu aile için olduğu kadar toplum için de büyük zarardır. Zira annelik kavramını yoksullaştırdığınızda zayıf ve çelimsiz nesiller ortaya çıkacak ve bu nesiller bir başka sorunun odağında yer alacaktır. O yüzden anneliğe yapılan her saldırı aslında toplumun bağrına atılmış bir mermidir.

Günümüz kadınları, anneliği kendileri için bir yük olarak görüyor ve çocukları ile sağlıklı ilişkiler kuramıyorlar. Popüler söylemlerin esintisine kapılan kadınlar, hayatın merkezine kendi egolarını ve egolarını tatmin edecek araçları koyarken çocukları ilgisizliğe ve yalnızlığa terk ediyorlar. Bu kadınlar, arkadaş ilişkilerini, iş yemeklerini, iş toplantılarını, tanışma çaylarını, eğlence saatlerini, tatilleri, seyahatleri özgürlüğün bir parçası olarak tanımlarken çocukla geçirilecek vakti en değersiz vakitler olarak görüyor. Çocuklarına istedikleri her şeyi alıyorlar, harçlıklarını her gün arttırıyorlar ve vaatlerde bulunuyorlar. Ama alınan hiçbir şey çocuğun anneye olan ihtiyacını gideremiyor.

Bu çocuklar duygusal olarak anneden kopuk ve uzak yaşıyorlar. Büyüdüklerinde ise onu huzur evine terk etmekte bir sakınca görmüyorlar. Aralarındaki buz dağı bunu makul gösteriyor.

Yukarıdaki annenin de ifade ettiği gibi bir insanın en büyük onuru yetiştirdiği hayırlı evlatlardır. Dünya üzerinde sahip olduğumuz her şey, ölümle birlikte geçerliliğini kaybeder. Geride bıraktığımız hayırlı evlatlar ise, insanlığın erdem ve faziletlerini yeşertmeye devam ederler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi