Topçu Kışlası Kur’ân Kursu olsun!
Gezi hadiselerindeki ‘dessas’ ve ‘derin’ ‘İngiliz aklı’ günbegün daha da berraklaşıyor. Sanal âlemin Melih Gökçek gibi hakiki mücahidleri, köşeye sıkıştırdıkları BBC ve benzeri taşeronların ipini pazara çıkartıp yüreğimize su serpiyorlar.
Uluslararası bir yayın kuruluşunda idarecilik yapan bir dostum, dün gece, “Operasyon çok büyük, en büyük hamlelerini gördük” dedikten sonra BBC’nin Türkiye muhabirleri üzerinden neler yapıldığını bir bir anlattı.
Deşifre edilen ‘menhus ruh’un müridi olmaya teşne şeytan artıkları pek bilmez ama biz bu heyulanın köklerini gayet iyi biliriz.
İNGİLİZ EBU CEHİL
Bu ‘kökten-dessas’lardan birisi 1809-1898 yılları arasında yaşamış olan William Ewart Gladstone’dur. Dört defa İngiltere başbakanlığı yapmış olan bu İngiliz Ebu Cehil’ini Kur’ân hakkındaki herzelerinden tanıyoruz. Daha önce İngiltere’de Machiavelli için kullanılan ‘Old Nick’ (Şeytan) sıfatı Gladstone’a daha çok yakışıyor aslında. Kur’ân’a -hâşâ- ‘uğursuz kitap’ (accursed book) diyerek küfrünü kusan bu şeytan, bir parlamento oturumunda, eline Kur’ân’ı alarak, “Bu kitap var olduğu müddetçe dünyaya barış gelmez!” deme cüretini göstermiştir.
İngilizler dört sene önce bu şeytanın 200. doğum gününü kutladılar ve BBC, Gladstone’un torunu Christopher Parish’le dedesinin İslâm’a bakış açısı hakkında yaptığı mülakatı yayınladı.
Sonuç şu: Güneşin altında değişen bir şey yok!
Müslümanlar Kur’ân’a sahip çıktıkça İngilizler kâbus görmeye devam edecek ve kâbus gördükçe de karanlık tertiplerinden vazgeçmeyecekler.
BEDİÜZZAMAN’IN CEVABI ÇAĞDAŞ GLADSTONE’LARI ÜRKÜTTÜ!
Gladstone’un Avam Kamarası’ndaki sözleri bizim gazetelerde şu şekilde yayınlandı: “Bu Kur’ân Müslümanların elinde bulunduğu müddetçe, biz onlara hakiki hâkim olamayız. Ne yapıp edip, bu Kur’ân’ı sükût ettirip ortadan kaldırmalıyız. Yahut da Müslümanları ondan soğutmalıyız.” O vakitler (1906) Van’da bulunan Bediüzzaman Hazretleri Tahir Paşa’nın gösterdiği bu haber üzerine çok hiddetlenerek şu tarihi sözünü söylemiş ve ondan sonraki hayatında da bu ahdini yerine getirmek üzere cansiperane hizmet etmiştir: “Ben de Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez manevî bir güneş hükmünde olduğunu, dünyaya ispat edeceğim ve göstereceğim!”
Bediüzzaman merhum, hayatı boyunca, bu karanlık ‘meydan okuma’ya cevap vermek üzere hem manevi (konulu) bir Kur’ân tefsiri yazmış hem de sayıları bugün yüz binleri bulan talebeler yetiştirmiştir.
Aslında ‘büyük oyun’ o gün bozulmuştur. Bugünkü Türkiye ve Erdoğan öfkesinin en mühim sebebi Kur’ân’a sahip çıkan imanlı yeni bir neslin doğmasıdır.
Bugün geldikleri gibi gitmemelerinin sebebi tam da budur!
Mustafa Kemal bile buna mani olmak için Kur’ân’ı Türkçe’ye tercüme ettirmemiş miydi? Meseleyi merak edip soran K.Karabekir’e cevabı şöyleydi: “Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler.” (Şamil Tayyar, Beşinci Darbe, Timaş y., s.92)
Şimdi niçin (ku)durdukları ayan beyan ortada! Proje tutmadı çünkü!
İNGİLİZLERE YENİ VE OKKALI BİR CEVAP DAHA VERME VAKTİ ŞİMDİ!
Siyasi, hissi veya nefsi mülahazalarla yahut ‘dâhili ve harici bedbahtlar’ın yönlendirmeleriyle son süreçte yanlış yerde duranları insafa davet ediyorum!
Basiret ve ferasetle safını seçen ve küresel tertibi iyi okuyan samimi mü’min ve hakiki vatanseverleri de gayrete çağırıyorum!
Çocuklarımızın Kur’ân’ı öğrenmeleri, Kur’ân’a talebe olmaları ve Kur’ân’a hizmetkâr olmaları için vites büyütelim. Seferberlik ilan edelim.
Allah’ın inayeti ile vicdanlarımıza tercüman olan ve karanlık odaklara gereken cevapları veren hükümeti ve Başbakanı da tebrik ediyorum ve diyorum ki:
Gelin bu İngiliz patentli oyunu bozmakla kalmayalım bu aktörlere ve İngiliz Parlamentosunda Kur’ân’a hakaret eden Gladstone ve modern müritlerine unutamayacakları bir cevap verelim. Topçu Kışlası’nı Kur’ân Kursu yapalım.
Ondan sonra siz seyreyleyin ku/duran adamları!
Benim teklifim de bu… Anlasınlar diye, onların diliyle, emir kipiyle bir daha aşk ile söylüyorum:
“Topçu Kışlası, Kur’ân Kursu olsun!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.