Sisi-Esat ortaklığı
Fehmi Huveydi’nin ifadesiyle Sisi Nasır’a özeniyor ama nafile. Sisi’ninki özentiden öte geçmez. Nasır bile olamaz. Zaman ve mekan ve ötesinde uygulama farkı var. 1958-1961 yılları arasında Mısır-Suriye birliğini baltalayan en önemli faktör, Suriyeli azınlıklardı. Azınlık subayları birliğe ihanet ettiler. Bunlar arasında baba Esat da vardır. Bundan dolayı kısa bir müddet de olsa Ebu Zabel Hapishanesine tıkılmıştır. Azınlık subayları Mısır’ın üzerlerindeki hakimiyeti hazmedemiyorlardı. Halbuki kendileri Suriye halkının üzerinde mutlak hakim olmak istiyorlardı. Buna mukabil, Said Havva’nın hatıratında yazdığı gibi, Müslüman Kardeşler Suriye kolu, Nasır’la ideolojik sürtüşme içinde olsalar dahi azınlıkların tasallutuna düşmemek için Mısır’ı ve ortaklığını garantör olarak görüyorlardı. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak istemiyorlardı. Nasır içerdeki İhvan’ı tenkil ederken Suriye Müslüman Kardeşler lideri Mustafa Sıbai’yi hastanede tedavi olurken ziyaretine gidebilmiştir. Bunun nedeni Sıbai’nin El İslam ve’l İştirakiyye (İslam ve Sosyalizm) kitabı olduğu söylenir. Nasır bu kitabın kendi mesleğine meşruiyet sağladığını düşünüyor olmalıydı. Nasır Suriyeli azınlık subayların ihanetine uğramıştır. Esat’ı içeri atmıştır. Nasır’ın izinden gittiği intibaı veren Sisi ise oğul Beşşar Esat’ı her vesile ile giyotinden kurtarmaya çalışıyor. Arap Birliği’ndeki oylamada en ateşli Suriye yanlısı tutum takınan ülkelerden birisi Mısır olmuştur. Sisi’nin kazaskerleri de, ortağı Esat’ı kurtarmak için seferber olmuş vaziyetteler. Sisi ile birlikte Ezher şeyhi Ahmet Tayyip ve Ali Cum’a Vatikan Papası Francis ve Maruni Patriği Bişare ile birlikte, Esat’ı giyotinden kurtarmaya çalışıyor. Buti sağ olsaydı birlikte Esat’ı kurtarma komisyonu bile kurarlardı. Softa eski Müftüsü Ali Cum’a ise Esat’a sahip çıkarken Tayyip Erdoğan’ın Ahmet Tayyip’in kundurası bile olamayacağı saçmalığında bulunuyor. Nereden biliyorsa artık! Ali Cum’a ahiret işlerine de karışmaya başladı ve daha 2012 Haziran seçimlerinde iki aday arasından Ahmet Şefik’i desteklemiş ve onun Allah nezdinde Mürsi’den daha yüce olduğunu savunmuştur! Aptala malum olurmuş! O da aynen öyle söylüyor zaten. Şatahatçı Müftü Ali Cum’a, Şefik’ten sonra şimdi Sisi cephesine kaydı. Ona cuma ve bayram imamlığı da yapıyor.
•
‘Darbeyi, ABD planladı, Mısır ordusu kotardı’ deniliyor. Sisi de darbenin kaptanı. Böyle olduğu halde cansiparane bir biçimde Esat’a kol kanat geriyor ve felaketini önlemek için her şeyi yapıyor. Hatta bu yolda siyasi patronu ABD’yi iplemediği gibi, mali patronları Körfez monarklarını da dinlemiyor. Sisi ilk günden itibaren ortak İslamcı düşmanlara ve özellikle de Müslüman Kardeşlere karşı Esat ile birlikte dayanışma içinde. Mürsi’nin devrilmesi sonrasında ilk şamata yapanlardan birisi Beşşar Esat’tı ve yandaşlarıyla darbenin İslam dünyasındaki siyasi İslami hareketlerin sonu olduğu düşüncesini paylaştı. Beşşar, Mısır darbesiyle bayram etti Sisi ise bu jesti karşılıksız bırakmıyor ve bütün uluslar arası mahfillerde Esat’a sahip çıkıyor. Zaten ilk günlerden itibaren Sisi iki kesimi düşman ilan etmişti. Bunlardan birisi Suriyeli mültecilerdi. Hatta onlardan bazılarını sınır dışı bile etti. İkinci kesim ise ümmetin yetimleri olan Gazzeliler. Sisi ile Esat nasıl darbeci düeti yapıyorlarsa Filistinliler de Rabiacılara selam gönderiyor ve Rabia selamı veriyorlar. Bu isimlerden birisi olan Raid Salah İsrail sorgulamasından Rabia selamı ile çıkıyor. Mısır’lı darbeciler Esat’ın cezalandırılmasını kendilerini de okka altına götürecek işaret fişeği olarak görüyorlar. Titriyorlar. Bundan dolayı olanca güçleriyle cezalandırma sürecini baltalamaya çalışıyorlar. Nitekim New York Times gazetesinin Kahire büro temsilcisi David Kırkpatrick: Looming Airstrikes in Syria Pose Test for Egypt’s Leaders and the Opposition (29 Ağustos 2013) haberinde konuyu analiz ediyor. Daha doğrusu Sisi-Esat ortaklığını konu ediyor. Gerçekten de Züheyr Salim’in ifadesiyle tağutlar kardeş ve ortaktırlar. Körfez ülkeleri Mısırlı darbecilere 13 milyar dolar fon akıtırken İran ise Suriye’deki Esat rejimine katliamlarına destek olarak 7 ile 13 milyar dolar arasında yardım yapmıştır. Bu sadece nakit olanı. Ayrıca Kasım Süleymani askeri taktikler verirken dünya Şiileri Esat’a siper oluyor ve Şebbihanın yanında halka karşı omuz omuza çarpışıyor. Nedense, herkes ‘kutsal inek’ makamındaki Esat’ı kurtarmanın derdinde. Papa Francis St. Petersburg kentinde toplanan 20 gelişmiş ülke liderlerine gönderdiği mektupta Esat’a karşı askeri seçeneğin “beyhude bir uğraş” olarak tanımlayarak vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Esat’çıların yeni kıblesi Moskova oldu. Darbe dışişleri Bakanı Nebil Fehmi de Rusya’ya giderek Esat’ı kurtarmaları için Ruslara dil dökecek.
Mısır cuntacıları Esat’ın vurulmasının akislerinden korkuyor. Birincisi, bu darbenin İslamcıları cesaretlendirmesinden ürküyor. İkincisi de, iki ay içinde 5 binden fazla öldürdükleri insanların lanetlerinin bumerang gibi dönüp dolaşıp peşlerine düşmesinden ve Lahey’i boylamaktan korkuyorlar. Bunun için tehlike kapılarını çalmadan Şam kapılarında bloke etmek istiyorlar. Yanlış hesap Bağdat’tan döndüğü gibi inşaallah darbe kardeşliği de Şam’dan dönecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.