GTH Bakanlığı’nın “G”si nerede?
Baktım, gıda konusunda “üçleme” yapmışım, “devamına gerek yok” diye düşünüyordum ki facebook’a konan bir fotoğrafı hatırlayıp yön değiştirdim.
Bir işyerinin tabelasıydı paylaşılan. “Ali Tezel Sosyal Güvenlik Müşavirliği …. Şubesi” yazıyordu.
Sorsalar, “bu Tezel kim?” diye vereceğim cevap “devletin işleyiş şeklini paraya çeviren adam” olur.
Birbiriyle çelişen, yeni çıkarılmasına rağmen eskisine atıf yapılan, maddesi, fıkrası değişince sadece değişen bölümü duyurulan kanunumuz, yönetmeliğimiz vs. çokça olmasına rağmen girişimcimizin az olması büyük eksiklik doğrusu.
Mesela, denetçi kasaba girdi, askıdaki karkaslardan biri domuz olsa ne olur?
Olacağı şu;
Denetçi “5 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği’nin 19. Maddesi ile; 7/7/2006 tarihli ve 26221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği’ni yürürlükten kaldırıldı” da diyebilir diğer tebliğleri yorumlayıp ses de etmeyebilir. Bu konuda açık net bir hüküm yok şimdi.
Denetim deyince…
Gıdamızdan sorumlu bakanlığımızın yaptığı iyi bir şey var o da teşhir etmesi de lokanta, büfe vs. açıkta kalıyor.
Yarım milyona yakın işletme, bunun 65 bini üretici, topu topu beş bin denetim elemanıyla denetleniyor. Gerisini siz düşünün…
Hatta “kaç” milyona yaklaşan İstanbul’daki gıda kontrolörünün sayısını siz tahmin edin.
Nüfus, denetim, işletme sayısı denklemi kurup tahmin etmeye uğraşmayın ben size söyleyeyim: 579. Toplam sayının onda biri bile İstanbul’dakiler.
Nicelik böyle, bir de nitelik konusu var.
Gıda kontrolörlerinin neredeyse tamamı ya veteriner ya da ziraat mühendisi. 5035 denetimcinin 937’si gıda mühendisi yani.
Bakanlığın adındaki tarım ve hayvancılık alanları tamam ama "gıda"sı boş denebilir.
Gıda, gıda mühendislerinin alanı değilse o zaman bu bölümler niye açılıyor yahu? Mesela ha bire eczacılık fakültesi açılıyor, diğer yandan da eczacılığa sınırlama getiriliyor.
Tam bu satırları yazarken bir soru geliyor, ek kontenjandan üniversiteye girmek için tercih yapacak delikanlıdan “abi, gıda teknolojisi ile gıda kalite kontrolü ve analizi yüksek okulu var, ne dersin?"
Bu soruyu “Gıda Mühendisleri Derneği Başkanı Abdussamed Boyu Beye soralım” diyerek cevabı öteledim.
Boyu’na sordum, klasik bir ifadeyle, “ne olacak bu sizin haliniz?”, başladı anlatmaya.
“2011 yılında alınan personele bakın; 5.069 ziraat mühendisi, 2.279 veteriner ve 307 kişi de gıda mühendisi” diyor, Boyu.
Boyu, KPSS’ye girip 85 puanla atamayan meslektaşlarına rağmen diğer meslek gruplarının 62 puanla atanmasına dikkat çekiyor ve örnek veriyor “ KPSS-2012/6’daki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı personel alımlarını incelediğimizde 2500 kişilik kadronun 1564 tanesinin Veteriner Hekimlere, 878 tanesinin Ziraat Mühendislerine sadece 58 tanesinin ise Gıda Mühendislerine ayrıldığını görmekteyiz.”
Okulu bitiren veteriner ve ziraat mezunları devlette hemen iş bulurken gıda mühendisleri sıkıntıda. “İşi niye devletten bekliyorsunuz?” diye sorunca aldığım cevap da ilginç oldu. Çıkarılan 5996 Sayılı Kanun ile beraber özel sektördeki çalışma alanları kısıtlanmış. Bakanlıkta da denetim işleri eğitimlerle diğer meslek gruplarına verilince…
Devlette iş bulmak için bakanın mesleğinden, memleketinden mi olmak lazım?
Ne dersiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.