Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Bugün de muhtaç olduğumuz bazı ilkeler

Bugün de muhtaç olduğumuz bazı ilkeler

Resmi tarihe göre padişahlar milletin işiyle ilgilenmezler, milleti umursamazlar, sarayın dört duvarı arasında, milletten habersiz olarak, zevk-safa içinde yaşarlar…

Bakalım öyle mi?

Fatih Sultan Mehmed, Mahmut Paşa’yı vezir-i âzamlıktan (başbakanlık) uzaklaştırdıktan birkaç sene sonra, tekrar aynı makama getirmek isteyince, Mahmud Paşa dayanamaz, Padişah’ın affına sığınarak, sebebini sorar:
“Devlet aynı, Hünkâr (Padişah) aynı, fakir (kendisi) aynı; peki bu azledup tekrar nasbetmenun hikmeti n’ola?”
Padişahın cevabı ibret vericidir: “Arnavutluk’ta Nasuh Beyin ahaliye zulm ve gadr ittüğün duyduk. Eğer bundan haberin yoğ ise, memalik ef’alinden (memlekette olup bitenlerden) gaflettesün (habersizsin) dimektur. Haberin var da def’i yolun tutmamış isen, (haberdar olduğun halde tedbir almamışsan) zulme rıza ittün sayılur. Ne gaflet, ne de zulm ile vezarette (bakanlıkta) muvaffak olunamaz. Vezir olana kemâl (olgunluk-beceriklilik) lâzımdır. Vezarette kemalât olmazsa, umran ve imâret de olmaz. Seni anın içün azlettuk. Lâkin senden elyak (daha lâyık) vezir bulamaduğumuzdan tekrar nasb eyledük (atadık).”
Mahmud Paşa bu cevap karşısında Padişah’ın haklı olduğunu kabul etti ve uzatılan mührü alıp tekrar sadrazam oldu.
Kısacası “Vezarette kemalât” aranır! “Vezarette kemalât olmazsa, umran ve imâret de olmaz.” Sadece “zeval” olur.
“Vezarette kemalât ”bugün de muhtaç olduğumuz bir husustur.
Kâmil insan, “maslahat icabı” makamını kaybettiğinde, bunu olgunlukla karşılayabilen insandır.
Oysa günümüzde görevden alınan bazı bakanların bunu sorun yaptıklarını ve haksızlığa uğradıkları yolunda bir izlenim vermeye çalıştıklarını görüyoruz.
Oysa ortada haksızlık yok, görev değişimi vardır. Malum: “Mahkeme kadıya mülk değildir!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi