Suudi Melikine açık mektubumuzdur!
Aziz dostlar, kıymetli okuyucularım; bir müddettir çeşitli zamanlarda nükseden sağlık sorunlarım nedeniyle bu haftaki yazımızı hazırlayamadık. 2014 yılı UMRE sezonun başlayacağı bu günlerde geçtiğimiz yıl kaleme aldığımız, SUUD melikine yazdığımız, Mekke ve Medine’de ki bazı iyileştirmeleri ve görevlerini hatırlattığımız yazımızın özetini önemine binaen bu vesileyle tekrar ilginize sunuyor, anlayışınız için şükranlarımı iletiyorum. Şifa yüklü dualarınıza muhtacım, sıhhat ve afiyetimiz daim olsun inşallah. (Amin)
…
Meliklerin Meliki, mülklerin maliki Âlemlerin Rabb’i Allah’a (cc) ait olan Mukaddes Beldelerin adalet, emniyet ve hizmet bekçisi olmanız\ zatınız ve Suud ailesi için büyük bir nimet ve şereftir. Ancak hesabı çetin olan bu nimetin, çok büyük bir emanet ve sorumluluk yükü olduğunu sizlere hatırlatmamız da kardeşlik görevimizdir.
Atamız Hz. İbrahim’in (a.s) oğlu Hz. İsmail (a.s) ile beraber mübarek elleriyle, eski temelleri üzerine yeniden inşaa ettiği ilk evimiz Kâbe-i Muazzama ve emin beldelere yaptığınız bazı hizmetler takdire şayandır.
Ancak asla unutmayalım ki; Devletlerin ömrü adalet, ihsan, uhuvvet, vahdet ve mukaddes değerlere saygı ilkelerine bağlılıklarıyla sınırlıdır.
Emevi Devleti, Asrı Saadet devrine en yakın olmasına rağmen Resulullah (s.a.v) Efendimizin Ehli Beyt’ine düşmanlıkları, Mukaddes beldelere saygısızlıklar ve halkına karşı adaletsizlikleri sebebiyle 90 sene gibi kısa bir sürede yıkıldılar. Ve bidatlerle mücadele kılıfıyla Saadet Asrının izlerini silmeye çalışmaları sebebiyle kısa zamanda tarihten silindiler.
Abbasi ve Osmanlı Devletleri ise adil olmaya çalışmaları, Emin beldelere hizmetleri ve ehli beyte saygıları yanında ticarete ve ilme verdikleri önem sebebiyle asırlarca dünyanın en güçlü devletleri olmuşlardır.
Osmanlı’dan sonra gelen Türkiye’deki masonik iktidarlar yönünü Mekke-i Mükerreme’den Roma’ya çevirince bu beldelere hizmetten mahrum edildik. Bu mübarek beldelere hizmet nöbeti size emanet edildi. Ve Suudi ailesi olarak 50 yıldır bu hizmetlere devam ediyorsunuz. Bu takdire şayan hizmetlerinize gölge düşürecek ve bilginiz dışında olduğuna inanmak istediğimiz bazı mühim ve yapılması gerekli hizmetleri hatırlatmayı uygun bulduk:
1- İnsanlığın buluşma merkezi, aşıkla maşukun kavuştuğu Arafat’taki Rahmet tepesi, ilk vahyin merkezi Hira Nur ve İslami Devlete yürüyüş durağı Sevr mekanlarına çıkış yolları, çağın şartlarına göre yeniden yapılmalıdır.
2- Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’deki tarihi ve manevi mekanlar dilencilerden, seyyar satıcılardan ve çöp pisliklerinden arındırılmalıdır.
3- Bilhassa mafya tarafından zorla dilendirilen, kolları kesik veya kesilmiş bebeklere, çocuklara ve kadınlara yapılan zulüm ve istismar mutlaka önlenmelidir. Zira Hadimul Haremeyniş-şerifeyni unvanını taşıyan bir ülkenin Melikine Allah’ın emanet ettiği Mukaddes beldelerde dilenen muhtaç insanların olabileceğini düşünmek bile istemiyoruz.
4- Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere arasındaki Hicret Otobanında bulunan çok ilkel olan dinlenme tesisleri özelleştirilerek modernize edilmeli. Oralar pislikten, mezbelelikten ve çöplükten temizlenmelidir. Türkiye’mizin otobanlarındaki modern dinlenme tesisleri örnek model alınmalıdır. Kutlu hicret yoluna yakışmayan bu görüntüleri kendilerine malzeme yapan misyonerlerin propagandalarına fırsat verilmemelidir.
5- Cennetül Baki, Cennetül Mualla ve Cidde’deki Hz.Havva anamızın kabristanlığı Sevgili Peygamberimizin tavsiyelerine uygun olarak ağaçlandırılmalı ve çiçeklerle süslenmelidir.
6- Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’deki hastanelerin içler acısı haline son verilmelidir. Türkiye’mizdeki çağdaş hastaneler örnek alınarak Allah’ın misafirlerine layık modern hastaneler yeniden yapılmalıdır.
7- Mukaddes Beldelerdeki otellerde yangınlara ve pis kokulara sebep olan otel odalarında yemek yapılmasına asla izin verilmemelidir.
8- Suudi Arabistan’daki Otel lobilerinde ve tüm kapalı alanlarda (La zarara ve la zırar prensibi gereği) sigara içilmesine asla izin verilmemelidir. Sigara yasağı müjdenizi acilen beklemekteyiz.
9- Kabe-i Muazzama ve Mescid-i Nebevi’deki takdire şayan temizlik hizmetleri iki mukaddes şehrin tüm sokaklarına yayılmalı. Ara sokaklarda ve ana caddelerdeki çöplerden, pisliklerden bu Mukaddes beldeler mutlaka kurtarılmalıdır. Her şeyde örneğimiz (Usvetun hasenetün) olan önderimiz sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) Efendimizin doğduğu ve yaşadığı bu mukaddes yerler temizlikte de tüm dünyaya örnek şehir yapılmalıdır. Unutmayalımki; “Allah (cc) temizlenenleri ve temizleyenleri sever.”(ayet)
“Mü’min mü’minin aynasıdır” prensibi gereği Mukaddes beldelerin hizmetkarlarına çok önemli tavsiyelerimize sonraki yazımızda da devam edeceğiz inşaallah.
Netice; “Ey mutlak egemenlik sahibi Allahım! Sen egemenliği(mal ve mülk)idaresini dilediğine verirsin, dilediğinden alırsın; dilediğini yüceltirsin, dilediğini alçaltırsın. Bütün iyilikler Senin elindedir. Doğrusu, Sen istediğini yapmaya kadirsin” ilahi mesajın ışığında emanet edilen mal, makam ve mukaddes mekanlara saygı, sevgi gösterilip yukardaki tavsiyelerimize uygun hizmet edildiği sürece bahtınız açık olsun. “Kim Allah tarafından konulan kutsal simgeleri saygıyla gözetip yüceltirse bu yaptığı, gönüllerin kulluk şuur ve bilincine varmasındandır (Hac.S.32.)” ilahi mesajındaki Rahmani ilke ve talimatlara uyanlara selam olsun. Selam, sevgi ve dualarımızla.