Evin çatısı
Rabbimiz kadın ve erkeği zevc kelimesi ile ifade etmiştir. Zevc, cinsinden arkadaşı bulunan şeydir. Yani türünden birisi yanında ise, her birine zevc deniliyor. Araplar bir başkasının varlığına ihtiyaç duyan her şeyi “zevc” olarak ifade ederler. Yaşadığımız toplumda buna eş denir. Yani iki kişi evlilik akdiyle bir araya geldiklerinde birbirlerinin eşi olurlar. Eş deyince birbirlerini tamamlayan, destekleyen ve güç veren kişilerden biri kast edilir. İki ayağınızdan, iki kolunuzdan, iki gözünüzden biri gibi. Bu azalarınız nasıl birbirinden güç alıyorsa eşler de aynı şekilde birbirlerinden güç ve destek alırlar.
Toplumumuzda, yuvayı dişi kuş yapar söylemi ile kadına büyük bir görev atfedilir. Yani, evlilikler bir kadın ile bir erkeğin nikâh akdi ile kurulur ancak yuvanın saadetini sağlamak ağırlıklı olarak kadına düşer. Evin çatısı erkek ise duvarları kadındır. Eğer kadın evinden uzaklaşmışsa evin duvarları yıkılır ve yuva dağılır. Çünkü yuvayı şefkati ile ayakta tutan kişi kadındır.
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, İslam tarihinde kadın hayatın pek çok alanında varlık göstermiş ve kendine biçilen rolleri yerine getirme çabası içinde olmuştur. Evdeki sorumluluklarının dışında, ebelik yapmış, ticaretle uğraşmış, savaşlarda geri planda hizmet etmiş ilmi çalışmalar yapmış, cihada katılmış ve eşlerinin ve çocuklarının saadeti için çaba göstermişlerdir. Ancak onun eş ve annelik kimliği her zaman ön planda tutulmuştur. Zira İslam insanının yetişmesi için İslam ailesinin önemi büyük yer kaplamaktadır. İslam’ın hayata taşınması ve tebliği için çaba gösteren mücahit, alim, müçtehit ve Salih kimselerin eşleri arka planda da olsa onları desteklemiş ve hizmetlerine katkı sağlamışlardır. Bu bakımdan kadınlar çocukları üzerinde olduğu kadar eşleri üzerinde de etki bırakmış ve onlara yardımcı olmuşlardır.
Kadın hayata kattığı pek çok şeyi anneliğe borçludur. Çünkü Allah ona analığın bütün avantajlarını bahşetmiştir. Kadın bu sevgi potansiyelini çocuğuna, eşine, yaşadığı topluma ve insanlığa da dağıtarak tebliğ çalışmalarında etkin rol almıştır. Kadın kendisini etkin kılan analık vasfı ile bütün toplumu kuşatarak hakikat çizgisinde yürüyen insanların yetişmesine vesile olmuştur.
İnsan yeryüzünde Allah’ın halifesidir. Bu konuda kadınla erkek arasında bir ayırım yoktur. Ancak iş bölümü konusunda görev taksimatı vardır ve bu kadının daha düşük bir statüye sahip olduğunu göstermez. Zira kadının yapabileceği bazı işleri erkekler, erkeklerin yapabileceği bazı işleri de kadınlar yapamaz. Fakat fiziki, biyolojik farklılıkları birbirlerini tamamlamakta ve birliktelik ruhu vermektedir.
Başta da söylediğimiz gibi, kadın Saliha bir ana ve eş olarak önemli bir koordinatta bulunmakta ve hayırlı nesiller yetiştirerek bu rolünü sürdürmektedir. O nedenle bir kadını yetiştirmek bir toplumu yetiştirmek kadar önemlidir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.