“Nureddin Topçu: İrade Hareket İsyan”
Tefekkürle iklim arasında nasıl bir ilişki olabilir? Bunu tam manasıyla cevaplayacak durumda değiliz. Fakat, büyük düşünürlerin çoğunun dünyanın mutedil iklim bölgesinde yetiştiği gerçek.
Yazın en sıcak günlerindeyiz, üstelik ramazan! Okumaya, düşünmeye pek de müsait bir zamanda olmadığımız âşikar! Bu yüzden yaz yayıncılar için “ölü mevsim”dir. Sadece sıcaklardan ötürü değil, eğitim öğretim ilkden yükseğe tatile girmiştir. Kültürel faaliyetlere ara verilmiştir. Bir çok yayınevi yaz aylarında kitap bastırsa bile, piyasaya dağıtmak için güzü, mevsimin açılmasını bekler.
İşte mevsimi beklemeyen bir kitap: Nureddin Topçu: İrade Hareket İsyan.
Topçu hocamız, 1975 yılının 10 temmuzunda rahmeti rahmana kavuşmuştu. Vatan hizmeti dolayısıyla İstanbul’da bulunuyorduk. Kartal Maltepe’de Ulaştırma Terminal Birliği’nin komutanı albay, mesai başladıktan kısa süre sonra beni makamına çağırdı, yüzünde manidar bir ifade hissediliyordu...
Beni “dergâh”tan aramışlardı! “Hoca” vefat etmişti! Cenazesi Fatih Camii’nden kaldırılacaktı...
Komutanın asteğmeni hakkındaki kuşkuları tırnak içindeki kelimelerde yoğunlaşıyordu. Telefonla kendisine ulaşanların verdiği bu haberin bir açıklaması olmalıydı.
Dergâh’ın bir “yayınevi”, Hoca’nın ise akademik yönü olan bir “felsefeci” olduğunu söyleyerek albayın kuşkusunu dağıtmaya çalıştım...
Fikir dünyamızın şahsiyeti ve eseriyle müstesna ismi Topçu’nun vefatının üzerinden 33 sene geçti. Ölümünden sonra bir süre kitapları yayınlanmadı, 1939’un şubatında neşretmeye başladığı, Cumhuriyet döneminde ilk dini-fikri muhalif dergi olan Hareket, 1940’lı, 50’li yıllarda yayınlandıktan sonra, 1966’tan itibaren tekrar yayınlanmış, Hoca’nın vefatına yakın günlerde kendi arzusu üzerine kapanmıştı.
Vefatından sonra dergiyi çıkaranlar, talebeleri, hocanın hatırasına bir özel sayı yayınladılar...Onun hatırasına yaşatmak adına elbette bu güzel bir başlangıçtı. Bir kaç kitap ve Hece dergisinin özel sayısı Nureddin Topçu’yu tanımak isteyenlere kaynak oldu.
Bu arada kitapları yeniden yayınlanmaya başlandı. 28 Şubat günlerinde Topçu “İsyan Ahlâkı” fikriyle İslâmî camia tarafından yeniden hatırlandı. O güne kadar “isyan” kelimesinde dine aykırı bir muhteva bulan kesimler, isyan ahlâkının hiç de öyle bir şey olmadığını fehmetmeye başladılar.
Son yıllarda Topçu üzerine çok sayıda tez haırlanıyor, anma toplantılarında çok farklı kesimlerden ilim ve fikir adamları güzel bildiriler sunuyorlar. Türkiye Yazarlar Birliği doğumunun yüzüncü yılı dolayısıyla ona ithafen Ahlâk Şûrası topladı. Bu toplantıda hem Topçu hakkında hem de onun en ağırlıklı kavramı olan ahlâk üzerine çok kapsamlı bildirilere şahit olduk. Ne yazık ki, toplantı metinleri yayınlanamadı.
Nureddin Topçu, fikir hayatımızın 20. Yüzyılını tek başına dolduracak bir büyük isim. Tefekkürün harf, dil ve kültür inkılapları yanında hukuk ve idare tarafındandan neredeyse imkânsız hâle getirildiği bir dönemde düşündü, eğilip bükülmeden fikirlerini ortaya koydu. Böyle bir şahsiyetin ilk öğretimden itibaren öğretim sistemi içinde bilinmesi, tanınması, müfredatın bir parçası olması gerekir. Bugüne kadar olmadı, ama olacağından şüphe etmiyoruz.
Bu düşüncemizi teyid eden bir kitap elimizde. Kitabı, Topcu Hoca’nın eserlerini yayınlayan, hatırasın yaşatan Dergâh yayınları basmış. Öyle anlaşılıyor ki, merhum hocanın vefat yıldönümüne yetiştirmişler. Fakat, yazarı, genç kuşaktan. Yani hocayı görmüş, dinlemiş nesilden değil. Dr. Mehmet Fatih Birgül, zahmetli bir işe girişmiş. Kuyumcu titizliği ile bütün kaynakları elden geçirmiş, yaşayan şahitlerle görüşmüş “İrade Hareket İsyan-Nurettin Topçu’nun Entelektüel Biyografisi”ni ortaya çıkarmış. Birinci cild büyük boy 451 sayfa olduğuna göre, Birgül’ün çalışmasının vüs’ati anlaşılabilir sanıyorum
Yaz günlerinde benim için elden düşürülmeyecek bir kitap. Topçu’nun şahsiyetini derinlemesine tanıyorsunuz, düşüncesinin şekillendiği dönemin olayları, şahsiyetleri resm-i geçit yapıyor.
Kitap, Topçu’nun doğumundan 1939 yılına kadar geliyor. Bu ciltte Topçu’nun hayatı yanında, Topçu ile birlikte anılması gereken şahsiyetlerle ilgili çok zengin malumat ve değerlendirmeler de yer alıyor. Bilhassa Hüseyin Avni Ulaş ve çevresinde yer alan isimler, içlerinde Millî Mücadele’nin önemli simaları, Mehmed Âkif, Selahaddin Köseoğlu, Süleyman Necati Güneri ve Yusuf Kemal Tengirşenk gibi mühim isimler de var. Ardından Topçu’nun çevresine sıra geliyor burada da Remzi Oğuz Arık’dan, Mehmet Kaplan’a kadar bir hayli şahsiyet hakkında bilgi ve değerlendirmeler yer alıyor.
Fatih Birgül, düşünce dünyamızın büyük bir şahsiyetine lâyık bir çalışma yapmış, güzel bir eser ortaya koymuş. İkinci cildinin bir an evvel yayınlanması temennisini hem yazara, hem yayıncılara teşekkür ve tebriklerimizle birlikte sunuyoruz! (Dergâh yayınları, 0212 526 99 41)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.