Zâlimlerden Olma, Zalimleri Destekleme...
Zalim kimdir?.. Bir insan günah işleyerek, Rabbine isyan ederek, yeryüzünde fesat çıkartarak öncelikle kendine zulm etmiş olur. Hele açıkça, küstahça, cehren günah işleyenler, fisk u fücur yapanlar büyük zalimlerdir.
Hasta annesine ilaç almak için hırsızlık yapanla, yahut aç kaldığı için fırından bir ekmek çalanla; memleketi, milleti, devleti soyan saygın ve yüksek/alçak hırsız bir midir?
Bu ikinci sınıf hırsızlar büyük zalimlerdir. Onları destekleyen, onları alkışlayan, onlara dua edenler zulümlerine ortak olmuş olurlar.
İmamı Gazalî’nin hangi kitabında okumuştum? Sultanların huzuruna çıkma, çünkü çıkarsan onların ömürlerinin uzun olmasına dua edersin. Hak celle ve ala hazretleri ise zalimlerin ömrüne dua edilmesinden razı olmaz, hoşnut kalmaz diye yazılıydı.
Müslüman olup da namaz kılmayanlar kendilerine zulm edenlerdir.
İslâm’ın tesettür farzını yerine getirmeyen bir mü’min kadın kendine zulm etmiş olur.
Dilleriyle insanlara eza veren; gıybet, nemime, yalan, iftira, fitne fesat yapanlar da zalimdir.
Bir zalim görmek istiyorsan uzaklara bakma, koş aynaya bak!.
Zekatını vermeyen bir Müslüman zalimdir.
Zekatını Şeriatın ve fıkhın hükümlerine göre vermeyip de, verilmemesi gereken yerlere veren yine zalimdir.
Müslümanların zekatlarına göz dikip onları, hiç hakları olmadığı halde toplayanlar, hevalarına göre harcayanlar veya zimmetlerine geçirenler ne büyük zalimlerdir.
Doyduktan sonra yiyenler, yeme içme konusunda israfa kaçanlar zalimdir. Doyduktan sonra yediğin her lokmanın başkasına ait olduğunu bilmiyor musun?
öyle zalimler, fasıklar, facirler, günahkarlar var ki, kendilerini salih, müttaki, olgun sanırlar. Veyl onlara, yazık onlara, efsus onlara!..
Kâfirleri dost ve velî edinip de mü’minlere düşman olanlar yok mu, ne büyük zalimlerdir onlar.
Emanetleri ehline vermeyenler zalimdir.
Milyonlarca halk yarı aç yarı tok, sefalet içinde sürünürken kendileri Nemrud ve Firavun gibi lüks hayat sürenler, har vurup harman savuranlar, kibir ve gösteriş içinde yaşayanlar zalimdir hep.
Beş yıldızlı lüks oteli beğenmeyip ille de yedi yıldızlıda yatmak isteyenler; pahalı ve lüks restoranlarda fil gibi tıkınanlar; her biri başlı başına bir servet olan lüks binitlerde caka satanlar; fakir halka tepeden bakanlar zalimlerdir hep.
Şu soysuz kestaneye bak. İçinden çıktığı kirpiyi beğenmiyor.
İnsan kusursuz ve günahsız olmaz. İnsan hem kendine, hem başkalarına zulm edip durur. Aklı olan zulümlerine, günahlarına tevbe etsin, Rabbinden af ve mağfiret dilesin.
Hem zalim, hem gururlu... Hem zalim, hem de tevbe etmiyor... Böylelerinin akıbeti iyi olmaz.
Beynimizin ve kalbimizin içine iki levha asalım: Zalimlerden olma, zalimleri destekleme...
Prof. Yusuf Halaçoğlu
TüRK TARİH KURUMU Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, değerli bir tarihçi, gerçek bir vatanseverdir. Başkanlıktan alınması beni şahsen çok üzdü ve düşündürdü.
Halaçoğlu’nun alınmasında Ermenilerin baskısı olduğu iddia ediliyor, İnşaallah doğru değildir.
Türkiye, Ermeni iddialarına ilmî ve yeterli cevaplar vermekte maalesef büyük bir acz içindedir. Yusuf Halaçoğlu bu konuda, engin bilgisiyle, sabırlı çalışmalarıyla, azmiyle büyük bir boşluğu doldurmuştur. Ermeni Tehciri ve Gerçekler, Sürgün ve Göç, Sürgünden Soykırıma Ermeni İddiaları isimli ilmî kitaplarıyla Ermenilerin soykırım iddialarını çürütmüştür.
Halaçoğlu, on beş yıllık TTK başkanlığı esnasında beş yüze yakın yeni ilmî araştırma kitabı yayınlamış, kültürümüze ve irfanımıza büyük hizmet etmiştir.
Onun, başkanlığı esnasında sarf ettiği küçük bir cümle vardır ki, bin sayfalık kitaba bedeldir:
“Biz bu kafayla gidersek, bu toprakları elimizde tutamayız...”
Maalesef on yıllardan beri kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz.
ülkemizde yaşayan Ermeni azınlığını kast etmeden söylüyorum. Ermenistan ve dünyadaki Ermeni diasporası Türkiye’den çok şey istiyor:
1. Toprak istiyorlar.
2. Ermenilerin Türkiye’ye dönmesini ve iskân edilmesini istiyorlar.
3. Tazminat istiyorlar.
4. Ermeni tehcirinin/sevkıyatının/sürgününün bir soykırım olduğunu kabul etmemizi istiyorlar.
Bunları isterken de kendi yaptıklarını görmezlikten geliyorlar. Ermeniler durup dururken sürülmüş, hiçbir suçları yokmuş, bütün kabahat Türklerde ve Müslümanlarda imiş. Ne kadar tek taraflı bir görüştür bu.
Yakın tarihte Ermeni çetelerinin, komitalarının, silâhlı terör teşkilatlarının Müslümanlara ve Türklere yaptıkları zulümleri, vahşetleri, soykırımları resimli, belgeli, istatistikli kitaplar halinde basmamız gerekirdi. Bu konuda yapılması gerekenlerin yüzde birini bile yapamamışızdır.
ülkemizde Ermeni kökenli bir buçuk milyon vatandaşımız bulunmaktadır. Prof. Yusuf Halaçoğlu’nun ayağını kaydıranlar içinde o zümreye mensup kimseler var mıdır?
Halaçoğlu’nun Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’ndan alınması Türkiye için bir kayıp olmuştur.