Helal sertifikalı dil
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamız, Ramazan ayının ana temasını, “Helal Kazanç Helal Lokma” olarak belirledi.
Sıkça şükrederim. Nihayet sistemin istediği gibi değil, halkın istediği gibi bir Diyanet İşleri Başkanımız var diye.
Bu iktidardan önce Diyanet İşleri Başkanı çıkacak ve böyle bir ana tema belirleyecek öyle mi? Adamı yere göğe sığdırmaz, hem başkanın hem halkın burnundan getirirlerdi.
Yine şükür ki, bu işi yapacak “münafık medya” sayısı azaldı. Bir tek “çok satan ve büyük” olarak haksız bir unvanla anılan “budanmış” medya kaldı.
O büyük münafık da Müslüman halkımızın azim ve gayret içerisinde yaşayıp, rehavete düşmemesi için vazifesini yapacak.
Rabbim yine de şeytandan önce onların şerrinden tüm İslam âlemini ve tüm insanlığı korusun. Geçelim.
………………….
“Helal Kazanç Helal Lokma,” hemen her Müslümanın hasretini çektiği çok büyük bir özlem, çok büyük bir nimet, çok büyük bir mükâfattır.
Gelin görün ki, kavuşmak çok zor. Helalle haramların birbirine karıştığı ve karıştırıldığı bir ortamda; neyin helal, neyin haram olduğu belli değil.
Çünkü resmi ideoloji, seksen yıldır toplumu helalden uzaklaştırmak için bütün önlemleri almış ve yapılabilecek tüm eylemleri gerçekleştirmiştir.
Bunu şuradan anlamak mümkündür.
Müslümanlar arasındaki “ittifak” edilen konularla, “ihtilafa” düşülen meselelere bakıldığında görülebilir.
Yine şükredeceğim ki, nihayet adam gibi bir Diyanet İşleri Başkanımız var da pek çok ihtilafı ortadan kaldırmıştır.
Yeter mi? Yetmez tabii. Kendisini Müslüman gösterip, sistemden beslenen bir kısım çevreler, yine Müslüman davranışlarıyla ihtilaflarına devam etmekteler.
Kitabımız Kur’an birlik ve beraberliğe çağırır. Peygamberimiz birlik ve beraberliğe çağırır. İslam âlimleri birlik ve beraberliğe çağırır.
Peki, “ittifaktan” çok, “ihtilaflarımız” neyin nesi?
Sorunun cevabı; “Helal Kazanç, Helal Lokma”da yatmakla birlikte, esas “dilimizdeki helallikte” yatmaktadır.
…………………….
Sözünde helallik olmayanın, kazancında ve lokmasında helallik mi olur?
Bir insanın sözünde helallik olması için o insanın yarın huzuru mahşerde “dilinin şahitlik” edeceğine “iman etmesi” gerekir.
Küçük yaşımdan beri Rahmetli dedemden duymuşumdur ki;
-“Ne pahasına olursa olsun, malınızı canınızı bile kaybetseniz, asla Vallahi” diye yemin etmeyin denilir.
Çünkü yalanlarımıza, haramlarımıza, öfkelerimize, kaprislerimize, bencilliklerimize, nefsimize, heva ve hevesimize; “Vallahi” diyerek Allah’ı şahit tutmaktayız.
Bu durum resmen şirktir.
Muhatabımızı kendimize inandırabilmek için imani değerlerimizle dilimiz arasında direkt köprü kuramayınca araya yeminlerle bir sürü ikna metodu koymaktayız.
Bu şartlarda hangi helal lokma ve hangi helal kazançtan söz edilebilir?
Müslümanın dili helal sertifikalı bir dildir. Helal sertifikasına sahip olabilmek için de yalansız lokma şarttır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.