“İnsana Ulaşmak”
Elimde güzel bir kitap var. Kapağıda çok güzel; çikolata rengi üstünde kamış kalem, mürekkep kutusu ve güzel bir hüsnü hat örneği. Ukde yayınlarından çıkmış. 288 sayfa, orta boy bir kitap.
Bu kitap, son zamanlarda eksikliğini iyice hissettiğimiz davet ve tebliğ aşkı ile “İslam Davamızı” yeniden gündeme getirmek, içimizde küllenen davet ve tebliğ ateşini şöyle bir karıştırarak yeniden alevlendirmek, bu konudaki his ve heyecanlarımızı daha bir coşturmak, aşk ve şevkimizle beraber bilgilerimizi de canlandırıp tazelemek için yazılmış.
Böylece Allah Teâlâ’nın aziz dinine insanları davet için yeniden ayağa kalkmakta küçük de olsa bir destek sağlamak, kendi çapında buna bir vesile olmaktır amacı.
Görüyoruz ki zamanında, geçmişte Yahudi ve Hıristiyanları saran ve haktan saptıran “dünyevileşme” arzusu ve dünya şehvetlerinin sevgisi bizim de nefislerimize işlemiş, kalplerimize kök salmış durumdadır. Buna cehalet ve bunu teşvik eden yürürlükteki İslam dışı sistem ve yönetimlerin yönlendirmesini de eklersek, hayatımızdan İslam daveti neredeyse tamamen çıkmış durumdadır. Bütün yeryüzünde bile sanki çapına layık bir İslam’a davet hareketi sanki yok gibidir. Bu, Ebu Eyyub el-Ensarî hazretlerinin muhteşem tefsiriyle “kendimizi ellerimizle tehlikeye atma”nın ta kendisidir.
Oysa “Allah’a davet ve İslam’ı tebliğ” bizim varlık sebebimizdir. Bizim izzetimiz, şerefimiz ve üstünlük sebebimizdir.
Kitabın yazarı diyor ki: “Yıllarca öğretmenliğimin yanında camilerde vaaz verdim, çeşitli mekanlarda cemaatlere sohbet ettim, halka konferanslar, gençliğe seminerler verdim. Gördüm ki ne öğretmenlerimiz, ne imamlarımız, ne öğrencilerimiz, ne de halkımız, çoğunluk itibariyle ciddi olarak okumamaktadırlar. Okuyanlar da çoğunlukla renkli gazetelerde siyaset, magazin veya spor okumakta, benzer konularda yazılan güncel kitaplar, kısmen de roman okumaktadırlar. Bilimsel ve akademik kitapların okunma şansı zaten yok. O, ancak kendi dünyasında dolaşan bir değer maalesef. Okunanlar ise, daha çok kısa, anlaşılması kolay ve basit, görsel ve magazin yanı ağır basan, güncel ağırlıklı kitaplar veya reklamı bol olanlardır.
Bilgisayar, evlere amacından çok uzaklaşmış olarak, sanki bir “atari” gibi oyun için, ya da eğlence ve müzik aleti olarak girmiştir maalesef. İçindeki ciddi bilgiler kimseyi pek ilgilendirmiyor gibi.
Bunu böyle görünce, okunma arzusundan çok, faydalı olma amacıyla, ben de yazdıklarımı kolaylaştırma yoluna gitmek istedim. Bu ve başka kitaplarımda vermek istediğim manayı, daha canlı ama hafif, sıcak ve samimi bir üslup olan sohbet havasıyla ve kıssa, gerçek hikaye, haber ve olay ağırlıklı sunmak istedim. Ne derece başarılı oldum, bilmiyorum. İşin görsel yönü ise artık bu kitapları basanlara kalmış.
Çalışmalarımızda ayetlerin meali için Suat Yıldırım’ın mealini tercih ettik. Diyanet Vakfı’nın bir komisyona hazırlattığı mealden de çok istifade ettik. Tefsirlerden el altı kitaplarımız ise, yerlilerden Elmalılı Hamdi Yazır’ın “Hak Dini Kur’an Dili” isimli tefsiri ile Diyanet’in “Kur’an Yolu”, tercümelerden ise öncelikle Sabûnî’nin “Safvetu’t Tefasîr”i ile Seyyid Kutup’un meşhur “Fî Zilâli’l Kur’an” isimli eserleridir. Hadislerden kaynağımız ise, İbrahim Canan’ın “Kütüb-ü Sitte”sidir.
Faydalandığımız kaynak kitaplarımız boldur hamdolsun. Tefsir, hadis, siyer, tarih, tabakat, tezakir, teracim kitapları yanında, Yusuf Kandehlevî’nin “Hayatu’s Sahabe”si de muhteşem bir örnektir. Hatta tek başına maksada kafi bir kitaptır da diyebiliriz. Bunun yanında siyerden M. Asım Köksal’ın o muhteşem eseri ile Muhammed b. Yusuf es- Salihî eş- Şâmî’nin “Sebilu’l Hüda ve’r Reşad” isimli eseri birer deryadırlar.”
Ben bu kitabı belki yedi sekiz kere okudum. Yazarken okudum. Temize çekerken okudum. Tashih ederken okudum. Dergilerde, azetelerde yayınlarken okudum. Nihayet matbaya giderken okudum. Matbaadan dönen tashihi son bir kez okudum. Yayınlanınca da şöyle bir okudum. Anladınız sanırım, bu benim çıkan 18. Kitabım.
Eşim dostumdan güzel tepkiler alıyorum kitap için Allah Tealaya hamdolsun. Kitap bin adet basılmıştı, bir haftada bitti. Bende ancak çocuklarıma, torunlarıma kalacak kadar kaldı. Şimdi siz nereden nasıl temin eder de okursunuz bilemem ama, davet ve tebliğ davamız adına sanırım faydalı olacak bir kitaptır.
Dua ediniz, darısı bilgisayarımızda basılan kadar da basılmayı bekleyen kitabımıza inşallah. Onları da elimize alarak sevmek istiyoruz. ilgilenen yayıncılara duyururuz.