Yener Dönmez

Yener Dönmez

Katliam

Katliam

Dün Mısır’da tüm insanlığın gözleri önünde vahşice bir katliam yapıldı.

Uluslararası mekanizma ve egemen güçler ise kılını dahi kıpırdatmadı.
Dehşete düşüren bu toplu cinayet karşısında ABD ile Batı, tarafları ihtiyata davet etmekle yetiniyor.
Garip değil mi?
Sanki elinde silah bulunan iki grup arasında çatışma varmış gibi.
Oysa bir tarafta demokratik haklarını savunan silahsız masum halk, diğer tarafta ise elinde bütün modern silahların bulunduğu keskin nişancılardan oluşan darbeci bir ordu.
Bir gayrimüslimin kılına zarar gelse tepkileri böyle mi olurdu?
İşte bunların adaleti, vicdanları, insanlıkları, ahlak anlayışları bu kadar.
Merhum Akif bu durumu ne güzel ifade etmiş: “Acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne.”
Darbeye darbe demedikleri gibi, katliama da katliam demediler.
Günlerdir Müslüman kardeşlere karşı yürütülen itibarsızlaştırma kampanyasının amacı belliydi…
Her şeyi bir plan dahilinde yapıyorlar.
Batı basını kamuoyunu katliama karşı duyarsızlaştırmaya dönük yayınlar yaptı günlerce.
Katliam sonrası tansiyonu düşürmek, tepkileri minimize etmek için halkı sistematik biçimde morfinlediler.
İsrail, Batı, ABD ve işbirlikçileri konumundaki S. Arabistan ile Katar Mısır’da Müslüman kardeşlerin iktidar olmasını istemiyor.
Hiçbir İslam coğrafyasında halkın içinden yerli, milli reflekslere sahip iktidar istemedikleri gibi Mısır’da da istemiyorlar.
Çünkü uluslararası Siyonist mekanizmanın çarkını böyle işletiyorlar.
İhvan hareketinin iktidara gelmemesi için oluk oluk akıtılan binlerce Müslüman kanı Batılı için 1 damla petrolden daha değersiz.
İhvan, kendi ülkelerinde Mursi ile birlikte bir vizyon, bir gelecek sunma noktasında yeni bir sayfa, Gazze’de İsrail zulmü altında inleyen Müslüman kardeşleri için bir Refah kapısı açmışlardı.
İlk adım böyleydi.
Ama küfür cephesi buna izin vermedi.
Daha önce de yazdım.
ABD ve İngiltere bölgenin gerçek sahibinin kendileri olduğunu düşünüyor.
Müslümanların arasına fitne virüsünü atıp cetvelle çizdikleri sınırlardan oluşan devletçiklerin başına da modern diktatörler atadılar.
Mevcutlar siyasal ömrünü tamamlayıp yeni ihtiyaçlara cevap veremeyince değişime gittiler.
Mısır’da ordunun katliamları Mübarek giderken yapmamasının nedeni bundan kaynaklanıyordu.
Mısır ordusunu da aşan milimetrik hesaplar bunlar.
Demokrasi, çağdaşlık, insan hakları vs. hepsi hikaye.
Daha net ifade edeyim: Demokrasi Batı’nın emperyal emellerine hizmet eden bir “put”tur.
Tıpkı cahiliye dönemi putperestleri gibi ihtiyaç hissettikleri zaman kendi elleriyle yaptıkları o putları büyük bir iştahla midelerine indirirler.
Mısır’da da yaptıkları bundan ibarettir.
Suriye, Mısır, Filistin, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Somali, Irak ve Kerkük’te her gün Müslüman kanı akıtılıyor.
ABD-İngiltere-İsrail’in dessas ve çirkef suratını görmezlikten gelen kimi İslam ülkeleri daha neyi bekliyorlar acaba?
Kafamızı kuma gömmenin bir anlamı yok.
“Küfür tek millettir”…
Ortadoğu’da olup biten de İslam-Küfür savaşından başka bir şey değildir.
Uyanıp, İttihad-ı İslâm’ı kurmadıkça daha çok zillet bekliyor hepimizi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Yener Dönmez Arşivi