Türkiye ve İstanbul Ne Zaman Yeşillendi
“İftarlar sadece mideyi doyurmak değil, esas kalbi doyurmak içindir” derler.
Kalbi doymayan insanların zihni karanlık olur, böyleleri sadece kanalizasyonlara hizmet eder.
İftarlar, sahurlar ve davetler; şefkat, merhamet ve yardımlaşma gibi gayelerle kurulan sofralardır.
Böyle sofralarda insanların karınları değil, duygu ve düşünceleri doyurulur.
…………….
Bu Ramazan mümkün mertebe “duyguları doyuran” iftarlara katılmaya gayret ettim.
İlk katıldığım iftar, bizim gazeteninkiydi. Yirmi yıldır bizi yalnız bırakmayan dost ve kardeşlerimizle birlikteydik.
İcra Kurulu Başkanımız Mustafa Karahasanoğlu, Akit kadrolarının; her şeyi bilen ve gören Allah’tan başka kimseye hesap vermeden yayıncılığını sürdürdüğünü ifade ederek; bu gerçeği kabul eden ve inanan her kesimden gelen desteğe teşekkür etti.
……………….
İkinci iftar Mesut Uçakan’ın yakın çevresine verdiği iftardı. Sinema ve televizyon dünyasından dostlarla beraberdik.
Bu arada gezi parkındaki terör eylemlerine destek veren ve adlarına “sanatçı” denilen ama “mayaları terörizmle yoğrulmuş” yönetmen, oyuncu ve senaristlerin, ikiyüzlülüklerini öğrendik.
………………..
Üçüncü iftarımız ise; sadece Allah’a inandığı ve iman ettiği için samimi şekilde alnını secdeye götüren her insanın güven duyduğu, Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın katıldığı ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları derneğinin iftarıydı.
Başbakan burada yaptığı konuşmada, İmam hatip yıllarından söz ederek, İmam hatiplere, Kur’an Kurslarına, camilere ve dini eğitime vurulan darbeleri anlattı.
Başbakan bunları söylerken ben de gençlik yıllarıma gittim. Aramızda az bir yaş farkı var ama öğrencilik yıllarımız, MTBB ve Akıncılar çatısı altındaydı.
“Müslüman Türkiye” söylemlerimizin üzerinden tam kırk yıl geçti ve Türkiye bugün, “Amentünün altı şartı” ile “İslam’ın beş şartına” tam iman eden Müslüman bir başbakan tarafından yönetilmekte.
Elbet bize önderlik eden büyüklerimize minnettarız, onların önümüze yaktığı ışıklarla yolumuzu bulduk.
Bugün gelinen nokta bundan kırk yıl önce hepimizin hayalini kurduğu bir Türkiye’ydi.
İşte gezi teröristleriyle, onları destekleyen ve besleyen iç ve dış hainlerin rahatsızlığı, Türkiye’nin Müslüman olması ve Müslüman kadrolarca yönetilmesidir.
………………
Dördüncü iftar da yine başbakanın katıldığı AK Parti İstanbul il teşkilatının iftarıydı.
Başbakan burada da kendinden emin bir şekilde mükemmel bir konuşma yaptı ve bir soru sordu. Soru şuydu:
-“Türkiye ve İstanbul kimin zamanında en çok yeşillendi ve çevreye en çok kim sahip çıktı?”
Evet, sahi Refah Partili belediyeler ve sonra da AK Partili belediyelerin olduğu her yerde ağaçlandırma ve çevreye verilen önem 80 yılda verildi mi? Elbet hayır!
Bir kere daha anlaşılıyor ki, mesele ağaç değil, Türkiye’nin Müslüman ellerce güçlenmesidir. Terörün sebebi budur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.