Başbakan’ın “Kredi Kartına Fren” çağrısı!..
Son zamanlarda “Banka vurgunu, kredi kartı vurgunu, faiz dışı gelirler, bankalara fren, işimiz gücümüz bankalara çalışmak!” çerçeveli yazılara ağırlık vermiştik.
Başbakan Erdoğan’ın vatandaştan sütunumuza yansıyan feryada kulak verdiğini gösteren konuşması çok iyi oldu.
Bankaların “hizmet bedeli” vurgununa işaret eden Başbakan Erdoğan’ın “Kredi kartı kullanımını sınırlandırın!” çağrısının etkili olmasını dileriz.
Önümüzdeki süreçte büyük ölçüde kredi kartlarının teşvik ettiği israfı frenlemezsek işler fena.
Dış dünyadaki gelişmeler “tasarrufu” zaruri kılıyor.
ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke, parasal genişleme programını “makul bir tarihte” sonlandıracaklarını ve faizleri arttıracaklarını ifade etmekte.
Hayli zamandır açık olan para muslukları kısalacak ve bu durumdan özellikle Türkiye gibi “gelişmekte olan” ülkeler olumsuz yönde etkilenecek.
Borçlanma maliyetlerimizin, “Gezi Ayaklanması”nın da etkisiyle arttığı bir süreçten geçiyoruz.
Ufukta, altı ay önceki bedellerden borçlanabileceğimize dair bir işaret görünmüyor.
Hem ülke hem de aile ekonomisinin zora girmemesi için ayak-yorgan uyumuna dikkat!..
KREDİ KARTINA HASTAYIZ!..
Maalesef durum bu.
Ünlü ekonomi profesörü Ünsal Ban ile “Başbakan’ın çağrısı” üzerine laflıyorduk.
Çantasından notlarını çıkarttı.
Şöyle yazmış:
“Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından açıklanan veriler, bu yılın ocak-nisan döneminde kredi kartlarıyla yapılan ödeme-işlem adedinin geçen yılın aynı dönemine kıyasla %9,16 artarak 848,3 milyon adede ulaştığını, harcama tutarının ise %20 artış göstererek 119 milyar 645 milyon lira seviyesinde gerçekleştiğini ortaya koydu.
Artan toplam harcama tutarı ve işlem sayısına bağlı olarak bir yıl içerisinde kart başına yapılan işlem sayısı 3,99’dan 4,09’a yükseldi.
Kart başına düşen işlem tutarı 543,05’ten 606,67 liraya tırmandı.
İşlem başına düşen harcama tutarı da 135,87’ten 148,14 liraya...
Gelir nereden bilinmez ama harcamalar sağlam!..
Ceplerimizdeki kredi kartı sayısı da çığ gibi büyüyor!..
Geçen yılın aynı döneminde 52.434.194 adet olan kredi kartı sayısı, %6,85 artarak 56.027.431’e ulaştı.
Maalesef yaklaşık 3 milyon vatandaşımız kredi kartından dolayı takipte!..”
Ne tuhaf bir durum...
Tüketicilerden talep edilen ücret ve komisyonların ciddi boyutlara ulaşmasından dolayı bankalara tepki de, kredi kartı kullanımı da artıyor.
Tam manasıyla ‘zararlıya’ bağımlılık hali!..”
•
Evet, Prof.Dr. Ünsal Ban’ın üslubunca dile getirdiği üzere kredi kartı uyuşturucu gibi.
Tatlı tatlı zehirliyor!..
•
Malûm hükümet bu konuda bazı tedbirler aldı.
Ne var ki tedbir dediğinin faydası bir yere kadar; esas mesele “şuur”da!..
•
Kullanmadığımız birçok ürüne para ödüyoruz.
Fonksiyonlarının çoğundan habersiz olduğumuz ateş pahası cep telefonlarını “statü göstergesi”dir diye taşıyoruz.
Ruha, kalbe ve beyne değil de “gösterişe” dikkat kesildiğimizden birbirlerimizi daha fazla tüketmeye itiyoruz.
Maneviyattaki boşluklarımızı “daha fazla tüketimle” kapatmaya çalışıyoruz.
Çocuklarımızı elbette çok seviyoruz.
Onun için de “Hiçbir şeyden mahrum etmemeye” çalışıyoruz.
“İstediğine kolayca erişmeye alıştırılmış” çocuk büyüyünce hayatın gerçekleri ile karşılaşıyor.
Ne yaparsın ki alışmış bir kere; “keş” parayı bulamadığında kredi kartına yaslanıyor!..
•
Mübarek Ramazan ayı, bu konularda da tefekkür için büyük fırsatlar sunuyor.
Bu ayda yoğunlaşan Kur’an’ı anlama, içselleştirme çabamız inşallah “israf” belâsından kurtuluşumuza vesile olacaktır.