“Ahlaksızlıkmış!” Ne Ahlaksızlığı “Allahsızlık”
Helal süt emmiş kişilerde siyaset; “insanlığa hizmettir.” Haram süt emmiş şahıslarda ise “ihanettir.”
Sağ kulağına ezan, sol kulağına kaamet getirilen insanlarda siyaset; “toplumu kucaklamaktır.”
Sağ kulağına ezan, sol kulağı kaamet fayda etmemiş bireylerde ise siyaset; “toplumu ötelemektir.”
Bir aile bütünlüğü içerisinde yetişmiş insanlarda siyaset; “vicdan ve vefa” duygusu ile yapılır.
Aile bütünlüğü içerisinde yetişmemiş, ahlaktan yoksun insanlar da ise siyaset; “cüzdana ve nefse” hizmet eder.
Dünyanın her yan ve yöresinde durum böyledir. Din, dil, ırk fark etmez.
Yalnız helal ve haram kavramını sadece Müslümanlıkla bağdaştırmayalım.
Diğer inançlara mensup insanların içerisinde de helal ve harama dikkat edip, vicdanıyla hareket eden milyonlarca dürüst insan var.
Müslüman olup da “sahtekârlıkta, yalancılıkta, iftirada, faizde veya bilumum gayrı ahlaki meseleler” içerisinde yüzen milyonlarca insan bulunabilir.
Yani meseleye inançlar çerçevesinde bakmamalı. Neyse Reyhanlı hadisesine gelecektim.
Reyhanlı’da can pazarı yaşandığı ve kan aktığı saatlerde, tuzu kuru bir kısım çevreler, Başbakan’ın tabiriyle “ahlaksızlıklarını,” “vur patlasın çal oynasın” mayalı medyanın sayesinde sıcağı sıcağına sergilemişlerdi.
Ahlaksızca yorumlar ve açıklamalar peş peşe geldiğinde, aklıselim insanlar hep şunu söylüyorlardı:
-“Bunların nasıl bir genleri var, hiç mi vicdan sahibi değiller. Reyhanlı’da yüzlerce can yanmış, bunlar siyasi kavga ve kargaşa peşinde.”
Silahlı ve bombalı teröristler Reyhanlı’da iş başındaydı, silahsız teröristler de medya aracılığıyla acıyı daha da büyütüyordu.
Bir süre sonra Başbakanın feryadı yetişti milletimizin imdadına. Başbakan dedi ki;
-“Daha cenazeleri kaldırmadan suçluları koruyarak, hadiseyi siyasi bir rant meselesi haline getirmek, en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır.”
Ne ahlaksızlığı Allah aşkına Sayın Başbakan, “Direk Allahsızlık.” Bunların tuzu kuru. Her zaman can ve kan üzerinden tüm acılarımızı siyasi malzeme yapmıyorlar mı?
Başbakanın söylediklerini dikkatli okumalı. Terör örgütünü ve bu büyük acıyı siyasi malzeme yapanları iyi tarif etti ve aynı kefeye koydu. Ne dedi Başbakan;
-“Birilerinin Şam’daki canilerle gönül bağı olabilir. Birilerinin terör örgütleriyle muhabbeti olabilir, birilerinin mezhep çatışmasına ellerinde körükle gitme niyeti olabilir. Ama biz buna izin vermeyeceğiz.
Biz bu saldırganları, bu Türkiye düşmanlarını, Türkiye üzerine kirli hesapları olan bu alçakları asla sevindirmeyeceğiz.
Bunların, Türkiye içindeki ellerini ovuşturarak, ‘oh oldu’ diye fırsat kollayanlarını sevindirmeyeceğiz. Birbirimize daha fazla kenetlenecek; bir olacak, iri olacak ve evvel Allah diri olacağız.
Suriye kaynaklı saldırıları, Türkiye’nin Suriye politikasıyla bağdaştırmak sorumsuzluktur. Türkiye Suriye’de yaşananlara tepkisiz kalsaydı da bu saldırılar yine gerçekleşecekti.
Çünkü bu saldırılar Suriye politikamıza yönelik değil, bölgede güçlenen, büyüyen Türkiye’ye yönelik saldırılardır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.