Ve nihayet
28 Şubat davası iddianamesi de sonunda mahkemeye ulaştı.. 15 gün içinde iddianamenin kabulü ve ardından duruşma için gün verilmesi beklenecek.
Davanın açılmasının ardından ek iddianameler gelebilir.
Çünki şimdi açılan davada sadece askerler sanık. Bunun sivil, siyasal ayağı da olacak.
Bu işin ucu bürokrasiye, sermayeye, yargıya, mediaya ulaşması gerek. İş dünyasına da uzanması gerekir.
Yoksa bu dava bu hali ile kalırsa, üstü örtülmüş, içeridekilerin ise günah keçisi seçilmiş olmaları sözkonusu olmuş olur..
28 Şubat’ın etap etap ve dalga dalga yıl boyunca devam etmesini bekliyorum..
Şimdi sırada Arınç davası ve Muhsin Yazıcıoğlu davası var. Daha sırada açılmayı bekleyen ya da daha gündeme gelmemiş o kadar çok dava var ki.
Mumcu, Özal, Ersever, Eşref Bitlis, say say bitmez. Doğu ve Güneydoğuda köy yakmalar, cinayetler, on binlerce insanın katili bir çeteden söz ediyoruz..
28 Şubat davası önemli idi ve açıldı.. 111 müebbet isteniyor.. Davanın bir numaralı sanığı Karadayı.. 300 sayfalık iddianame sadece askerlerle ilgili. Dava Ankara’da 13. Ağır Ceza’da görülecek.. 1. Etap 300 sayfa ise, davanın kapanışında iddianame 3000 sayfaya ulaşırsa şaşmamak gerek..
Şüpheliler arasında ikinci sırada dönemin Genelkurmay 2’nci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, üçüncü sırada ise dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak var.
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile Milli Güvenlik Konseyi kararlarında imzası olan ancak hayatta olmayan dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Güven Erkaya ve soruşturma kapsamında tutuklanıp Sincan Cezaevi’ne gönderilen fakat rahatsızlandıktan sonra hayatını kaybeden emekli Albay Mehmet Haşimoğlu’nun da aralarında olduğu 9 şüpheli hakkında ise ek takipsizlik kararları verildi.
28 ŞUBAT iddianamesinin en sürpriz ismi, halen 1’nci Ordu Komutanı olan Org. Yalçın Ataman. 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Muhabere ve Bilgi Sistemleri Destek Komutanı idi.
Bu dava bir yönü ile beni de ilgilendiriyor.. İddianame kabul edilsin, müdahillik talebinde bulunabilirim.. 28 Şubat’ta yargının nasıl teslim alındığını gösteren çarpıcı bir uygulamadır Erkaya davası..
Aslında Erkaya ölmüş bile olsa, Erkaya ve ailesinin mal varlıklarının, ilişkilerinin soruşturulması gerek. Doğrudan Erkaya için bir sonucu olmasa da davanın genel seyri içinde özel bir anlamı olacaktır.
Erkaya tekin bir isim değil. Ölmeden önce bankacılığa da bulaştı. Batık bankalardan birine yönetim kurulu üyesi oldu.. BÇG’nin örgütlenmesindeki kilit isimlerden biri.
Eğer 28 Şubat kapsamında değerlendirilmeyecekse bu iddialar ayrı bir dava konusu olarak ele alınması gerek. Haksız iktisab edilen mallarla ilgili işlem yapılması gerek. Yani yapanın yanına kâr kalmaması gerek..
Darbe Ankara’da yapılır, İstanbul’da değil. Bu bakımdan 28 Şubat davasının Ankara’da görülecek olmasının ayrı bir anlamı var.
Bakalım mahkeme aşamasında sıra kozmik odaya da gelecek mi göreceğiz!
Arınç suikastı davası da her an açılabilir. Orada dikkat çekici husus, kozmik odada yapılan inceleme ile ilgili..
Bu arada açılan ve açılacak olan davalar, ağustos şûrasına da damgasını vuracak.. Emekli edilecekler ve terfi edileceklerle, TSK’da ciddi anlamda bir yenilenme gündeme gelecek.. Özellikle de Jandarma ve Hava Kuvvetleri’nde önemli değişikliklerin olması sürpriz sayılmamalı..
28 Şubat’ın ileri aşamalarında Balyoz ve Ergenekon davasındaki bazı sanıkların isimleri yeniden bu davaya konu edilebilir.. Sanırım darbe sanıkları artık suçsuzlukları üzerine bir savunma yapmaktan vazgeçip, genel af konusunda ısrarcı olabilirler..
İşin kötü yanı, henüz derin yapı tasfiye edilmiş değil. Daha biri tasfiye edilmeden yeni bir derin yapı da oluşmaya başladı. Bu da önemli..
Bizler tarihin yaşayan tanıklarıyız. Her şey biz yaşarken oluyor..
Taşlar yerinden oynadı ve bu sürecin artık geri dönüşü yok.. Süreci geri döndürmek, tarihin akışını döndürmek kadar zor.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.