Mezunlar Buluşması
Yıl 1970. Konya İmam Hatip Okulunu bitirdiğimiz seneydi.
Dile kolay, tam 43 yılı geride bırakmışız. Ve o yıllarda sıraları paylaştığımız arkadaşlarımızla bu hafta sonu aynı okulda buluşup hasret ve özlemle kucaklaşacak, zihnimizden silinmeyen hatıraları yeniden tazeleyeceğiz!
***
69-70’li yıllar, farklı ümitler ve büyük beklentilerle yeni bir hayata hazırlandığımız yıllardı.
O zamanlar İmam Hatip Okulları “Birinci Devre” ve “İkinci Devre” olarak iki kademeli eğitim veriyordu. Birinci devre 4 sene, ikinci devre 3 sene idi. Yani, diğer okullarda olmayan yedi yıllık bir eğitim uygulanıyordu.
Diğer okulların öğrencileri, 3+3 toplam 6 yılda lise mezunu olarak üniversitelere gidebiliyorken,biz bir yıl fazla okumamıza rağmen lise mezunu sayılmıyor, üniversitelere de gidemiyorduk. Çünkü, diplomamız “lise” değil, “ikinci devre” diplomasıydı.
O yıllarda, imam hatip mezunu öğrencilerin üniversiteye gidebilmeleri için siyasi bir kararla şöyle bir hak tanınmıştı: İmam hatibi bitiren bir öğrenci, ya düz liselerin son sınıfına kaydını yaptırarak bir sene daha okuyacaklar, ya da lise fark dersleri vererek lise diploması almaya hak kazanabileceklerdi.
Böylece, imam hatip öğrencisi için 6 yıllık orta öğretim süresi, tam 8 yıla çıkmış oluyordu. Buna göre, mesela İlkokulu beraber bitirdiği bir arkadaşı üniversitede üçüncü sınıfa giderken, imam hatipli daha üniversiteye yeni ayak basmış oluyordu…
***
Biz o kuşağın mensuplarıyız.
Bu uzun süreli ve engellerle dolu eğitim zorluğuna rağmen imam hatipli öğrenciler büyük bir azim ve kararlılıkla yollarına devam ettiler.
Çoğu insanın başaramaz dediği sınavları hem de yüksek notlarla başararak sayısal ve sözel branşlardaki farklı üniversiteleri kazandılar. Kimi mühendis, kimi doktor, kimi eczacı, kimi kaymakam, kimi avukat, kimi hakim, kimi öğretmen, kimi işadamı, kimi de siyasetçi ve bürokrat olarak her alanda ülkeye hizmet eden gönül erleri oldular…
Türkiye’nin gelişmesinde, yurtiçi ve yurtdışında başarı ve onurla temsil edilmesinde bu altın neslin büyük emek ve fedakârlığı vardır. Ülkemiz daha büyük hedeflere yine bu neslin yetiştirdiği kıymetlerle yükselecektir inşallah.
***
Bu hafta sonunda gönüldaşlarla birlikte olabilmemiz için organizasyona aylar öncesinden başlandı. Dönem arkadaşlarımızdan hayatta olanların hemen hemen tamamına ulaşıldı. Sevgili dostum Abdullah Gencer Başkanlığındaki tertip komitesine bu çalışmasından dolayı teşekkür ediyor, ahirete intikal eden arkadaşlarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum.
Büyük duygu yoğunluğu yaşayacağım, farklı ve heyecan dolu iki gün geçireceğim kesin… Yeni neslin nostalji dediği şeyden de öte bir şey olmalı bu! Çünkü, kahvenin bile hatırı 40 yıl imiş. Bakalım, 43 yıl sonra hatır ve hatıralar nasıl şekillenecek, çok merak ediyorum!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.