Kocaeli'de kendisini peygamber torunu olarak tanıtan bir kişi, 1049 aileyi konut yapma vaadiyle kandırmış. Gebze Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda da, bu kişiye 636 yıl hapis cezası verilmiş.

Ancak, verilen ceza mağdurları tatmin etmemiş.

Elde edemedikleri konuta mı yansınlar, kaybettikleri paralarına mı, yoksa kandırıldıklarına mı?/KANDIRILDIKLARINA MI?
 
Mağdurların tek tesellileri var:

“Paramız gitti ama bundan böyle başka insanlar bu şekilde mağdur olmayacak” diyorlar.

Olayın yargı boyutundan ziyade dini boyutu gerçekten incelenmeye değer.

***

Bu sütunu dikkatle takip edenler, bu konulardaki hassasiyetimizi iyi bilirler.
İnsanlar, vahiy bilgisinden uzaklaştıkça, bu tür aldanmamalara/ALDANMALARA yakınlaşırlar.

Burada konunun iki tarafı var: Biri aldatan, diğeri de aldananlar…
 
“Vurun abalıya” misali, biz sadece aldatan tarafı ele alırsak meselenin bütününü görmemiş oluruz.
 
Aldatan kadar, aldanan tarafı da tahlil etmek ve hataları tespit etmemiz gerekir. İşin bu yönünü ihmal edersek,    -aldananlar bu kafada olduğu sürece-   bir başka aldatan mutlaka çıkacaktır.
 
***
Bir insan, peygamber soyundan gelebilir, seyyid, şerif olabilir, doğruysa bunlara kimsenin itirazı olamaz.
 
Ancak, o insanın seyyid veya şerif olması, ona bir üstünlük, bir ayrıcalık, bir imtiyaz verir mi?
 
Üstünlük, soyda sopta mıdır?
 
Yoksa, Kur’an ayetlerine göre takva’da mı?
 
Peygamberin öz oğlu olarak Hz.Nuh’un (a.s) çocuğu bile boğulup helak olmaktan kurtulamıyorken, bilmem kaçıncı kuşaktan peygamber torunuyum diyenleri soyları nasıl kurtaracak?
 
***
Bu iddia ve isnatla insanları kandıranlar, elbette günahkâr ve suçludur.
Peki, ya buna inanıp peşine takılanlar? Bunların hiç mi suçu ve günahı yok!?
 
Yazılarımızda vurguladığımız gerçeği, yeri gelmişken tekrar hatırlatalım:
Ölçümüz; Kur’an ve Peygamberimizin tatbikatı olmadığı müddetçe, bu tür aldatma ve sapmalara her zaman kapımız açık kalır.
 
Kötü niyetli insanlar, bizi Allah ile, din ile, peygamber ile, seyyid ile, şerif ile, evliya ile, şeyh ile, mehdi ile aldatırlar. Nitekim aldatıyorlar. Bakınız ortalıkta ne kadar mehdi var!...
 
Eğer biz, Kur’an’da anlatılan Allah’ı tanımıyorsak, vahiy dini İslam’ı doğru bilmiyorsak, insan ve elçi olan kul Peygamberi öğrenmemişsek, O Peygamber’in izinden giden gerçek mürşitlerin Kuran’daki vasıflarından habersiz isek, bizi aldatanlar hiç eksik olmayacaktır.
 
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin