Serdar Arseven

Serdar Arseven

MHP’nin heyecanlı Tandoğan mitingi

MHP’nin heyecanlı Tandoğan mitingi

Muhterem Devlet Bahçeli, Tandoğan meydanına akın eden onbinlerce vatandaşa hitap etti.

Kitle çok iyiydi, slogancıların yerleşiminde bariz hatalar olmasına rağmen tempoyu düşürmemeye gayret sarf etti ve bunu da başardı.

Vefakâr, cefakâr camia… Tebrikler.

Gelelim Muhterem Bahçeli için hazırlanan metne.

Doğrusu, bankacılık kesimindeki vurgunlara dikkat çekilmesini beklemiştim.

Bu kardeşiniz, kendisine emanet edilen sütunda kimi bankaların milletin kaynaklarını nasıl emdiklerini, üreticiyi nasıl mağdur ettiklerini defalarca ve ayrıntılı rakamlarla ortaya koymuştur.

İnternetteki herhangi bir arama motoruna “Serdar Arseven Banka” yazdığınızda karşınıza bir dolu yazı çıkar.

Bu konudaki hassasiyetimden dolayı Muhterem Bahçeli’nin okuduğu metne “banka mevzuuna dair” sıkı ifadeler yerleştirilmesini ümit ettim, ama…

Muhterem Bahçeli’nin Tandoğan konuşmasında şöyle bir ifade yer alıyordu:

“Ekonomimiz rantiyecilerin, faizcilerin ve sıcak para baronlarının emrindedir!”

Hepsi bu!..

Peki nasıl oluyor bu; rakamlar neler?..

Fazilet Partisi’nin muhalefet olduğu dönemde Tabii Lider Rahmetli Erbakan Hoca, Genel Başkan Recai Kutan Beyefendi, camia önde gelenlerinden Cevat Ayhan beyefendi vs, bir konuştum mu rakamları öyle bir dizer, konuyu öyle bir ortaya koyarlardı ki itiraz mümkün olmazdı.

“Ekonomimiz rantiyecilerin, faizcilerin ve sıcak para baronlarının emrindedir!” ifadesinin tek başına hiçbir anlamı yoktur.

Bu her dönemde söylenir; sokaktaki herhangi kardeşimiz de buna benzer laflar edebilir.

Lâkin, hazinenin sunduğu büyük imkanlardan faydalanan, çok büyük teşkilata ve muazzam bir genel merkeze sahip olan, camiasında binlerce, onbinlerce uzman bulunan bir partinin muhterem genel başkanı sağlam verilere dayanmak durumundadır.

KAFATASI ARAŞTIRMASI YOK MU!..

Sayın Bahçeli’nin konuşma metnini hazırlayan “ekip”, Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’a “Bismillah”larla çıktığını öne sürerken, yakın tarihin bazı uygulamalarını –nedense- inkâr etmeye çalışmış.

Mesela, şu bölüm: “Biz iç içe geçtik aynı kültür havuzundan, aynı tarih çeşmesinden, aynı sevinç membaından beslenerek büyüdük ve Türkiye olduk. Bunun için herkes eşittir Türkiye dedik. Irk tasnifi yapmadık, kafatası ölçümü gibi ilkelliklere hiç tevessül etmedik…”

Muhterem Bahçeli’nin okuduğu metindeki “Biz” ne anlama gelmektedir?..

“Türkiye”nin yakın tarihini topyekun sahiplenmektense, bazı hatalara vurgu yapması ve kendilerinin bu anlayışta olmadıklarına işaret buyrulması daha muvafık olmaz mı idi?..

Şu kafatası araştırması…

Türkiye’de ilk defa İnönü’nün başbakanlığı döneminde Atatürk’ün manevi kızı ve Türk Tarih Kurumu’nun kurucusu Afet İnan öncülüğünde yapılmadı mı?..

 Türkiye’nin on bölgeye ayrılarak on ekip tarafından kafatası ölçümü yapıldığı Afet İnan’ın hatıratlarına yansımadı mı?

İnönü döneminde yapılan araştırmalar daha sonra Afet İnan tarafından 1947 yılında “Türkiye Halkının Antropolojik Karakterleri ve Türkiye Tarihi” ismiyle kitaplaştırılmadı mı.?

Afet İnan, kafatası ölçülmesine nasıl ve “kimin onayı ile” başlandığını anlatmadı mı?

Türk halkının kafa yapısının ‘Brakisefal’ olduğunu, kafa karinesi 80’in altında olanların Türk olamayacağı kanaatine varıldığını öne sürmedi mi?..

Şu ifadeler orada yer almadı mı:

“Türkiye’de yaşayan halkın çoğunluğu orta boylu, kafa karinesi bakımından yuvarlak (brakhi) kafalıdır. Gözler muntazamdır. Mongoloit tesir pek azdır. Burunlar düzdür. Cilt nadiren çok esmerdir. Gözler açık, hatta ekseriyetle çok açıktır. Saçların çoğunluğu orta yani kestane rengindedir. Şu halde Türkiye halkı umumiyetle ‘Homo Alpinus’ denilen Avrupa’nın büyük beyaz ırkına mensuptur.”

Muhterem Bahçeli’nin konuşma metinlerini hazırlayanlar lütfen biraz daha dikkatli olsunlar!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi