Türkiye’de darbe olur mu?..
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, “Türkiye’de darbe dönemlerinin bittiğini” söyledi…
Bu kadar keskin bir ifade kullanmak yerine, “Türkiye’de darbe ihtimali iyice azaldı!” deseydi çok daha yerinde olurdu.
*
Darbe ihtimalini dışlamak; “Ergenekon-Balyoz operasyonları bunlara Hanya’yı Konya’yı gösterdi!” diye düşünmek çok yanlış.
Evet, Türkiye bugün 11.5 yıl öncesinden çok farklı bir yerde.
Çok çok farklı bir yerde.
Lâkin…
Şunu da gözden uzak tutmamak lazım ki, AK Partili yıllar boyunca atılan adımların çoğu “kurumsallaşabilmiş” değil.
İşte; “Kamu Kurumu Niteliğindeki” meslek örgütlerinin kahir ekseriyeti “hâlâ” birer “oligarşik adacık” niteliğinde…
“Derin Sol”un elinde bulunan yarı resmi meslek örgütleri, darbe mikrobunun korunması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gayet “müsait” ortamlar...
Diğerlerinde tepe yönetimi “sağduyulu” olsa da, biraz kazdığınızda “Ergenekon”u görüyorsunuz!..
Öte yandan…
Mısır’daki darbeye, “Beton Kafalı Hüsnü Mübarek Bürokratları”nın büyük katkısı oldu.
Bizde bürokrasi nasıl?..
Henüz bu “Gezi ayaklanması” yokken, ne yazılar yazdık, bürokrasideki “Ergenekon tahakkümüne” dair!..
Bazı AK Partililerin “şerlerinden emin olma” saplantısıyla bunları nasıl himaye ettiklerine dair!..
Kaç kez yazdık; “AK Parti günün birinde gidecek olursa, bu dönemde belli yerlere getirilen bürokratları bir dakika tutmazlar!.. Birçok üst düzey bürokrat, altındaki dinamitlere rağmen iş yapmak durumunda. Ak Parti gittiği an o dinamitler patlar!..”
Böyle yazmıştık kaç kez…
Kulak veren verdi!..
Kulak vermeyenin yolu açık olsun!..
*
Demek oluyor ki…
Bu büyük milletin iradesi, çok büyük bir etkinlik ve yaygınlığı bulunan “Kamu Kurumu Niteliğindeki Sivil Toplum Örgütleri” için fazla bir anlam ifade etmiyor.
Ergenekon bürokrasisi de hâlâ büyük tehdit!..
*
YÖK mesela, bugün iyi adamların elinde…
Ya dönem değişir de “darbe ruhlu kötü adamların” eline geçerse?!..
*
Başka ne kaldı?..
Ha medya?..
Her darbeye ayaklık yapan medyanın ne halde olduğunu “Gezi Ayaklanması”nın ilk günlerinde gördük.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “AK koyun kara koyun ortaya çıktı!” dedi ya…
Ne kara koyunlar varmış “AK”ların arasında!..
*
Medya meselesi çok önemli…
Biz buradan “28 Şubat’ın medya uzantıları mutlaka hakkıyla yargılanmalıdır!” dediğimizde, karşı çıkan ezik muhafazakârlar olmuştu.
Sanki taviz, bunları darbecilikten vazgeçirecek…
Sanki bu soysuzlar, “Gördün mü bak, biz millete ihanet ettik, milletin temsilcileri ise bize himaye etti. Biz ne eşek adamlarmışız!” diyecek!..
*
Bu kafaları değiştirmek lâzım…
Başbakan Erdoğan, bugüne kadar kendisine yapılan “ezik muhafazakâr” tavsiyelerinden yüzde birine kulak vermiş olsaydı, bugün silinip gitmişti.
Bir başka misal;
Melih Gökçek, “Derin Sol ile bu kadar uğraşmanız doğru değil Başkanım!” diyerek gerdan kıran eziklere kulak vermiş olsaydı, başkanlığı çoktan kaybetmişti.
*
Mesele bellidir…
Hukuk işletilmelidir…
“Oligarşik adacıklara” da şu an kimin elinde olup olmadığına bakılmaksızın “çekidüzen” verilmelidir!..
Darbe ihtimali sıfırlanmış değil…
“Durmak yok yola devam!” yani!..