Meclis’teki Faiz Lobisi Gediği
Medyanın yeni tartışma konusu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın savaş açtığı faiz lobisi. “Kimlerdir? Neler yapıyorlar?” yorumlana dursun biz de kendi izimizi sürelim.
Önce Başbakan Erdoğan’ın düşman ilan ettiği, hatta savaş açtığı faiz lobisi için söylediklerine bakalım:
“Faiz lobisi kendine çeki düzen versin. Faiz lobisi yıllarca milletin alın terini sömürdü. Bundan sonra sömüremeyeceksin. Çok sabrettik. Olay sadece bu yapıyı oluşturan birkaç banka değil kim varsa hepsi için söylüyorum: Siz ki bize karşı böyle bir mücadeleyi başlattınız. Bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz. Utanmadan, sıkılmadan borsayı çökertme gayreti içine girenler, borsada Tayyip Erdoğan'ın parası yok, çökersen sen çökeceksin. Biz spekülatörlere izin vermeyiz. Senin spekülatörlüğünü yakalarsak, kim olursan ol ümüğünü sıkarız. Geçmişte birileriyle belki anlaşıyordunuz, milleti sömürüyordunuz, artık bu geçmişte kaldı. Şimdi sömüremeyeceksiniz. Sabrettik, sabredeceğiz yine ama sabrın da bir sonu var. O sebeple göstericilerin arkasına sığınarak siyaset yapanlar önce siyasetin ne olduğunu öğrensin. Kimse umutsuz olmasın. Türkiye bunu da aşacak.”
Başbakan’ın konuşması yazıya dökülmüş olsa bile hiddetini hissedebiliyorsunuz. Kararlılığı da ortada. Ancak yanı başında gerçekleşen olaylardan haberdar mı? Bilemiyorum. Onu, vereceği tepkiyle anlayacağız. Haberdar olsa gürlemez herhalde.
Necip Türk Basınımızın ikide bir “müjdeli haber” olarak sunduğu Tüketici Yasa Tasarısı Bakanlar Kurulu’ndan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderildi.
“Artık bankalardan çok çeken vatandaş rahat bir nefes alacak” diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Bakan Zafer Çağlayan dönemindeki gibi olaylar yaşanmış yine. Tüketici derneklerine görüşlerini almak için gönderilen tasarı ile Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan tasarı arasında farklar var.
Tüketici Konseyi toplantısı öncesinde Bakanlık’ın sitesinden tasarı kaldırılıyor. Toplantıdan bir gün önce, Çarşamba öğleden sonra, tasarının Bakanlar Kurulu’na gönderilen yeni hali konuyor. Perşembe günü de Bakanlık Tüketici Konseyi toplantısını yapıyor. Haliyle birçok derneğin haberi bile olmuyor yeni taslaktan.Toplantıda bu durumu sorgulayanlara internet sitesinde arıza olduğu söyleniyor. Böylece, derneklerin itiraz etmesine fırsat bırakılmamış oluyor. Hatta bir iddiaya göre toplantı, tasarı Bakanlar Kurulu’na gönderildikten sonra yapılmış.
Bakan Yazıcı’nın, sadece kredi kartı işlevi olacak kartlarla aidat problemini çözeceklerini söylemesinin ardından reklama başlayan bankayı görünce gidişattan şüphelenmiştim. Reklam veren banka sayısı arttı, sektör tasarının kanunlaşacağından emin olmalı.
“Bankalarla gerekirse masaya otururuz” açıklamasının yapıldığı dönemde bankaların faiz dışı gelirleri 31 kalemdi. Aradan geçen kısa zamanda bu rakam 60’a çıkmış. Bankaların alacağı ücreti ise BDDK belirleyecek.
Tam burada “ el tekraru Ahsen velev kane yüzseksen” deyip geçmişi hatırlayalım.
Dernekler, BDDK Başkanın açıklamalarına bakıp endişeleniyorlarmış. Öztekin’in tüketici lehine başlayan açıklamaları evrile evrile Bakan’ınkine dönüştü: “Kimse kimseye zorla ‘kredi kartı kullan’ demiyor.” “Her hizmetin bir bedeli var.” “Ekmeği gidip fırından herkes bedava almak ister. Ama 2 liralık ekmek de alırsın, 50 liralık ekmek de var yani. Bankacılık sektörü şunu diyor; lahmacunu Bodrum'da 50 liraya yiyorsunuz ama 2 liraya satılan lahmacun da var. Nerede yediğinizle alakalı. Tüketici olarak aldığınız ürünün bedelini bilecekseniz, size haber verilecek, aldatılmayacaksınız.''
Bakanlar ne demişti şimdi onu hatırlayalım:
*Çağlayan: “Kart ücreti bir kereye mahsus alınacak.”
*Çağlayan: “Kart ücreti 3 yılda bir alınacak.”
*Çağlayan: “Kart ücreti yurtdışında da alınıyor.”
*Yazıcı: “Bankalarla masaya otururuz.”
*Yazıcı: “Bankaları da bir tacir olarak nitelersek yaptıkları hizmetin karşılığını almaları haklarıdır.”
*Yazıcı: “Tüketiciler bilinçli, bankalar basiretli davranmalı.”
Bu aşamada derneklere büyük görev düşüyor. Gezi parkı eşrafına mı katılırlar yoksa sarı sendika mı olurlar onların kararı. Bana sorarlarsa aralarındaki görüş farklılıklarını, kırgınlıkları bırakıp “bir” olmaları. En azından bu tasarı için.
İkide bir, aynı konuyu işleyen “müjdeli haber” vermeye doyamayan Necip Türk Basını, internet siteleri, tasarıdaki açıklara dikkat et. Bankalar basın mensuplarına farklı muamele yapmıyor.
Ve Sayın Başbakanım! Faiz lobisine savaş açtınız ancak onlar sizden önce davranıp “surda bir gedik açmayı” başarmışlar.
Tasarı tüketici dernekleri dinlenmeden, düzeltmeler yapılmadan yasalaşırsa başta “ Başbakanımı yedirtmem” diyen seçmeninizi ve halkınızı yem olarak sunmuş olacaksınız. Sonrasında “gürleyip yağmayan” Başbakan olarak hatırlanırsınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.