Aynı gün Ramazan’ı karşılamayı, aynı gün bayram etmeyi bile başaramadık İslam Dünyası ile henüz.

Bu asırda bu ihtilaf akıllara zarar!
Onun için aynı anda zulme karşı dik duramıyoruz, kenetlenemiyoruz zalime karşı!
Açlıkla pençeleşen kardeşlerimize hep birlikte imdat edip mazlum ve mağdura koşamıyoruz birlikte!
Nefis muhasebesi yapmayı ihmal etmeden Allah’ın Rahmetine sarılmalıyız...
Muhasebesiz ümitvar olmanın neye faydası var?

MISIR

Ramazan’a günler kala Mısır’ın ufku karardı, meydanları kanlandı!
Gezi’deki tertip nasıl bizdeki hainler koalisyonunu açığa çıkardıysa, Mısır’daki zulüm çarkı da küresel ihanet şebekesini gün yüzüne çıkardı.
Sisi ve kuklacıları alçaklığın kitabını yazdılar ama şehidlerimizin kanlarında boğulacaklar inşaallah!
Yeni Şark, Yeni Türkiye, Yeni Mısır Yeni Filistin’i netice verecek.
Zor ve çetin bir yolun sonunda büyük zaferler var, inanıyoruz buna.  
Bahar devam ediyor…
Baharın ortasında bazen fırtına olur, şiddetli yağmurlar olur.
Ümmet diriliş ve direniş baharı yaşıyor; gerisi de gelecektir.
Ümitvar olalım ama muhasebeyi ihmal etmeden!  

SURİYE

Suriye’de zulmün 844. günü bugün.
Silahların gölgesinde, bombaların altında geçen üçüncü Ramazan bu.
Türkiye kamuoyu anlamadı Suriye’yi, anlatamadık, anlattırmadılar!
Ulusalcısı, İrancısı, komplocusu birlik oldu Suriyeli mazlumun sesini kıstı.
7000’i çocuk, 8000’i kadın 102 bin Suriyeli can verdi son üç yılda.
10 milyona yakın insan yardıma muhtaç.
2 milyon insan ülkesinin dışında, en az 5 milyon Suriye içinde muhacir.
Bu rakamlar da mı anlamsızlaştı bizim için?!
Geçtiğimiz günlerde bölgeye yardım götüren bir dernek başkanı sınır kapısında açlıktan bayılan bir çocuk gördüğünü anlatmıştı.
Yürek burkucu, vicdanları kanatıcı manzaralar!
Lüks iftar sofraları haram bize!
Buradan yazdım, Çad Büyükelçisi Ahmet Kavas’ın feryadını; Darfur da aynı açlığın pençesinde.
Biz ailemizden birisi açken, komşumuz açken rahat uyuyabiliyorsak bu coğrafyalardaki mazlum kardeşlerimizi düşünmemize gerek yok zaten!

KUR’ÂN’A YÂRÂN OLMAK

Tutunacağımız tek ‘Sağlam Kulp’ var, sarılacağımız tek ‘Sağlam İp’ var…
Kur’an’a tutunup Allah’ın ipine sarılacağız.
Yegâne ve en tesirli reçetemiz belli.
Kur’ân’a YÂRÂN olmadan, Kur’ân’a talebe olmadan, Kur’ân’a tabi olmadan, Kur’ân’a köle olmadan içine düştüğümüz girdaptan çıkışımız mümkün değil.
1434 Ramazan-ı Şerifine bu duygularla “Merhaba” diyoruz. Ümitvarız ama muhasebe ediyoruz nefislerimizi…
Hayırlı Ramazanlar dilerim efendim.