Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Neden Müslüman ülkelerde yaşananlar hep aynı?

Neden Müslüman ülkelerde yaşananlar hep aynı?

Türkiye’nin son on yılı hariç, dünyadaki Müslüman ülkelerin kaderi hep aynı çizgide yürüyor.

Halkı Müslüman ama idareciler, (Müslümanlardan da oluşsa) hep halkla kavgalı oluyor ve bir türlü geçinemiyorlar.
“Bu nasıl bir din anlayışıdır?” diye dini sorgulamak gibi bir hadsizlik yapamam. Fakat Müslüman geçinen yöneticilerle halkların dinden ne anladıkları sorgulanmalı.
Mısır’da yaşananlar ortada. Mursi, ilk defa seçimle işbaşına gelen Müslüman bir cumhurbaşkanı.
Allahu âlem Mursi’yi deviren ordu mensupları da kendilerince Müslüman geçinen birileridir.
Öyle ya Mısır ordusu, kuru pramitlerin ordusu olmadığına göre; Müslüman Mısır devletinin ordusu ve cumhurbaşkanı da Müslüman halkın oylarıyla işbaşına gelmiş birisi.
……..
Bizde de öyle olmadı mı? Kurtuluş Savaşı’nı kazanan hakiki kahramanlar İstiklâl Mahkemeleri’nde idam edilmedi mi?
Halkı dinî ve millî duygulara sevk eden, onlarla birlikte cephelerde gece gündüz çarpışan hocalar, muallimler, âlimler, daha sonra cezalandırılmadı mı?
Kahramanlık destanlarında cephelerdeki toplu namaz fotoğraflarıyla halk coşturulmadı mı?
Mevzilerde Kur’an-ı Kerim okunduğu anlatılmadı mı? Ezanlarla ve selâlarla hücuma kalkıldığı anlatılmadı mı?
Savaş bittikten sonra ne oldu? Kur’an yasaklanmadı mı? Ezan yasaklanmadı mı? Camiler kapatılmadı mı? Vs. vs. Geçelim.
……..
Rahmetli Menderes, Müslüman halkın oyuyla işbaşına gelmişti, ama Müslüman milletin Müslüman ordusu tarafından darbeyle indirilip idam edilmedi mi?
12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, bunları takip eden Ergenekon ve adı “ağaç” olan Gezi Parkı terörizmi, Müslüman halkımıza karşı yapılmadı mı?
Müslüman halkın oyuyla işbaşına gelen Müslüman bir başbakana karşı yapılmadı mı? Esas düşmanlık Erdoğan’ın mensup olduğu dine karşı değil miydi?
……..
Müslümanlık dini İslâm’da bir problem olmadığı çok açık ve net. O zaman biz Müslümanlarda bir problem var demektir.
Galiba biz Müslümanlar, dinimize ihanet ettiğimiz için birtakım bedeller ödüyoruz. Yoksa bütün Müslüman ülkelerin ve halkların kaderi nasıl hep birbirine benzeyebilir?
Şükürler olsun yine içlerinde en iyi durumda olan biziz. Dünya Müslümanlarının yüz akıyız. Diğer İslâm ülkeleri bize gıptayla bakıyor.
Ortadoğu’nun ve İslâm âleminin en önemli bekçisi Türkiye ve Mısır’dır. Tarih boyunca yerli ve yabancı bütün “gâvurların” oyunu bu iki ülke üzerinedir.
Gelin görün ki, Müslümanlar bütünleşemediği için şer cephesinin;  “Ya Mısır, ya Türkiye” oyununa maalesef Mısır gelmiştir.
Yine hamd olsun, Türkiye’deki “şer cephesi”, ilk günler Müslümanları içlerine çekse de feraseti yüksek Müslümanların sayesinde şeytana yenik düşülmemiştir.
Sanırım teşhis şu:
“Allah’ın ipine sımsıkı sarılması gereken biz Müslümanlar, galiba ‘nefsimizin ipine’ sımsıkı sarılıyor ve başımıza bu işleri getiriyoruz.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi