Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Süngülerle Gittiler İçkileriyle Döndüler

Süngülerle Gittiler İçkileriyle Döndüler

Gelibolu Yarımadası’nın neredeyse her metrekaresinde bir değil, birden fazla şehit yatmakta. Şimdi ise yine hemen her caddesine alkol satış ve tüketim maddeleri hâkim.

Sanki şehitlerden öç alırcasına;
-“Siz misiniz düşmanı buradan kovan ve göğüs göğüse savaşan, süngülerle bertaraf eden, işte biz yine buradayız. Göğsünüzün altındaki kalbinize ve midenize tüm kültürümüzü soktuk, haydi bakalım görün, ‘el mi yaman bey mi yaman” diyorlar.
Gelibolu Yarımadası’nın tepeleri, ovaları, bağları, bahçeleri şehit dolu. Çünkü göğüs göğüse savaşın yapılmadığı kara parçası yok gibi.
Burada elbet düğün yapmadılar, savaştılar ve yüzlerce Müslüman asker şehit oldu, yüzlerce düşman askeri öldü.
Bir milletin yeniden doğduğu topraklarda, böyle manzaralar Müslüman olan herkesin tabii ki dikkatini çekmekte.
Çanakkale Zaferi’nin bir “iman zaferi” olduğunu içimizdeki belli münafık kesimler hariç, bütün dünya insanlığı kabul etmekte ve saygı duymakta.
İnsan olan insan, en azından dünya insanlığının bu kabulüne karşı bir saygı duyar ve Gelibolu Yarımadası içerisinde böylesine pervasızlıkların sergilenmesine razı olmaz.
*
Kimsenin rakısına, şarabına karışmak gibi niyetimiz elbet olamaz. Herkes aklının ve fikrinin sermayesini yer içer.
Yalnız insan olan insan, fıtratındaki “insan mayasını” yok etmediyse; “edep, iffet, haysiyet, saygı, hürmet,” gibi duygular vardır ve bu duygular insanı insan eder.
Diyelim ki, bunlardan da vazgeçtik. Bütün dünya halklarının diline doladığı “insan hakları” diye bir kavram vardır.
İnsan hakkı denilen şey, sadece yaşayanlar için mi geçerlidir?
Hangi inançtan olursa olsun, yine dünyanın her yerinde, tüm toplumlar kendi inançları çerçevesinde ölülerine saygı duyar.
Gelibolu Yarımadası’nda sadece Türkiye’den Müslüman askerler yok. Bütün İslam coğrafyasından Müslümanlar olduğu gibi Hıristiyan milletlerden de asker var.
Hiç olmazsa Çanakkale’yi geçmek için ittifak edip, bize karşı savaşan ülkelerin askerlerine saygı duymalı ve beldeyi bir içkili eğlence beldesinden, inanç turizmi yapılan belde haline getirmeli. Hıristiyanlar bizim şehitlerimize daha saygılı ve hürmetli.
*
Gerçi Gelibolu ne ki, daha dün 1940’lardan itibaren bu ülkede bırakın şehitlerimizi, dini müesseselerimiz mahvedilmedi mi?
İstanbul Tepebaşı’ndaki cami, Rus revü kızları için soyunma odası yapılmadı mı? İnanmayanlar Eşref Edib’in “CHP ve Din” kitabına bakabilirler.
İstiklal Savaşını kazanan âlimlerimiz idam edilmedi mi? Kur’an-ı Kerimlerimiz kese kâğıdı yapılmadı mı?
Çok uzağa gitmeye gerek yok, “rakımıza özgürlük” diye memleketi karıştıran CHP organizeli taife, Dolmabahçe Camii’nde alkol alıp, eğlence yapmadı mı?
CHP’lilerin ezan düşmanlığı kroniktir ve vazgeçilmezdir. Nihayet Bodrum’da ezan düşmanlıkları hortlamadı mı?
Ne diyelim, dua edeyim. “Son nefeslerinde son yudumları rakı olsun”. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi