İslam ülkelerine bir göz atın, bu acı gerçeğin her yerde  “hükümferma” olduğu görülecektir. Mısır’da yaşananlar bunun somut en son örneğidir…

***

Acaba Mısır gibi Türkiye de askeri bir darbeye müsait bir ülke durumunda mıdır? Bugün ne yazık ki, benzeri soru ve kaygılar Türkiye için de dillendirilmektedir!..

 

Bu durum,  bir güvensizliğin sonucudur…  Kendine güvenemeyen ve gücünü fark edemeyen her toplum, bu zafiyeti yaşar.. 

 

“Etimiz ne, budumuz ne? Biz, nasıl güçlü devletlerle aşık atabilir, boy ölçüşebiliriz?” gibi söylemler, tam da şer güçlerin istediği sözlerdir.

Çoğu zaman blöf üzerine kurulu şer politikalar, o politikaların uygulandığı toplumlar tarafından yutulur ve hemen tesirini göstererek yürürlüğe konulur. Yutulmazsa ondan vaz geçilmez, yine o toplum üzerinde başka alternatifler denenir. A-B-C planları gibi..vs.

***

İslam karşıtlarının gücü, Müslümanların güçsüzlüğüyle ters orantılıdır... 

 

Allah’ın katında güçlü olan; aslında İslam karşıtları değil, kendi gücünün farkına varamayan Müslümanlardır. İşte bu farkına varamayış, Müslümanları güçsüz kılmaktadır.

 

Bedir savaşında güç dengelerine baktığımızda müşriklerin üçte bir oranında maddeten güçlü ve sayıca üstün olduğunu görürüz.  Sonuç, üçte bir olmasına rağmen kendi gücüne inanmış azınlığın muzaffer olmasıdır. Malazgirt ve benzeri pek çok savaşta da bunlar müşahede edilmiştir.

 

Şu Kur’an gerçeği hepimizce malumdur: Az sayıda nice topluluklar vardır ki, çok sayıdaki topluluklara galip gelir.(Bkz:Bakara,249). Üstünlüğünü inancından alan İslam toplumunun (Bkz:Alü İmran,139), esasen yenemeyeceği bir topluluk da yoktur.

 

***

Peki  neden bu böyle tecelli etmiyor? 

 

Zaman zaman tarihte ve şimdi de günümüzde neden İslam toplumları ve Müslüman devletler, rakiplerine mağlup oluyorlar!? Özellikle bugün dünya üzerinde nerde bir kan ve gözyaşı, nerde bir savaş var, orada Müslümanlar var!

 

Bu, bir çelişki değil mi?

 

O halde yanlışlık nerede? Kur’an ayetleri (hâşâ) yanlış olmayacağına göre, yanlışlık kesinlikle biz Müslümanlarda, ya da Müslümanlık iddiasındaki İslam ülkelerindedir!...

 

İmanımızın gereğini yerine getirmedikçe, Allah buyruğu gereği düşmanlara karşı gücümüzün son sınırına kadar kuvvet hazırlamadıkça, gücümüzün farkına varmadıkça, bu zillet, korku ve kaygılar devam edecektir.