Hayyalessalah!
Bugün cuma.. Türkiye’nin neresinde olursanız olun, il, ilçe fark etmez.. Büyükşehirlerde, bölgenizin en büyük birkaç camisinde, diğer illerde, camii kebir ya da ulu cami denilen yerlerde toplanın, cuma namazında sonra gıyabi cenaze namazı kılalım ve dua edelim..
Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır.. En azından buyurun dualarımızla, dilimizle bir şeyler yapalım.. Kur’an-ı Kerim “zalimlere yardım etmeyin, sonra ateş size de dokunur” der.. En azından zalimlerden yana olmadığımızı gösterelim..
Çoluk çocuk gelin camilere. Davet edilmeyi beklemeyin, davet eden siz olun..
Biz inşallah, cuma günü Eyyübsultan Camii’nde olacağız cuma namazında.. Bin şehid için bir bayram namazı.. 81 il ve 957 ilçede, beldelerle birlikte 1000’den fazla mekanda toplanmaya çağırıyoruz.. Yerel media bu çağrıya destek vermeli. Vakıflarımız, derneklerimiz, odalar, sendikalar, siyasi partiler, cami dernekleri, kanaat önderleri, platformlar kendi aralarında istişareler yaparak bu daveti, herkese duyurmalılar..
Bu konuda kimseyi beklemenize gerek yok. Birilerini ikna etmek zorunda kalıyorsanız, onları bırakın onlar hakkındaki hükmü Allah (cc) versin! Allah’ın ve Resulün hükmü açıkken kendi lider, örgüt ve şeyhlerinin iznini bekleyenleri, din gününde, iznini bekledikleri kişiler, Allah’ın elinden alınsınlar alabileceklerse..,
Çağrımız cuma namazınadır, ve zaten bayram namazları musallada, cuma namazları selatin camilerde kılınır. Cuma günü kılınacak cenaze namazları da.. Kaldı ki, bu cenaze namazının ayrıca ifade ettiği sembolik bir manası, ifade ettiği içe dönük bir mesajı da vardır.. Bu onların şehadetlerine şahidliktir.. Buna o kardeşlerimizden çok bizim ihtiyacımız var..
Dualarınıza Suriye’yi ve Filistinli kardeşlerimizi de ekleyin.. Zalimleri ve onlara alkış dağıtanları, destekleyenleri de hatırlayın.. Kudüs’ü unutmayın. Mekke’yi ve Medine’yi unutmayın!
Her il ve ilçede, Mısır, Kudüs/Aksa, Filistin, Suriye platformları kurun mesela.. Bir ay sonra üniversiteler açılacak, üniversitelerde örgütlenin..
Namaz kılıyor, Kur’an okuyorsunuz, ama okuduğunuz Kur’an’ın, kıldığınız namazın size yüklediği sorumlulukların farkında değilseniz yazıklar olsun size. Kıldığınız namaz boşa gitmiştir.. “Vay o namaz kılanları haline ki!..” diye başlayan ayeti hatırlayın..
Hac’da verdiğiniz sözü hatırlayın. Umredeki “Lebbeyk” dediğiniz anları hatırlayın! Eğer söylediklerinizin karşılığı hayatınızda yoksa, sadece o cümleleri söylemiş olmanız size kurtarmaz.. Sabahtan hemen kendi aranızda haberleşin. Çağrılmayı beklemeyin, siz çağırın..
Öğleden sonra dernekler, vakıflar, hoca efendiler, yerel media ile temas kurun ve konuyu mediaya taşıyın, gazetelerde yazılar yazın, radyolarda, televizyonlarda konuşun. İnternet sayfalarında yazılar yayınlayın, işyerlerinizin vitrinine Mısır, Suriye, Filistin, Kudüs’le ilgili bir şeyler koyun. Vahdete çağırın Müslümanları; Myanmar’ı, Mali’yi, Somali’yi, Yemen’i, Tunus’u da unutmayın, Bangladeş’i unutmayın, Özbekistan’ı, Çeçenistan’ı unutmayın. Doğu Türkistan’ı unutmayın.. İnsanların dikkatlerini bu konuya çekin, toplumsal duyarlılığımız artsın biraz.. Gençler sosyal mediaya taşısınlar bu konuyu, dil bilenler, yabancı basın, yabancı devlet adamları, yabancı STK’lara, siyaset adamlarına mesaj yağdırsınlar..
