Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Mesih’in dönüşü, kuruntu mu?

Mesih’in dönüşü, kuruntu mu?

Geçmişte Mutezile ve Cehmiyye akımı veya kimi mensupları Hazreti İsa’nın yeniden dünyaya geri döneceğine ve nüzül edeceğine karşı çıkmışlardır. Hazreti İsa’nın doğuşu mucize olduğu gibi geri dönüşü de fevkalade bir olaydır. Mutezile ve Cehmiyye, hatem ve son Peygamber Hazreti Muhammed ( S.A.V.) olduğundan Hazreti İsa’nın geri dönüşünü buna muhalif olarak görmüşlerdir. Halbuki, birçok ulemaya göre Miraç’ta buluşma vaki olduğundan Hazreti İsa sahabe sayılmaktadır. Gençlikten yetişkinlik devresine geçtiği bir sırada yani kehl olarak geri döndüğünde veya geri döndükten sonra kehl yaşına geldiğinde oynayacağı rol Muhammedi risalet içinde olacaktır. Muhammedi risaletin parçası olacaktır. Muhammedi Risalete tabi olacaktır. Gelişi Müslümanlarla Hıristiyanların İslam potası içinde kaynaşmasına vesile olacaktır. Zaten genel kanaat, 31 yaşında nübüvvet verildikten sonra yeryüzünde iki yıl daha kalmış ve tebliğde bulunmuş sonra da göğe çekilmiştir. Bu zaman zarfında Musevi Şeriata bağlı kalmıştır. Musevi Şeriatı tasdik etmiş ve Prakliti (Hazreti Muhammed) de müjdelemiştir. Günümüzde modernistler Mutezile ve Cehmiyyenin ardından giderek Hazreti Mesih’in nüzülüne karşı çıkmakta ve bu meseleyi Hazreti Muhammed’in hatemiyeti ile bağdaştıramamaktadır. Onların yaptığı Hazreti Peygamberi tasdik adı altında ve suretinde sözlerini tekziptir. Şimdi romancılar bile bu mesele hakkında fikir beyan eder oldular. Bunlardan birisi olan Mısırlı romancı Yusuf Zeydan hurafelerden sakındıran bir eser yazmış. Hurafelerin içine Hazreti İsa’nın nüzülüne de katmış. Yusuf Zeydan, roman dalında önemli başarılara imza atmış ve Azazil romanından dolayı ödül almıştır. Azazil sıradan bir roman değil. Din kisvesi altında şefkatsizliğin ve taassubun insanı hangi derekelere düşürdüğünü anlatıyor. Taassup insanın şefkat kimyasını bozuyor. Romanı Şam’da almış ve bir solukta okumuştum. Okuduktan sonra bende kalıcı izler bıraktı. Tadı zihin damağımda kalan romanlardan birisi oldu. Anatole France (Anatole François)’inThais romanı ben de zamanı aşan izler bırakan romanlardan bir diğeri olmuştu.

¥
Bununla birlikte kurgudan gerçeğe geçtiğinde Yusuf Zeydan çuvallıyor. Mutahat el Vehm (Kuruntunun Dehlizlerinde) kitabında kurtarıcılardan kurtulmaya çağırıyor. Ona göre, bu kurtuluş fikirlerinden birisi de Mesih’in ahirzamanda nüzülü hadisesidir. Hazreti Mesih’in nüzülü meselesini savaşılması ve kurtulması gerekilen bir pranga ve vehimlerden ve onun ötesinde hurafelerden birisi olarak görüyor. Mesih eksenli bu kurtuluş teorisinin Yahudi kaynaklı ve Maşiah kalıbından türeme olduğunu ileri sürmektedir. Ahirzamana kurtarıcı önder ile saptırıcı önder zaten hadis diliyle bütün dinlerde vardır. Mesih el hüda ve Mesih ed dalala veya Mesih ve Deccal bütün vahiylerde bildirilmiş bir hakikattir ve Peygamberler ümmetlerini tanrı ve peygamberlik iddia eden bu sahte Mesih’ten sakındırmışlardır. Zeydan, Mesih fikrinin Yahudilerin kurtarıcı bir fikri olduğunu ve bunun zamanla intizara yani beklemeye dönüştüğünü ileri sürmektedir. Yahudilerdeki Mesih’i intizar düşüncesinin zamanla Müslümanlara Mehdi-i Müntezar şeklinde geçtiğini ve bu fikre büründüğünü ileri sürmektedir. Yusuf Zeydan bu kurtarıcı fikrinin boşluktan doğmadığını ezilenlerin bir umut tutamağı olarak bu teoriye sarıldıklarını savunmaktadır. Katı vakıadan bir kaçış noktasını temsil ettiğini varsaymaktadır. Bu kurtarıcı düşüncenin insanları pasifizme ve eylemsizliğe götürdüğünü ve ittiğini ve bunun da kurtulmak istenen vakıayı daha katı ve karanlık ve koyu hale getirdiğini savunmaktadır. Mesih’e ilgili dini metinleri İbni Haldun’un kılavuzluğunda ve onun gözlükleriyle yani hadisleri akıl süzgecinden geçirerek kabul etmek gerektiğini vazetmektedir. Bilindiği gibi İbni Haldun Mehdi hadislerini zayıf görmüş ve bu hadisleri maddi kıstaslara vurmuş ve sonunda reddine meyletmiştir. Yusuf Zeydan İbni Haldun’un Mehdi konusundaki algısını Hazreti İsa’ya da yansıtıyor.
¥
Said Havva, Hazihi Tecribeti ve Hazihi Şehadeti (Deneyimim ve Tanıklığım) adlı hatıratında ders aldığı bazı modernist ulemanın Hazreti Mesih’in nüzülünü red ve inkar ettikleri için ders halkalarından koptuğunu ve ayrıldığını ifade eder. Geçmişte Mutezile ve Cehmiyye, 19 ve 20’inci yüzyılda ise modernist ekol ve Muhammed Abduh ve Reşid Rıza ve Şeltüt çizgisi bu yöndeki ayetleri tevil ve hadisleri ise bazen tevil bazen de zayıf ve ihticaca/delil olmaya elverişli görmeme suretiyle reddetmişlerdir. Günümüzde de Pavlos gibi hususlarda çalışmaları olan ilahiyatçı Şinasi Gündüz gibi zevat aynı şekilde Muhammed Abduh ve ekolünün izlerini takip etmektedirler. Gündüz de Zeydan gibi düşünmektedir. Bu dine modernizm zaviyesinden bakmaktır. Elbette Hazreti İsa’nın nüzülünün keyfiyeti tevile açıktır. Bununla birlikte tevili, anlamaya çalışmaktır. Yoksa reddetmek değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi