PKK, son günlerde kanlı eylemlerini tırmandırmaya başladı. Son olarak Erzincan’ın Kemah ilçesindeki mayınlı saldırıda biri yarbay 8 askerin baba ocağına ateş düştü.

Kuzey Irak’ta ve yurt içinde sürdürülen operasyonlarda 5 üst düzey yöneticisini kaybeden PKK’da ayrıca iktidar kavgasının yol açtığı iç çatışmalar yaşandığı biliniyor. En önemlisi PKK, Doğu ve Güneydoğu’da taban kaybediyor.

Sansasyonel eylemlerle toparlanma amacı güden PKK, bölgede kaybettiği eski itibarını yeniden kazanma peşinde. Bir de 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimler var. O seçim, PKK açısından kritik önemde. özellikle Diyarbakır’ı ‘kale’ olarak görüyorlar.

AK Parti’nin kapatılması, Ergenekoncular gibi onların da en büyük umuduydu. Anayasa Mahkemesi’nden kapatma kararı çıksaydı, bölgede belediyelerin neredeyse tamamına yakınını kazanabileceklerini düşünüyorlardı.

Sakık’ın uyarısı

Hatırlayacaksınız, Şemdin Sakık’ın bu konuya ilişkin daha önce gönderdiği bir mektuba yazımda yer vermiştim.

Sakık, AK Parti kapatılırsa Türkiye’nin demokratik imajının zedeleneceğini, AB projesinin askıya alınacağını, reformların kesintiye uğrayacağını, Türkiye’nin içe kapanacağını, laik-antilaik çatışmasının körükleneceğini, kurumlararası kavganın büyüyeceğini ve en tehlikelisi Türkiye’nin bölüneceğini iddia etmişti.

Sakık’ın ‘bölünme’ iddiası ise şu teze dayalıydı: ‘Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgede oyların yüzde 55’ini alan AK Parti’nin kapatılması durumunda, yerini hangi siyasi parti dolduracak? CHP parti tabelası bile olamaz. MHP de. AK Parti’nin yerine kurulacak parti de. Bu durumda AK Parti’den geriye kalan boşluğu doldurabilecek iki örgüt var; Biri DTP diğeri Hizbullah... Şu anda 50’yi aşkın belediye sahip DTP, bu sayıyı 200’e çıkarabilir. Böylece PKK direkt olarak 200 belediyeyi yönetecek konuma gelme imkanı bulacaktır.’

Dahası da var.

Şöyle devam etti: ‘Bu güçle DTP’nin oyları yüzde 10’u geçer. 100’e yakın milletvekilini meclise gönderir. PKK’nın 5-6 bin olan militan sayısı 40-50 bine çıkar. Irak’ta KDP ile YNK nasıl bir rol oynuyorsa birkaç yıl sonra PKK ile DTP benzer bir rol oynar. Türkiye Kürtlerini denetleyen PKK, fiili kopuş sürecini tamamlar.’

161 maddelik plan

AK Parti’nin kapatılması esasına dayalı Şemdin Sakık’ın dehşet senaryosu çok uçuk gelebilir ama PKK ve DTP’nin bu karardan çok mutlu oldukları biliniyor.

PKK’yı rahatsız eden diğer önemli gelişme ise Başbakan Erdoğan’ın 27 Mayıs’ta Diyarbakır’da açıkladığı ve devlet politikası olarak Milli Güvenlik Kurulu’nda 161 maddede formüle edilen yeni terörle mücadele planıdır.

çünkü bu planla, yıllardır kan akıtan bölücü terörün istismar ettiği sosyo-ekonomik sorunların kökten çözümü, psikolojik ve kültürel zemininin ortadan kaldırılması hedefleniyor. Proje, yeni bir sosyal restorasyon projesidir.

Meclis kulisinde kimi DTP’li milletvekillerinin, Erdoğan’ın Diyarbakır’da eylem planını açıkladığı günlerde farklı siyasi tartışmalarla gündemin değişmesinden mutlu olup, ‘Böylece başbakanın planı gölgede kaldı’ diye sevindiklerine tanık olduk.

DTP ve PKK’yı bu kadar üzen plan nedir? 6 yılda neler oldu?

Diyarbakır’ın suyu ve yolu olmayan köyü kalmadı. Doğu ve Güneydoğu’da 8.6 katrilyon liralık yatırım gerçekleştirildi. 26 bin 400 derslik yapıldı, öğrencilerin yararlanması için 86 bin bilgisayar gönderildi. Hakkari ve Tunceli bile üniversite ile tanıştı.

212 sağlık yatırımı yapıldı. Doktor, ebe, hemşire sayısı arttırıldı. Van’ın Bahçesaray gibi kar nedeniyle aylarca kapalı bulunan köylerindeki riskli gebelik hali bulunan anne adayları, merkezde doğum yapana kadar misafir bile edildi.

Köye dönüş için 468 trilyon harcandı. Şu ana kadar 25.6 katrilyon lira harcanan ve 17 yılda yüzde 62’si tamamlanan GAP’a hız verildi, tümüyle tamamlanırsa 1.8 milyon hektar alan sulanacak, 27 milyar kilovat elektrik üretilecek.

GAP kapsamında 2008 itibariyle 272 bin 972 hektar alan sulamaya açıldı, 99 bin 518 hektarlık alanda inşaat devam ediyor. Sulama projelerinin sadece yüzde 15’i işletme, yüzde 5’i inşaat halinde, yüzde 80’i yeni dönemde tamamlanacak.

Bu yıl Diyarbakır, gelecek yıl Gaziantep ve Şanlıurfa cazibe merkezi haline getirilecek. Suriye sınırı boyunca 30 hektar mayınlı alan organik tarıma açılacak.

Bölge ulaştırma ve lojistik hizmetleri güçlendirilecek. Karayolu ve havayolu ulaştırması geliştirilecek. Batman Havaalanına yeni terminal binası yapılacak. GAP Uluslararası havaalanı hızla tamamlanacak. Doğalgaz ve elektrik şebekeleri yenilenecek.

Okul öncesi eğitim yüzde 50 artırılacak. Zorunlu eğitime gelmeyen öğrenci kalmayacak. 1865 yeni derslik yapılacak, 9043 öğrenci okula kazandırılacak. Orta öğretimde okuma oranı yüzde 90’a çıkarılacak.

TOKİ bölgede kaliteli ve ucuz konutlar yapmaya devam edecek. 3.8 milyon kişiye iş sağlanacak. Bölgede milli gelir yüzde 209 artacak. Toplam yatırım tutarı 12 milyar doları aşacak. TRT de 2009 yılında aralarında Kürtçe’nin bulunduğu farklı dil ve lehçelerde yayın yapacak.

Diğer taraftan demokratikleşme konusunda önemli adımlar atılıyor. Yeni yasama döneminde sivil anayasa ve AB reformları Türkiye’nin öncelikli gündemi olacak. Ayrıca devletin zirvesinde Ergenekon gibi Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyen derin yapıların deşifre edilmesi konusunda kararlılık var.

İç çatışma girdabına sürüklenen ve taban kaybeden PKK’nın yerel seçimlere doğru bu tür kanlı eylemlerin dozunu daha da arttırma ihtimal yüksek gözüküyor. Bu gelişmeler, MGK’nın 21 Ağustos günü yapacağı toplantıda da gündeme gelecek.

Bu süreçte herkese, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan halkımıza önemli sorumluluklar düşüyor.