“Tayyip Erdoğan, özel yaşama müdahale ediyor” diyorsunuz.

Camiye ayakkabılarla girdiniz. Mihraba oturup kafayı çektiniz. Cemaati tarumar ettiniz. Namaz kılanlara tekme tokat giriştiniz. Cemaatin dinine, kitabına, Allah’ına küfrettiniz. Camiyi, camidekileri takmadan öpüştünüz. Seviştiniz. İçtiniz.
Şimdi itiraf edin bakalım,  toplumun yaşam tarzına zorbalıkla müdahale eden, iktidar mı, siz misiniz?
“Bu iktidar başta kalırsa, başı açık kadınlara başörtüyü dayatır diye korkuyoruz” diyorsunuz.
Başörtülü kadınların yollarını kestiniz. Bebekli olduğunu gördüğünüz halde hücum ettiniz! Çocuğunu pusetten alıp yere fırlattınız. Genç anne Z.D.’yi darp ettiniz! Dayak kötek yetmezmiş gibi, bir de hep beraber üzerine işediniz!
Şimdi söyleyin bakalım, elinize fırsat geçtiği anda korkulası varlıklara dönüşen sizler değil misiniz?
“Polis orantısız güç kullandı” diyorsunuz!
Polis araçlarını, içinde insanlar varken ateşe verdiniz. Polislerin kafalarına kaldırım taşları indirerek canlarına kastettiniz. Çevredeki araçları yaktınız, iş yerlerini yağmaladınız. Ağaçları yaktınız! Yollara barikatlar kurdunuz. CHP’li milletvekilleri de dâhil, polislere ana avrat küfrettiniz! Sosyal medyada yayınladığınız “yalan haberlerle” toplumu polise karşı kin ve düşmanlığa tahrik ettiniz. Polisleri fotoğraflarıyla, isimleriyle hedef gösterdiniz! İçinde yaralı polis olduğunu varsaydığınız ambulanslara dahi geçit vermeyecek kadar vahşileştiniz.
Şimdi söyleyin!
Orantısız güç kullanan polis mi, siz misiniz?
“Başbakan, yatak odalarına kadar girdi” diyorsunuz.
Toplumun refahını, ekonomiyi güçlendirmek yerine, ocaklarına incir dikerek sağlamaya çalıştınız. Aile planlaması için devlet kesesinden servet harcadınız. Kürtaj denilen bebek katliamını yaygınlaştırdınız. Çocuk sahibi olmayı zül sayan bir nesil yarattınız. Çocuk nüfusunu azaltıp, kedi-köpek nüfusunu artırdınız! Başbakan, üç çocuk sahibi olmayı tavsiye etti diye kıyamet koparan sizler, anneleri bebek katili yaptınız! Milyonlarca bebek, şimdi annelerinin kollarında olabilecekken, sizin gibiler yüzünüzden tıbbi atık çöplüğünde! İsimleri yok, mezarları yok... Çocuğu için canını feda eden anneler yerine, çocuğunu paramparça ederek katlettiği için antidepresanlara tutunarak yaşayan katil anneler var artık her yerde!
Şimdi söyleyin!
Tavsiye etmek midir asıl müdahale, bebek katliamını teşvik etmek mi?
Anne mi görmek istiyorsunuz kadınları, katil mi?
“M.Ali Alabora hedef gösteriliyor, tehlikede” diyorsunuz!
Başbakan’ı hedef gösterdiniz. Hâşâ zatından, “O.Ç. Tayyip” dediniz. Tayyip Erdoğan’a küfredenlere bahşiş dağıttınız! Tehdit ettiniz. Diktatör ilan ettiniz. İstanbul Valisi H. Avni Mutlu’yu, İstanbul Emniyet Müdürü’nü hedef gösterdiniz. Tehdit ettiniz. Fırsatını bulsanız linç edecektiniz. Terörünüze müdahale eden polislerin fotoğraflarını yayınlayarak hedef gösterdiniz. Gözdağı verdiniz. Darp ettiniz, küfrettiniz! Memleketin huzurunu “alabora” eden bu varlığı korumak için tutuşurken, hedef gösterdiğiniz kişilerin canı söz konusu olduğu vakit niye taş kesildiniz?
“Diren Lice” diyorsunuz!
Bunu söylerken, kırsal kesimde, kan davalarının sürüp gitmesini isteyen cahil ihtiyarlar gibisiniz.
O kan davasını planlayan kafalara ne zaman barıştan söz edilse, rahat döşeklerinde arkalarına yaslanıp “Hayır, bunca insan boşuna mı öldü?” derler.
İhtiyarlar intikam planları yapar.
Silahı gençlerin eline verirler.
İki taraftan da gençler ölürken ihtiyarlar seyreder.
İhtiyarların öfkesi, intikam ateşi, kini büyüdükçe gençler ölür.
Gençler gömüldükçe ihtiyarlar daha da öfkelenir, kinlenirler.
Araya gireni, “barıştırmak” isteyeni işbirlikçi görürler.
Barış kelimesinden nefret ederler.
Uzlaşmayı istemezler.
Şimdi bu Lice’deki hadiseyi Gezi eylemlerine eklemlemek isteyenlerin, bu kırsoylu cahillerden ne farkı var?
“Barış Sürecine” karşı olan bir kısım PKK’lıyı, Gezi teröründe tetikçi olarak kullanmak isteyenlerin bu katil ruhlu kan davacılardan ne farkı var?
Kaygılıyım!
Köşe yazarlarının halk iradesini eylemcilerden ibaret saymasından...
Başbakan’ın azılı muhalifi Şahin Alpay ve İhsan Dağı’nın, sokaktaki terörü Başbakan’a mal etmeye girişmelerinden...
İktidar döneminde, TRT’de PR yapıp popüler olduğu halde, Başbakan’ı sol ağızla eleştiren Prof.Dr. Nevzat Tarhan’ın keskin dönüşünden...
Cemaat mensubu kardeşlerimizin “Abdullah Gül cici, Başbakan öcü” demelerinden...
Sandığa gözü kesmeyen muhalefet partilerinin, sokakla iktidara racon kesmelerinden...
Papucumun köşe yazarlarının, Başbakan’a ayar çekme megalomanilerinden kaygılıyım!
Diren Başbakan! Diren Başbakan arkandayız!