Unutmayın, karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığa en yakın olduğu zamandır..
Zulm ile abad olunmaz.. Zulmun kemali, zevalinin işaretidir.. Unutmayalım: Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak, mazlumlara yardım etmek istemektedir..
Size şöyle diyenler olacak, “Devletle uğraşılmaz. Onlar da işi buraya kadar getirmeselerdi.” “Savaşa gitmeselerdi ölmezlerdi” diyenlerin dedikleri gibi diyecekler size.. Onlar Şehadet nedir bilmezler. Ecel nedir onu da bilmezler.. Şehadetin ölümsüzlük olduğunun da farkında değillerdir.. Varsayalım direnmediler, darbecilerin bir ay içinde İhvan’ın önde gelen birkaç bin insanını alıp götürüp, karanlık köşelerde infaz etmeyeceklerini kim garanti edebilirdi! Türkiye’de bu işler daha bu noktaya gelmeden 3000’den fazla insan birkaç yıl içinde faili meçhullerde hayatını kaybetmedi mi?
Mısır’da kazanan ve kaybeden taraf belli.. Mısır halkı kazandı! İktidar ve halk olarak Mısır halkının yanında durarak, bu dünya ölçeğinde de, ahiret ölçeğinde de biz kazandık! İslam ümmeti kazandı! Vahdet, cihad ve şehadet bilincine kavuştuk yeniden.. ABD’nin, batının ve Avrupa ülkelerinin demokrasi ve insan hakları maskeleri Mısır’da yükselen iman ateşinin karşısında buharlaştı.. Türkiye bugün batıya insan hakları ve demokrasi dersi veriyor.. Demokrasi meğer batının makyaj malzemesi, Truva atı, helvadan putu imiş..
Suudi Arabistan ve BAE de kaybetti. İslam İşbirliği Konferansı, Afrika Birliği kadar bile bir aksiyon ve eylem koyamadı ortaya.. ABD’den korkan işbirlikçi rejimler ne yapacağını bilmezken, bütün Müslüman ülkelerin halkları ve mazlum halklar, Gazze, Filistin, Kudüs, Suriye, Somali, Kuzey Afrika ve Mısır’daki, Yemen’deki olaylar karşısında durduğu yer sebebi ile Türkiye halklarına ve yönetimine minnet ve şükran yüklüdür.. Onların dualarıdır bugün bizim bu noktalara taşıyan manevi güç.. Bir batılı yazar öyle diyor: Bizim paramız, ordularımız, sanayimiz, teknolojimiz, geleceği planlayan araştırma merkezlerimiz, üniversitelerimiz vardı. Bütün bu imkanlarımıza rağmen hayat parmaklarımızın arasında akıp gidiyor. Türkiye bütün imkansızlıklarına, yetersizliğine, sorunlarına rağmen hızla yükseliyor. Bunu anlamak mümkün değil. Bunun tek açıklaması var; Tanrı böyle istiyor!.. Hadi şimdi davet başlasın, yüzümüzü birlikte kıbleye döneceğiz bu cuma vakti.. Hayyalessalah! Selâm ve dua ile..
Not: Kim nerede, saat kaçta kılacaksa cumayı, Türkiye genelinde yayın yapan bizim internet sitelerimize, “timeturk.com” gibi internet sitelerine haber versinler, destekleyen kuruluşların genel merkezlerinin sitelerinde duyurulsun bu çağrı. Bir basın açıklaması ile haber ajanslarına ve basına duyurulsun. Sosyal media ve diğer radio-tv ve sms yolu ile de herkes haberdar edilsin inşallah.. Diğer illerin çağrısını da RT ederek yayalım..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.