Uyutulmuş Atayurt ve Anayurt
Aldatılmak, unutturmak, ötelenmek, yok sayılmak, görmezden gelinmek, kültürel ve dini bağları koparmak, v.s. v.s.
Bu sınıfa yüzlerce benzeri ifadeleri koyabilirsiniz. Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya’daki Türk Cumhuriyetleri olarak yıllarca bu ifadelerin içerisinde yüzüp durmuşuz.
Özellikle son otuz yıl içerisinde yediden yetmişe, devletin tepesinden dağdaki çobana kadar, hepimizi Güneydoğu’ya öyle bir bağlamışlar ki, yıllarca suni gündemler peşinde koşuşturup durmuşuz.
Oysa bin yıldır Dini İslam bir millet olarak, hiçbir ırk ayrımı gütmeden; koyun koyuna yaşadık. Acıda, sevinçte, bayramda, seyranda, düğünde hep beraber güldük, hep beraber ağladık ve ne badireler atlattık.
Kardeşlik hasretini çektiğimiz Atayurdumuz’daki akrabalarımız, Rus zulmünden kurtulup kendi ayakları üzerinde durmaya çalışırken, bizim de tam o tarafa dönüp, büyük birlik kuracağımız sırada, PKK terörünün patlaması neye bağlanabilir?
¥
Yüzyılın lideri olarak her zaman rahmetle anılması gereken Turgut Özal, bu oyunu bilen bir liderdi.
Özal her şeye rağmen rotasını Orta Asya’ya çevirmişti ama arkasından gelmesi gerekenler gemiyi terk ettikleri için Özal yalnız kaldı.
Rahmetli Özal ve şimdiki Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan, Türkiye adına Orta Asya ve Kafkaslar’da en çok güvenilen iki lider.
Özal zamanında Orta Asya ve Kafkaslar ile Türkiye büyük bir birlik oluşturacaktı. Bundan sadece Rusya değil, Çin, İran, İngiltere ve Amerika da rahatsızdı.
İşte bu rahatsızlıkların sonucu olarak Türkiye’nin başına terör belasını serptiler ve medyanın da körüklemesiyle tam otuz yıldır başımızı kaldıracak hal bırakmadılar.
¥
Bu gerçek ne zaman anlaşılıyor? Orta Asya’ya gittiğinizde anlaşılıyor. Türk Cumhuriyetlerine vardığınızda şaşırıp kalıyorsunuz.
Onlar size soruyor, siz onlara soruyorsunuz;
-“Şimdiye kadar neredeydiniz?” “Neden birbirimizden bu kadar uzak kaldık?” diye sorular devam ediyor.
Bu sorular halk bazında sorulmuyor sadece. Maalesef Özal’dan sonra mevcut iktidara kadar devletler birbirine dargın akrabalar gibi bayramda seyranda baştan savma kabilinden iş birliği yapmışlar.
Sokağa çıkıp Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri üzerine bir anket yapılacak olsa, Azerbaycan’dan başka bir ülkenin hemen akla gelebileceğini sanmıyorum.
Gerçi biz de seksen yıldır garip bir sistemin boyunduruğu altındaydık. Ne zaman gözümüzü açacak olsak, ya darbeler yapıldı veya irtica gündemli postmodern darbeler geldi.
Terör zaten hiç kesilmedi, açıktan İsrail, gizliden İran ve İngilizler, düşmanlıkta mola vermediler.
¥
Her şeye rağmen nihayet son on yıldır devlet millet kaynaşması sürüyor. Artık Orta Asya’da da Türkiye’de kervanlar yürüyor.
Türkiye olarak eğer Türk Cumhuriyetleriyle her açıdan birlik ve beraberlik yapabilirsek, hakikaten rahmetli Özal’ın dediği gibi “21. Asır, Türk asrı olur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.