Yener Dönmez

Yener Dönmez

PKK’lı Aktivistler!

PKK’lı Aktivistler!

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nda görüşülen Türkiye siyasi denetim raporu kabul edildi.

Türk delegasyonundan CHP milletvekilleri Deniz Baykal ve Gülsüm Bilgehan rapor lehinde oy kullanırken, AK Parti milletvekilleri Mevlüt Çavuşoğlu, Şaban Dişli, Tülin Erkal Kara, Pelin Gündeş Bakır, Burhan Kayatürk ve Ahmet Türkeş hayır oyu kullandı. AK Parti Milletvekili Nursuna Memecan ve CHP Milletvekili Haluk Koç ise çekimser oy kullandı.

Raporu önemli kılan şey BDP’li Ertuğrul Kürkçü’nün verdiği önerge. Kürkçü’nün kabul edilen önergesiyle üç kritik değişiklik oldu raporda:

1- “PKK’lı teröristler” ifadesi “PKK’lı aktivistler” olarak değiştirildi.
2- “PKK terörizmi” ifadesi “çatışma” olarak değiştirildi.
3- “Türk kurumları ve Türk halkı” ifadesi “Türkiye vatandaşları ve kurumları” olarak değiştirildi.

Bu çok tehlikeli ve tuzak üç değişikliği içeren raporun tamamına CHP’li Baykal ve Bilgehan “kabul” oyu verdiler.

Baykal daha sonra yaptığı açıklamada, “Raporun sonuç oylamasında kabul oyu vermiş olmam, önergelerle yapılan bu eklemeleri kabul ettiğim anlamına gelmez” demiş.

İçinde bu kabul edilemez ifadelerin bulunduğu raporun tamamına oy vereceksin sonra “o anlama gelmez” gibi tuhaf bir açıklama yapacaksın.

Hoş DPI müdavimi Memecan’ın diğer tarafları da sıkıntılı bu rapora neden çekimser kaldığını anlamış da değilim ya!

CHP’li iki ismin kabul oyu vermesinden daha önemli bir durum var. Rapordaki bu üç ifade, aslında bir erken uyarıdır.

BDP’liler şuan harıl harıl AB koridorlarında PKK’nın terör örgütü listesinden çıkartılması için çalışıyorlar, Avrupa’da yerleşmiş lobileriyle birlikte.

Görülüyor ki, AB küçük küçük adımlarla bunun alt yapısını oluşturmaya başladı.

PKK’nın terör örgütü listesinden çıkması altından zor kalkılacak bir fatura oluşturur.

PKK parasının özgür dolaşımından, uluslar arası hukuk açısından ilerde ortaya çıkartacağı duruma kadar.

Türkiye bu konuda dikkatli olmalı.

Bence Egemen Bağış her fırsatta AB yetkilileriyle polemiğe gireceğine, bu durumu toparlamak için çalışmalı.
AB Bakanlığı’nın bürokratları en az BDP’liler kadar AB koridorlarında “lobi” için olmalı.

Mevzu sadece AB’ye girip girmeme mevzusu değil. Türkiye’nin dünyanın her tarafında güçlü bir lobisi olmalı.
Osmanlı bile en güçlü zamanında Avrupa’nın her yerinde güç ve imkan sahipleriyle aşırı sıkı ilişkiler içerisindeydi.

Sıkıntılar yaşasa da AB hem ekonomik hem de siyasi bir anlam ifade ediyor ve milyonlarca vatandaşımız o coğrafyada.

BDP’lilerin AB nezdinde yaptığı temaslardan yüksek verim aldıkları ortada. Bence AB Bakanlığı’nın gündeminin birinci sırasında müzakerelerin bilmem kaçıncı faslı değil, bu olmalı.

Mevcut sükunet ortamında BDP/PKK cephesi boş durmuyor.
Kazanımlarımızı kaybetmeme ve ilerletme adına biz de boş durmamalıyız.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Yener Dönmez Arşivi