Biz Neyledik O Koskoca Elleri
Osmanlı Devleti’nin bitirilmesi ve İslam Dini’nin etkisizleştirilmesi için iki şey hedef belirlenir.
Birincisi; Osmanlı Balkanlar’dan çıkarılmalı ve Balkanlar parça devletler haline getirilerek, asla bütünleşmelerine müsaade edilmemeli.
İkincisi; İslam dini bütün Osmanlı illerinde etkisiz hale getirilmeli ve İslam dünyası Osmanlı’dan nefret ettirilmeli.
Bunlar yapılmadan Osmanlı’yı ve İslam dinini etkisiz kılmak mümkün değildir.
Yeryüzündeki esas vazifesi, “İlay-ı Kelimetullahı” yaymak olan bu devleti ve milleti, başka türlü bitiremezsiniz.”
Şimdi bu tespitleri açmaya ve üzerine konuşmaya gerek var mı? Bugün bile halen süreç devam etmiyor mu?
………………….
Hafta sonu Bosna tarafına düştü yolum. Başçarşı’da dostlarla sohbet ederken, meclistekilerden birisi bu sözleri ettikten sonra sözü günümüze getirerek şu tespiti yaptı.
-“Balkanlar’da Sırplar, Türkiye’de CHP ve yandaşları; Osmanlı ve İslam düşmanlığı yapmaktadır. Son olaylara bakınca buradan böyle gözüküyor.
Her iki kesimin de ortak düşmanı, Osmanlı, İslam ve Müslümanlar. Hatta tüm İslam âlemidir. Bu nefretin temeli ise Haçlı ruhuna dayanmaktadır.”
Bosna’dan CHP ve solun tüm kesimleri böyle görülüyor. Türkiye’yi çok iyi okuyorlar.
Ülkemizin huzur, güven ve istikrarına darbe vurmak isteyenlerin; kimlik, kişilik ve ötesi, Balkan tecrübesiyle daha iyi anlaşılıyor.
Mesela gezi terörüne Sırplar çok sevinmiş ve bayram etmişler. Hatta Müslümanlara kafa tutup, tehdit savurmuşlar.
Gezi terörünün yabancı medya ve Türkiye’deki münafık kişiler ve medya tarafından desteklenmesi, Sırp medyasını da heyecanlandırmış ve Boşnak medyasına baskı yapmışlar.
………………
Neyse sözü Osman Yüksel’e bırakalım.
Bin yıl oldu toprağına basalı
Hayli oldu kılıçları asalı,
Bülbüllerin onun için tasalı,
Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Yol görünür, hakan emir verirdi,
Dalga dalga ordularım yürürdü,
Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,
Dolu dizgin aştık nice belleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Yıldız doğar, talihimiz belirir,
Sabah olur, ulufeler verilir,
Bir seferde dört krallık serilir,
Al al ettik, kara kara tülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır,
Meydanlarda Rabbe dua okunur,
Gölgemizden bütün cihan sakınır,
Arkamızda bırakırdık selleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Manastırlar Plevneler bizsizdir,
Yosun tutmuş camilerin ıssızdır,
Boynu bükük minareler öksüzdür.
Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Hali görür, geleceği sezerdik,
Bir zamanlar ta Vistül’de gezerdik.
Haritayı biz kendimiz çizerdik,
Fetheyledik deryaları, çölleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Rodopların ak başları yaslıdır,
Serdengeçti gönül, artık usludur,
Rüzgarları bile matem seslidir,
Zafer, zafer der, eserdi yelleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.