Rüzgârımız Gitmesin!
İktidarımızın, dershanelerin okullara dönüştürülmesi projesine karşı tepkilerimizde, ifrattan mutlaka kaçınmalıyız. “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma” tehlikesini asla unutmayalım! İlgili makamlara ulaşalım. Görüş ve düşüncelerimizi iletelim. Ama kavgayı balkonda değil odada vermeliyiz. Balkonda kavga etmek, ülkemizi karıştırmak ve iktidarımızı zayıflatmak isteyen şer odakların işine yarar.
Hepimizi üzen bu olaylara; Basiret, Feraset ve Hikmet gözüyle bakmalıyız. Basiret; kalp gözüyle bakmak, Feraset, At gözlüklerini çıkarıp at gözüyle yani geniş açıyla bakmak, Hikmet ise olayların, hadiselerden elde edilebilecek faydayı veya doğabilecek zararı önceden görebilmektir.
İnsan Hak ve Hürriyetlerinden tamamen mahrum olduğumuz cahili karanlık dönemlerden bugün yaşadığımız aydınlık dönemlere, beraberce ıslanarak ve beraber yürüyerek ulaştık. Bunda Siyasilerin emeği olduğu kadar Tarikat ve Cemaatlerimizin de çok büyük emekleri olmuştur. Bu asla inkâr edilemez. Gece gündüz medyalarıyla, gazeteleriyle ve talebeleriyle çalıştılar. Gece teheccüd namazlarında secdelerde göz yaşlarını akıttılar! Neticede dualarımız kabul oldu ve emeklerimizin karşılığını Rabbımız Allah kat kat verdi. Yasaklar bir bir kalktı. Önümüzdeki küfür ve zulüm engelleri aşıldı. Maddi ve manevi sahada devrim niteliğinde reformlar yapıldı. Yıllar önce rüyalarımızda görsek inanamayacağımız hayaller bir bir gerçek oldu. Darbelerin önüne geçilecek her türlü tedbirler alındı. Harb Okullarına kadar tüm okullarımıza Kur’an-ı Kerim, Siyer ve Ahlak dersleri kondu. İslam’ı yaşamak isteyenlere ceza dönemi bitti. Şimdi İslam’ı yaşayanlara baskı yapanların yargılanacağı dönem başladı elhamdülillah!
Bütün bu kazanımlar karşısında Allah’a hamdetmemiz gerekirken, şimdi bize bir nazar oldu. Birbirimizle uğraşır olduk. Aklıselim sahibi arabulucular yerine yalanlarla, arabozucu münafıkların marifetiyle balkonlardan birbiri aleyhine konuşmaya başladık. Biz destekledik, biz yönetmeliyiz mantığıyla başlayan gerginlikler, Dershane olayıyla yolları ayırım noktasına getirildi. Yıllarca binbir zahmetle yapılan hayırlı çalışmalarımızın Allah katında heba olup iptal edilmesine sebep olacak bu vahim durumdan dönmeliyiz.
Bütün bir ömrünü İslam Davasına ve ülkemizin güçlenmesine adamış Muhterem Fethullah Gülen hocamızın 28 Şubat dönemindeki İmam Hatip Okullarının orta kısmı kapatılınca kalbiyle olmasa da diliyle söylemeye mecbur bırakıldığı “Eğer işin içinde bir hata varsa bu içtihat hatasıdır. Hatta fakihlerin mülahazasıyla da yaklaşılabilir, içtihattaki hatalar bir sevap kazandırır, isabet olursa iki sevap kazandırır” sözünün aynısını bu iktidar için de söylemeliyiz!
Hükümetimizin de, dershanelerin özel okula dönüşmesi projesi ile ilgili kanun teklifini yeniden, geniş tabanlı istişare etmelidir. Kararında ısrarlı ise dershanelerle ilgili kanun tasarısının yürürlük tarihini üç sene daha uzatarak dershanelerin özel okula hazırlanmasına imkan sağlamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin yerine özel okulların önümüzdeki seneye asla yetişemeyeceğini ve yetiştirilemeyeceği gerçeğini Başbakanımıza mutlaka izah etmelidir.
“Allah’a ve Rasulü’ne gönülden boyun eğerek itaat edin ve sakın birbirinizle çekişmeyin; aksi halde korkuya kapılırsınız da rüzgarınız (bütün heybet ve kuvvetiniz) kaybolup gider. Ve en sıkıntılı anlarda bile zorluklara göğüs gererek sabredin! Unutmayın, Allah, daima sabredenlerle beraberdir... (Enfal 46)” ilahi mesajın haber verdiği acı durumlara düşmemek için yeniden birliğimizi sağlamalıyız. Böylece dinimiz İslam’ın ve ülkemizin düşmanlarının sevinçlerini kursaklarında bırakmalıyız!
Derdim kardeşliğe, barışa, birliğe ve sevgiye hammal olmak!
Ey canlar, cananlar! Hiçbirimiz fitne ateşine benzin dökücü konuşmamalıyız! Yazmamalıyız! Mümin kardeşler topluluğu olduğumuzu unutmamalıyız! Yarın birbirimizin yüzüne bakamayacak sözlerden kaçınmalıyız!
Aramızdaki ihtilaflarda çözüm kaynağımız nefsimiz ve aklımız değil, imanımızın ışığında İslami ilkelerimiz olduğunu unutmamalıyız! Nasıl mı? Haftaya yazımızda inşallah!
Allah korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail kılsın. Namaz, dua ve sabırla yola devam inşallah!