İlim Ağır Sorumluluğu
"Kim Allah'tan başka hiçbir İlâh olmadığına, Muhammed'in de O'nun Resulü olduğuna şehâdet ederse, Allah ona ateşi haram kılar."( Müslim (imân no. 46); Tirmizî (no. 2638))
Bu hadisi öğrenmemizin de bir hikayesi var. es-Sunâbihî diyor ki: “Ubâde bin es-Sâmit'in yanına girdim. Kendisi ölüm halinde idi. Bu halini görünce ağladım. Bunun üzerine:
- "Dur bakalım, niçin ağlıyorsun? Vallahi benden şahitlik istense senin için mutlaka şahitlik ederim. Bana şefaat hakkı verilse senin için mutlaka şefaatte bulunurum. Gücüm yeterse, sana mutlaka faydalı olurum" dedi.
Sonra devamla şöyle dedi:
"Vallahi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den, içinde sizin için hayır bulunan hiçbir hadis işitmemişimdir ki, onu sizlere rivayet etmiş olmayayım. Yalnız tek bir hadis müstesnâ! Onu da sizlere bu gün, son demimi yaşarken söyleyeceğim. Daha sonra Resûlullah'ın yukarda da geçen şu hadisini nakletti:
“Kim Allah'tan başka hiçbir İlâh olmadığına, Muhammed'in de O'nun Resulü olduğuna şehâdet ederse, Allah ona ateşi haram kılar.”( Tirmizî (no. 2638) Rudanî, Cem’ul Fevaid, no: 3. Bu hadisin tahricinde bu bilgiler verilmiştir.)
Hz. Peygamber bir gün bir mecliste “Ey iman edenler! Nefsinizi ve aile efradınızı yakıtı insanlarla taşlar olan bir ateşten koruyunuz..." âyetini okudular. (Tahrim: 66/6.)
Bunun üzerine orada bulunan bir ihtiyar kalkarak
- “Ey Allah’ın Rasûlü! Cehennemin taşları da dünya taşları gibi midir?” diye sordu.
Hz. Peygamber de:
- “Nefsimi kudret elinde tutana yemin ederim ki cehennemin bir taşı bu dünyanın bütün dağlarından daha büyüktür” buyurdular.
Bu sözler üzerine o ihtiyar bayılarak yere düştü. Hz. Peygamber mübarek ellerini onun kalbi üzerine koydular ve hâlâ yaşamakta olduğunu anladıklarında:
- “Ey ihtiyar! “Lâ ilâhe illallah” de!” buyurdular. O da:
- “Lâ ilâhe illallah” dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber onu cennetle müjdelediler. Orada bulunan sahabiler:
- “Ey Allah’ın Rasûlü! Aramızda sadece onu mu cennetle müjdeliyorsunuz?” diye sordular. Hz. Peygamber de onlara:
- “Evet; çünkü Allah Teâlâ “İşte bu, makamımdan sakınan ve tehdidimden korkanlar içindir”)(İbrahim: 14/14.) buyurmaktadır” cevabını verdiler.( İbn Kesir, Tefsir IV/391 (İbn Ebi Hâtim, Abdulaziz b. Ebi Revvâd’dan)
Sevgili kardeşlerim, Ramazan ayının sonundayız, bu günlerde istiğfar, tevhid, selavat ve kıraat gibi zikrullahı çoğaltmalı ve bol dua etmeliyiz, kendimiz, ana babamız, hane halkımız ve bütün Müslümanlar, hatta hidayet dileyerek bütün insanlar…
Allah Teâlâ’nın rızasına nail olasınız inşallah.