Çankaya Üniversitesi’nde iş var!..
Türkiye tam da işaret ettiğimiz istikamette ilerliyor.
İşte, yine bir “not artışı” geldi.
Standard & Poor’s ve hemen ardından Moody’s.
•
Zihniyeti hâlâ İki kutuplu dünyanın şartlarına asılı kalmış “gerici” unsurlar ne derse desin Türkiye büyüyor…
Gençlik ve Spor Bayramı kutlanacak ya, tam sırasıdır diyelim ve gençlerimize her türlü “gerici” akımdan uzak durmalarını tavsiye edelim.
¥
Türkiye gelişiyor ve fırsatlar katlanarak artıyor.
¥
Milli görev; Türkiye’nin bu hızlı ilerleyişine katkıda bulunmaya çalışan her müesseseyi tanıtmak ve hayırlı çalışmalarını arttırarak devam ettirmeler için teşvikte bulunmak.
İdeoloji filan bir kenara, ille de liyakat.
İşte, Türk Hava Kurumu, Osman Yıldırım Paşa’nın başa gelmesinden sonra bir Üniversite kurdu.
Rektörlüğe de, civa gibi bir genci, Prof. Dr. Ünsal Ban’ı getirdi.
Bir zamanların “deri bağırsak” peşinde koşan yapısı, yeni yönetim anlayışıyla, dünyanın en saygın havacılık ve uzay üniversitelerinden birini ülkemize kazandırdı.
İki senede büyük mesafe.
Böyle ideolojik bağnazlıktan kurtulup ilime, bilime asılan yapıları teşvik etmeyi görev bildik…
Ve bu bilinçle, Bölge Koordinatörümüz Şakir Kurter, yardımcısı Şükrü Taylan Darıcıoğlu ve bendeniz, Çankaya Üniversitesi’ne gittik.
Rektör Burhanettin Güvenç Hoca’nın önderliğindeki Üniversite hayli zamandır dikkatimizi çekiyordu.
Bir zamanların üniversiteleri malûm…
Kışla misali çerçeveler içinde, koca göbek, sert bakış sözde hocalar filan; öyle milletten, esnaftan kopuk yaşayıp giderlerdi.
İşleri güçleri kılık kıyafeti müsait olmayan öğrencileri avlamak, siyasi görüşü farklı üniversite elemanlarını kaydırmak, üniversite kaynaklarını hortumlamak ve hortumlatmak olan bu “kalın ense, kallavi mabat” takımı şimdilerde perde gerisinde.
Ön plana çıkan ise farklı bir üniversite anlayışı…
¥
Çankaya Üniversitesi, acayip işler yapıyor bir süredir…
Hep lafta kalan “üniversite-sanayi” işbirliği idealini, binbir zahmetle gerçekleştirdi bu ekip.
Rektör Prof. Dr. Burhanettin Güvenç, üniversiteyi, “rüzgarı da hesaba katarak” dizayn eder etmez, Ankara’nın Ostim, Siteler gibi esnaf diyarlarına yöneldi.
Üniversite hocalarını karşılarında gören esnaflar, ilk zamanlar “Var bunda bir iş” modundaydı.
“Dur bakalım, bunlar işbirliğinden filan bahsediyorlar ama sonunda ne numara çıkacak!..”
Birçok kötü örneğe tanıklık etmiş olan
esnaf, haliyle işkilli…
Kaşları kaldırmış;
“Bakalım sonunda kaç para isteyecekler!” havasında dinliyor.
Biraz da, “Profesör, doçent çok konuşur ama üç kaz versen güdemez!” kanaati hâkim…
Burhanettin Hoca ve arkadaşları ne dese boş…
İşte, böyle altı ay uğraşıyorlar ikna için…
Akademisyenler anlattıkça, karşı taraftan fıkralar geliyor…
Ya sabır, ya sabır…
Sonunda bir grup esnafı ikna ediyorlar işbirliğine…
Hocalar, hergün üniversite aracıyla gidiyor işyerlerine, ihtiyaç duyulan her türlü alanda bilgi ve organizasyon desteği sunuyor…
O esnafların iş kapasiteleri artıp, iç problemleri azalınca Çankaya Üniversitesi’ne ilgi büyüyor…
İlk etapta 11 kişi ile başlayan süreç, 111, 1111, böyle gidiyor…
Üniversite bu işten de beş kuruş para almıyor…
Sayın Rektör Burhanettin Hoca’nın, böyle bir hizmeti bedava veriyor olmasının sebebini merak edebilirsiniz…
Çok basit:
-Öğrencilerinin pratik yapması için esnafın sahip olduğu teçhizatı üniversite bünyesinde oluştursa, dünyanın parası. Esnafa yardım karşılığında öğrencilerinin alanlarında pratik yapmasını sağlıyor Hoca.
-Bir de, üniversite piyasaya açıldıkça daha fazla tanınıyor… Öğrencileri pratik yaptıkça daha iyi yetişiyor. Tanınmışlığını arttıran ve öğrencilerini piyasaya hazır halde mezun eden Üniversite’nin tercih edilirliği artıyor. Gelirleri artıyor. Rektör ve diğer çalışanlarının da başarısı tırmanıyor.
¥
Herşey para değil oğlum…
Önce iraden, azmin olacak, projen olacak…
Bir işi parasız yapsan da para gelir seni bulur!..
¥
Çankaya Üniversitesi gibi yapılar, Türkiye’nin gücüne güç katıyor…
Ve ülkem, milletinin derdini dert edinen Hocaları alkışlıyor.