“Patlak patlak” sabah haberlerini sunan çocuk, terör eylemlerini savunurken, “AKP’nin de bunu görmesi lazım. Ders alması lazım. Protestocular, medyaya da kızıyor eylemlere fazla yer vermediği için… Haklılar, medya büyük baskı altında!” diyor ve saldırmaya devam ediyor.

Hükümete, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ne iftiralar ne hücumlar!..
*
Hayır, “CHP televizyonu”ndan filan bahsetmiyorum.
Bunlar, yakın zamana kadar “mütedeyyin” bir grubumuzun elindeyken “yabancıya” satılan bir kanalda!..
O kanal çatır çatır saldırıyor…
Ve medyada, “yabancıya satış” eğilimi hızla artıyor.
Geçtiğimiz bir ihale yapıldı malûm…
Üzerinde çokça durduğumuz meseleye dair uyarılarımız fayda etmedi; “Muhafazakar” kanalların bir kısmı elendi, bir kısmı ödeyemeyecekleri borçlar altına itildi.
Medyadaki “yabancılaşma” eğilimi daha da tırmandı…
Ne oluyorsa oluyor beyler…
Kanallar ya “dışımızdaki” ya da “içimizdeki” yabancıların eline geçiyor; teker teker, hisse hisse!..
¥
Derin sol yaygarası meşhurdur;  hem öldürürler hem de “Öldüm anam!!!” diye bağırırlar!..
Medya,  -kimsenin şüphesi olmasın-  28 Şubat sürecindeki gibi “derin sol”un elinde!..
Geçtiğimiz günlerde, sözde “AK Parti”ye yakın isimler tarafından yönetilen büyük bir gazetede yazan yakın dostumuzla sohbet ediyorduk…
Dedi ki;
“Bizim taraftan bir tek ben varım!.. Solcular, liboşlar filan gerisi!..”
Doğru mu?
Doğruya doğru!..
¥
Derin sol, “Medya tahakküm altında” yaygarasının hakikati yansıtmadığını çok iyi biliyor…
 “Kardeşimiz” yanılıp da  zannetmesin ki, medyadaki güç dengeleri büyük ölçüde değişmiştir!..
Hayır, değişmemiştir…
Daha düne kadar, şerefsizce, alçakça Erdoğan’ı “ihanetle” suçlayanlar, Erdoğan’a iftira atanlar, bugün medyanın çok önemli yerlerindedir.
Tepe pozisyonlarındadır…
“Küfür” medyada çok ama çok etkilidir!..
¥
AK Parti’ye yakınmış gibi görünen birçok medya organında “derin sol” elemanları, “diğerlerinden” farklı ve üstün pozisyonlara sahiptir!.. Çok daha fazlasını üreten meslektaşlarımızdan daha fazla para almakta ve itibar görmektedir!..
¥
Onu bunu bırakın, TMSF’nin elindeki medya organlarında bile, “hanımefendilerin” şahsiyetlerini hedef alan saldırılar yapılmıştır.
Bu kardeşiniz, zamanın TMSF Başkanı’na “TMSF’ye bağlı bir gazete hanımefendilere böyle pervasızca hücum ediyor, alay ediyor, hakaret ediyor…” dediğinde…
“Gazetecinin işine karışmayız!” karşılığını almıştı...
Kardeşinize de o durumda;
“İyi o zaman yengeye de yapsınlar bunu, ona da iftira atsınlar, karışmayın!” demek düşmüştü.
¥
Medyaya baskı filan…
Var, ama baskı derin soldan geliyor…
¥
Bir de medyadaki ezik ve de büzük muhafazâkârlar var, o da ayrı mesele!..
Bin türlü gerdan figürüyle, “ne olduklarını değil de ne olmadıklarını” anlatmaya çalışan, satışa hazır, omurgasız tipler!..
Bin cümle kurup, tek cümlelik laf etmeyen “idare-i maslahat”  takımı.
Aralarında birtakım “rant ortaklıkları” kurmuşlar, para buldum mu dal ortalık karıştım mı sıvış!..
¥
Bu eylemler bir kez daha “karakterleri” ve  “karaktersizleri” ortaya koydu!..
Bence gayet de faydalı oldu!..
¥
Derin solda omurga var; “Ben” diyor açıkça “Değer karşıtıyım. Size de sonuna kadar karşıyım!..” O tarafta problem yok, kış kışlığını yapıyor da…
“Bu tarafta” sıkıntı devam etmekte!..
Esseyyid Abdülhakim Arvasî Hazretleri “İnan da oduna inan!” demiş ya!..
Tam da mevzua uygun; “Odun inançlılar” sapasağlam dururken yerinde…
“Bizim taraftan bazı tipler!”…
Maalesef hâlâ ezik ve hâlâ büzükler!..