MİT, EMNİYET, MASAK... “Gezi” parası nereden?..
“Faşist Rejim Fırkası”nın gayri resmi yayın organı, meslektaşlarımızdan bir bölümünü “kaynak yetersizliğinden” dolayı özlük haklarını vermeksizin kapının önüne koyduğunda nasıl tepki gösterdiğimizi hatırlarsınız…
¥
İşe bak ki, Gezi Eylemleri’nin plân aşamasında yani son bir yılda bu yayın organının “ekonomik” durumu hayli düzeldi!..
Gezi parkı eylemlerindeki “malûm görevini” lâyıkıyla yerine getirebilmek için full yayın çekti, büyük masraflara girdi!..
¥
Mesele değirmenin suyu meselesi!..
Bu yayın organının bağlı bulunduğu politik şer odağı, zamanında Almanya’nın en derin vakıflarından para aldığına dair iddialardan dolayı yargı incelemesine konu olmuştu malûm!..
¥
Bir de Ergenekon yayın organı var!..
Aslında ikisi de Ergenekon zihniyetinin ama birindeki göbek bağı çok daha belirgin…
O da diğeri gibi, ilan alamaz, gelir elde edemez ve döke saça harcar pozisyonda!..
Vatandaşın iki kuruşluk harcamasının peşine düşen Devlet, iki kuruş için vatandaşı inim inim inleten, kredi yurtlar borcu için öğrencinin evine haciz vesikası gönderen Devlet!..
Bu işlerin üzerine gitmeyecek mi?..
Meydanlara inen milyonlar görevini yaptı, demokrasiye sahip çıktı…
Şimdi sıra Devlet’te!..
“Vurdu, kırdı”nın zararı, benden değil teröristlerden tahsil edilsin, bir.
Sanatçı, işadamı, öğrenci, öğretmen her kimse…
Çatır çatır yargılansın, iki.
MİT ve Emniyet İstihbarat, MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurumu) vesaire…
Kim ilgilenecekse ilgilensin bu “değirmenin suyu nereden” mevzularıyla, üç!.
Yakın takipteyiz, dört!..
MHP’NİN TUTUMU
Sayın Bahçeli’nin koalisyon dönemindeki vahim hatalarının acısı MHP tabanının yüreğindeki tazeliğini koruyor!..
MHP zaman içinde, o berbat günleri unutturmak için “sol” partilerle uyumlu politikalardan uzaklaşabilir, demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından yana tavırlar geliştirebilir, ürettiği projelerle gündem oluşturabilirdi…
Bunun yerine “sol”a yakın, “sağ”a uzak durma tavrı sürdürüldü.
Gezi olayları sırasındaki birkaç olumlu açıklamasından dolayı tam da “Hah, Sayın Bahçeli toparlıyor..” demeye başlamıştık ki, -ne olduysa oldu, araya kimler girdiyse girdi- birden eski haline döndü.
Twitter adresimizden, tıpkı CHP gibi polisi suçlayan Bahçeli’ye tepkimizi en nazik ifadelerle dile getiriyorduk ki…
MHP Genel Merkezi’ndeki bazı dostlarımızdan karşılık geldi.
“Öcalan idamının rafa kaldırılması gibi bir şey yok!”
-Hayır var, işte belgesi!..
¥
Oradan olmayınca…
“Sen söyle, Diyarbakır mitingi yasal mıydı, çözüm sürecine ne diyorsun?” yollu yüklenmeler!..
Ben de Yeni Akit’teki köşemizden cevap vereceğimi söyledim:
İşte cevaplar:
-Diyarbakır mitingindeki bazı görüntüler yasal değildi, konu yargının alanındadır!..
-“Çözüm süreci”ni çözüm istemeyenler, yani başka politika üretemediği için bütün ümidini PKK terörüne bağlamış olanlar için zararlı, ülkem için yararlı buluyorum.
Sonuç istenilen gibi olur, olmaz…
Mesele, çözüm için elden gelen her çabayı ortaya koymakta!..
Doğrusu, “Şehit Haberleri”nin gündemimizden çıkmış olması beni memnun ediyor.
Memnun olmayan kalbini kontrol etsin!..