Bu “Kızlı erkekli aparta hayır!” tartışmasının seçim oyunu olduğunu söyleyenler resmen sallıyor!..
Kızılcahamam’daki istişare toplantısında konuşulan meseleler arasındaydı bu.
Medyaya sızdı ve Başbakan sözlerini inkar etmedi, kıvırmadı, o kadar.

¥
Memlekette böyle bir rahatsızlık var mı?..
Çok…
Biz bu meseleye defalarca dikkat çektik; dahası karma eğitim sisteminin özellikle “kız çocuklarının okula gitme oranını” arttırma gayretiyle ne denli çeliştiğini kaç kere ortaya koyduk.
Özellikle doğu taraflarında kız evladı liseye göndermek dert; hele bir de başını açmak zorunda, üstelik önünde arkasında yanında erkeklerle beraber eğitim görecek.
Kızlı erkekli beden dersleri, kız-erkek çocuklarının eşofmanlarıyla kasaların üzerinden takla atarak geçmeleri, kimilerinin geçememeleri, askıda kalmaları, yana düşmeleri, “arkadaşlık” teklifleri, flörtler, çocuk oyunu kıvamındaki aşklar, aşık oluşlar, delikanlılar için kafayı çekmeye gidişler, okula içkili gelişler, ‘seviyorum laynnnn’ muhabbetleri, kız çocuğunu elaleme “rezil” edişler…
Bunlar Anadolu için pek katlanılır durumlar değil.
Karma eğitime sonuna kadar hayır yani!..
PİS İŞLER!..
Gezi olayları sırasında gördük; hicap duygusu sıyrılmış, genç oğlanlar genç kızlara iç çamaşırı dağıtmaktan, karşısındakiler de almaktan hicap duymamakta.
Biz bu konuyu Kadir Çelik’in Beyaz TV ekranlarındaki Objektif adlı programında gündeme getirince, gezici gençlerden biri çıktı ve, “Ne var yani” dedi;
“İhtiyaçları vardı biz de temin ettik!..”
Bu tür durumlar bana ters geliyor, insan oğlunun gizemi olacak, ne o öyle her durum ortada!..

¥
Kızlı erkekli bir arada kalışlar, aynı evi kullanışlar var, bu az da yaygın değil, hayli yaygın!..
Neden bahsediyorlar; memleketin sözümona en büyük gazetesinde köşe yazan adamlardan biri, kız evladının nikah dışı ilk “cinsel” beraberliğinden önce kendisine açıldığını ve bir baba olarak bunu “gayet normal” bir durum olarak gördüğünü…
Bununla da yetinmeyip kız evladını bir hekim arkadaşına göndererek bu ilk nikahsız birliktelik için “bilgi” almasını sağladığını yazabilmişti!..
İş bu boyutlarda, bakmayın bir kısım medyanın bugünlerdeki sataşmalarına!..

¥
Bizde çok yanlış rol modeller var; hayatının ana çizgileri içki ve zinadan ibaret olan zatların göklere çıkartıldığı bir toplumda çocukları muhafaza kolay olmuyor.
Sosyal medyada ençok aranan isimlerden biri de Justin Bieber; 13-16 yaş aralığındaki birçok çocuğumuzun her hareketini takip ettiği ve yorumlarında sürekli olarak hayranlık beyan ettiği bir oğlan.
Bir gün hem de ninesinin evinde çırıpçıplak poz verir, diğer gün barda zil zurna sarhoş, kavgaya karışır.
Böyle bir tip ve Türkiye’den de bol miktarda müşterisi var.
O müşteriler bizim çocuklarımız!..

VAZİYETLER KÖTÜYE GİDİYOR!..

Geçtiğimiz günlerde 32 bin lise öğrencisinin katıldığı bir anketin sonuçları açıklanmıştı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de katkıda bulunduğu çalışma, çoğunluğu lise 1. sınıfta okuyan her 100 öğrenciden 45’inin sigara, 32’sinin alkol, 9’unun uyuşturucu kullandığını ortaya koymuştu.
Anketin başındaki Amerika Rowan Üniversitesi Cooper Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Andres Pumariega’nın konuya ilişkin değerlendirmesi: “Türkiye’de kullanım oranları ABD ve Avrupa’ya göre geride ama madde bağımlılığı konusunda artış ciddi. Aile içi iletişimin mutlaka güçlendirilmesi lazım. Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları da projeler üretmeli. Yoksa haliniz batı ülkelerinkinden farklı olmaz!..”

¥
Mesele çok ciddi…
Biz 2023 hedeflerinden bahsediyoruz ama unutmayalım ki o günlerin iyi olması bugünkü çocukların, gençlerin iyi olmalarına bağlı.

¥
Mesele Recep Tayyip Erdoğan meselesi değil, istikbal meselesi.
Hayat memat meselesi!..