Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İşçi Taksim’e ulaşamadı münafıklığı

İşçi Taksim’e ulaşamadı münafıklığı

Eğer bu ülkede devlet ve millet düşmanı münafıklar, münafıklık mesleklerini yapmamış olsalar, memlekette pek çok işin yolunda gittiğini görebiliriz.

Devlet ve millet düşmanlığında sınır tanımayan ve insanların gözlerinin içine baka baka, münafıklığın her türlüsünü icra eden bir kısım medya; “ak”ı “kara,” “kara”yı “ak” gösteriyor.
Tüm dünyada bir bayram olarak kutlanan 1 Mayıs, bizde “organizeli teröre” dönüştürülüyor. Haksızlık etmemek için istisnaları hariç tutalım.
Hatta bu yıl Komünist Partisi bile Taksim’deki teröre bulaşmamak için, Kadıköy’de kutladı ve bayram ettiler.
Vatana ve millete hizmet etmeyi bir değer yargısı olarak kabullenen ve inanan Hak İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalar da “insanca” kutladılar.
Memleketimizin başka yerlerinde de yine insanca ve bayramca kutlamalar oldu.
“Peki, Taksim’de ve başka yerlerde çıkan bazı olaylar neydi?”
Eğer bu soruyu, benim çocukluğumda bilge bir nene vardı. Adı Satı idi. Ona sorsaydım derdi ki; “münafıklıklarından.”
¥
Şimdi Taksim’e gelip de olay çıkaranların kimlik ve kişiliklerini bir tarafa bırakalım. Her vatan ve milletsever insan, onların neci ve kimler olduğunu pekâlâ bilmektedir.
Gelelim esas Taksim’deki olay çıkaranları, işçi gibi gösterip; devlete yüklenen, hükümete yüklenen ve münafıklıkta sınır tanımayan bir kısım medyanın yaptıklarına.
1 Mayıs günü Hasan Aksay ağabey ile yayın kurulu toplantısına katılmak üzere gazeteye gittik.
Mecidiyeköy’de trafik hakikaten felçti. Çünkü Taksim’den itibaren Mecidiyeköy’e kadar olay çıkaran ve içlerinde bir tek işçi olmayan teröristler, ortalığı perişan etmişlerdi.
Bu şartlarda gazeteye gittik ve Mustafa Bey’in odasına girdiğimizde, Mustafa Bey televizyondan haberleri izliyordu.
-“Yahu ağabey” dedim, “Bu münafıklardan başka izleyecek kanal yok mu ki, haberleri bunlardan izliyorsunuz.”
Çünkü haberleri sunarken ve hatta başka haberleri de verirken, sürekli polisi kötülüyor ve ekranın altında devamlı şu yazı duruyordu. “İşçi Taksim’e Sokulmuyor.”
Mustafa Bey de dedi ki;
-“Öyle diyorsun ama haberde objektif olduğunu zannettiğin kanallar da aynı bunlar gibi güvenlik güçlerini kötüleyip, halkı tahrik ediyorlar.
Hatta Başbakanın gözdesi gazetenin haberine bak. ‘Taksim’de İnat Gerginliği’ diye manşet atmış. Terör yanlılarıyla Başbakanı aynı kefeye koyup, iki taraf ta inatçı diyor.” Geçelim.
¥
Evet, malum münafık medya, Taksim’e çantalarında taşlar, sopalar ve yangın bombalarıyla gelen teröristleri görmezden geldi ve sadece biber gazını gördü.
İlginçtir, hangimizin başına bir iş gelse, hemen polise koşarız ama birimiz de çıkıp;
-“Yahu polis insanların can ve mal güvenliği için canını ortaya koyuyor. Biber gazını görenler, kiralık teröristleri niye görmüyor” demiyor.
Bu münafıklık illeti; fertleri, milletleri ve devletleri mahveder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi