Bilal Şahan

Bilal Şahan

Kavşakta ölümle yüz yüze kalmak

Kavşakta ölümle yüz yüze kalmak

Hayat ile ölüm arasında incecik, eskilerin ifadesiyle kıldan ince bir çizgi varmış…

Ruhun bedenden çıkması, yaşarken ölüvermek anlık, belki de  ‘an’dan da hızlıymış…

Ecelin nerede, nasıl geleceği ise hiç belli değilmiş. Ummadığın yerde ve zamanda ya kendin ya da en yakının, geldiği yere, toprağa doğru adımını atıveriyormuş.

Ölüm hak. Her daim hazır olmak lazımmış...Ruhun bedenden çıkması için bir sebep de lazım.

Ölüme götüren sebeple yüz yüze kalıverdik, ailecek…

Adet edindik, her bayram her iki tarafa da gidiyoruz. Kısaca İstanbul, İzmir, Eskişehir üçgeninde yollardayız.

Bu bayramda, ikinci günü öğleden sonra İzmir’den yola çıktık, Eskişehir’e gitmek için.

Öyle bir yağmur ve fırtına var ki… Yola çıkmış bulunduk bir kere… Yol üstündeki eşi dostu aradık, kısa bir bayram ziyareti için. Sözleşmişler gibi telefonlar kapalıydı.

Manisa Ahmetli’yi geçip Sart’a ulaştığımızda hava biraz daha sertleşti. Yavaş yavaş yola devam ettik.

Arka koltukta kızım uyuyordu. Bayram harçlıklarıyla almak istediği telefonu anlatan oğlum da yeni yatmıştı.

Salihli’ye gireceğiz. Yokuş aşağı inmeye başladık… Işıkları fark etmemle frene basmam bir oldu. Önümdeki araca çarpmamak için sol seride geçtim, zor durdum.

Oğlum “ne oluyor?” diyerek yattığı yerden kalktı, acı bir fren sesi daha duyduk. Ben dikiz aynasına oğlum arkaya baktı… Ve bir çarpma sesi geldi.

Biz “iteklenmiş gibi olduk”, “yandaki araba hurdaya döndü herhalde” diye düşündüm.

Arabadan indim, arabamızın sağ arkası… Bagaj ve kelebek camı da patlamış. Yanımızdaki arabanın da sol arkası gitmiş. Arkadan gelen kamyonet duramayacağını anlayınca; yaralanma ve ölüm riskini azaltmak için iki araca birden çarpmış.

Şükrettik… Ne yaralı ne de …. vardı.

Geceyi bizi misafir eden diğer kazazedenin anne babasında, Salihli’de geçirdik.

Kazanın olduğu, E-96 Karayolu, Değirmen Odun Köfte önündeki kavşağın ışıklandırılması 3-4 ay önce yapılmış. Ancak hem ölümlü hem de maddi hasarlı kaza sayısı çok.

Sarı sarı yanıp duran uyarı ışığını fark etmiyorsunuz, kavşağa yaklaştığınızda ışıkları görüp tepki verme süresi ile ışıklara ulaşma mesafesi yeterli olmuyor. Yeşil ışık 5 defa yanıp sönüyor ardından sarıya ve kırmızıya geçiyor. Yeşilden kırmızıya geçiş toplasan 8 saniyeyi bulmaz.

Yazın bile çok sayıda kaza olurken kışın neler olmaz ki? Hele buzlanma da olursa, rampa sonundaki ışıklarda durabilene ödül vermeli. O dursa da arkadan gelen…

Diğer kazazede arkadaş da zor durmuş o ışıklarda.

Salihli Belediyesi ile Karayolları o kavşağı ve ışıkları bir daha gözden geçirmeli. Mevcut uyarı ışığı daha görünür hale getirilmeli, öncesine de yenisi konulmalı, yol zeminine uyarıcılar yerleştirilmeli.

Velhasıl, biz yaşadık maddi hasarla atlattık derdim başkalarının daha ağırını yaşamaması. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33