Kurban yardımında samimiysek
Dünkü yazımda; “mide değil, beyin doyurmak daha önemli” tarzında laflar etmiş ve yardım amaçlı kurban kesmenin enflasyona uğradığını söylemiştim.
Bugün söylediklerime katılanlarla katılmayanlara ortak bir insani ve İslami projeden söz etmek istiyorum.
En kolay iş kurban bağışlamak. Yerine ulaştırmak zor gibi gözükse de çok kolay. Zorlukları anlatılarak duygularımız incitiliyor.
“Vah, tüh,” dedikçe ceplere saldırıp ne var ne yok akıtıyoruz. Oysa mesela Orta Asya’nın hiçbir bölgesinde etsiz ve aç kalan kimse yoktur.
Balkanlar’ın hiçbir bölgesinde, aç, susuz ve ekmeksiz kimse yoktur. Yalnız elbet sadece aç ve açıkta kalan var diye yardımlar yapılmaz.
Herhalde bunu benden daha iyi bilen kimse olmaz. Çünkü yıllardır bu hizmetleri yakından takip eden biri olarak tabii ki yapılanların farkındayım.
Dün de söyledim. İşin şekli ibadet olmaktan çıktı. “Sen ben yarışına” dönüştü. Güç mücadelesine kalkışıldı. “Biz daha güçlüyüz” gayreti, imanın ve idrakin ötesine geçti.
¥
Neyse lafı uzatmayalım ve illa da kurban keserek Müslümanlara yardım etmek isteyen yardımseverlere canlı bir örnek sunalım.
Gücü yeten ve hizmet etmek isteyen varsa kolları sıvasın. İşte yıllardır ihmal edilen en önemli hususlardan birisi.
Orta Asya’nın ilk Müslüman Türkleri olarak da bilinen ve İdil veya Volga Bulgarları olarak da anılan Kazan Tatarları, son 30 yıldır hızla Hıristiyanlaştırılmakta.
En eski Müslüman toplumu olan Tatarlar, şimdilerde Orta Asya’nın yeni Hıristiyanları olmakta.
Onların bize Kurtuluş Savaşı’nda yaptığı yardım kadar bile kendilerine yardım edemiyoruz.
Yardımdan kastedilen et ve yemek değil, Hıristiyanlaştırılmalarına karşılık dini hizmetler sunulması.
Kazan Tatarlarının Rusya federasyonundaki nüfusu 20 milyonu buluyor. Rusya coğrafyası içindekiler de dışındakiler de dini anlamda zor durumdalar. Karınları tok ama beyinleri aç.
Bunların çoğu Kazan’ın dışında yaşıyor. Zamanında Sibirya ve Kazakistan’ın çeşitli bölgelerine sürülmüşler. Rus kimliğini benimsemekten başka çareleri kalmamış.
Rus kimliğini benimsemek demek din değiştirmeyle başlıyor ve orta yaş üzeri Tatarlar, bir bir, çocuklarını, ailelerini kaybediyorlar.
Tataristan ve Kazan dışında yaşayan Müslümanlara önce dilleri unutturuluyor, dil soykırımından sonra kimlik ve din soykırımına uğruyorlar.
Dinleri, dilleri, kültürleri tamamen Ruslaşarak ortaya garip bir topluluk çıkıyor. Müslüman dünyanın ilgilenmesi gereken acil bir durum var Orta Asya steplerinde.
Sovyet coğrafyasında ne tarafa gidilirse gidilsin, oradaki Kazan Tatarlarının 2 veya 3 göbek ötesi atalarının hepsi Müslüman.
Yine Sovyet coğrafyasının en eski camileri bu Tatarlarındır. Dün dedeleri cami yaparken, bugün torunları Müslümanların ilgisizliği yüzünden Hıristiyanlaşmakta.
Haydi kurban verme ve kesme yarışına giren beyler, biraz da bu insanlarla ilgilenelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.