Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Türk, Kürt, Arap vs..

Türk, Kürt, Arap vs..

Yasin Aktay bir üniversitede konuştu olay oldu..

Yahu Ulus kimliklerinin hiç birinin önü-arkası, başı-sonu yoktur.

Geçen gün Yunanları, Rumları yazdım. Frank’lar kimler? Ya da Germen’ler.. Arap dediklerinizde Yahudi dedikleriniz, Hz. İbrahim’den sonra ayrışan iki halk değil mi? Bunlar baba bir anne farklı kardeş değil mi? Hz. İbrahim’in ailesini bölüp parçalayan, bir aileyi parçalayan bir anlayış nasıl bizim anlayışımız olabilir..

Hepimiz hz. Adem’in çocuklarıyız. Hz. Nuh’a kadar öyle boy-soy da yoktu.. Denir ki, diller de Babil’den sonra ortaya çıktı.. M.Ö. 7. yüzyıl sonlarında Babil Krallığı Asurlular’ı yenilgiye uğratmış ve M.Ö. 605 yılında da Mısır’ı ele geçirmişti.. M.Ö. 596 yılında Yahudiye Kralı Jeoahin Kudüs’ü kuşatan Babil Kralı Nebukadnezar’a teslim oldu ve halkı ile birlikte Babil’e götürüldü. Yahudiler, Babil’de sürgünde iken, İbranice’ye çok benzeyen Aramice’yi öğrendiler.. Bilindiği gibi Aramice, Asur, Arap ve İbranî dillerinin aslı sayılıyor..

Düşünebiliyor musunuz, Yahudiler, o zaman 10.000 kadar bir topluluk oluşturuyor. Geniş bir aile gibi.. Diğer halklar da öyle aslında..
Kur’an-ı Kerim bize millet diye, “din birliği”nden söz eder. Bir de Kabilelerden.. Kabilelerden söz ederken de akraba ve komşularımız hakkında uyarır ve hepimizi Hz. Adem’den geldiğimizi tekrar tekrar hatırlatır..

Tekrar söyleyeyim. Doğduğumuz ana babayı, doğduğumuz toprağı, doğduğumuz zamanı, derimizin rengini ve cinsiyetimizi bir seçmedik..

Bugün dedemizin dedesinin babasına kadar bile soy takibinin mümkün olacağını sanmıyorum.. Hele Selçuklu ve Osmanlılardan sonra..

Kimileri kan birliğine bakar, kimileri toprak birliğine.. Kan birliğine bakanlar kanın anadan mı, babadan mı geçtiğine bakarlar. Müslümanlar soyu babadan takip eder, Yahudiler anadan.. Amerikalılar ve İngilizler mesela toprağı esas alırlar, Almanlar ve Yahudiler kanı.. Müslümanlar için ise doğu da batı da Allah’ındır.. Üstünlükse ancak takva iledir.. Yani toprak ve kana dayalı bir üstünlük yoktur..

Aslında bu özellik insanların burçları ya da kan grubları, genetik özelliklerimiz, hatta kan değerlerimiz etnik ve coğrafi özellikler kadar hayatımızda etkidir.. Bunlara dayalı dostluk ve düşmanlıklar ne kadar anlamlı ise ırka dayalı dostluk ve düşmanlıklar da benzer bir karakter gösterir..

Aslolan inanç birliği ve adalet duygusudur.. Babamız zalim olsa, düşmanımız ise mazlum, bu durumda dahi, bir kişi ya da topluluğa olan öfkemizin, bizi adaletsizliğe sevketmemesi gerek! Müslümanlık budur!

Yasin Aktay bir konuşmasında diyor ki “Sana demişler ki, ‘Sen Türksün’. Ne demek Türklük? İşte Orta Asya’dan gelmişsin. Bir bakıyorsun, kaçımızın dedesi Orta Asya’dan gelmiş? Bir sor bakayım gerçekten. Var mı böyle bir şey? O milletin yavaş yavaş zaten etnografyası da işlenmeye başlanıyor. Gerçekten de böyle bir şey. Türk nedir mesela? İsmet Özel’in çok ilginç, çok güzel tahlilleri vardır. Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok.” Tabi kıyamet kopuyor..

Macarlar, Bulgarlar, Finler mesela, bunlar Türk mü, değil mi? Eğer kan bağına bakarsanız, bunlar da aynı soydan geliyor.. Türklük kimine göre din, kimine göre kültür, kimine göre kan, kimine göre dil, kimine göre coğrafya birliğidir.. Lozan’a göre, bütün “Anasırı İslamiye” yani Müslüman unsurlar, bir vücudun azaları, parçaları olarak kabul edilmiş ve hepsine Türk denmiştir.. Kemalistlere göre “Türküm” diyen herkes Türk! Türk Tarihi üzerine en çok Macarlar, Ruslar çalışmışlar.. Tatarlar mesela ciddi anlamda Türkçülük yapmışlardır, ama bunların Moğollardan gelme oldukları da bir başka vakıa..

Bizim Boşnaklar, Arnavutlar, Çerkezler, Gürcüler, hepsi kendini “Türk” kabul eder.. Yahu bir Lezgi bir Kabartay bile kendini akraba topluluklar, Kafkas halkları olarak görürken, aynı kavimden görmezken, bu nasıl bir iddiadır.. İstiklal Marşımızı yazan zatın kendisi Arnavut! Mesela bu Lazlar kimdir?
“Türk” diye bir kavim varsa, Kazaklar, Özbekler, Tacikler, Azeriler kim oluyor.. Türklük olsa olsa, bu kavimler topluluğunun ortak adıdır. Bazan din, bazan dil, bazan kültür, bazan da coğrafya birliğini ifade eden bir ortaklık.. Arap da böyle, Kürt de.. Kürt dedikleriniz kendi içinde Gurmanço, Sorani, Zaza diye ayrılır.. Zaza kendini ne kadar Kürt kabul eder mesela, sormak gerek!

Daha önce de yazdım. Rum diye bir etnik topluluk var mı? Mevlana niye Rum adını almıştır mesela. Kur’an-ı Kerim’deki Rum suresi kimden söz eder, Rumeli neresidir. Ahiyanı Rum, Baciyanı Rum, Gaziyanı Rum kimlerdir..

Gök Oğuzlar Hristiyan, ya da Karaim Türkleri Hazaralar Yahudi. Bunları ne kadar Türk Kabul edeceğiz..

Anadolu’nun Türkler tarafından fethi de “resmi tarih”in bir efsanesi.. Evet Alparslan Anadolu’ya geldi ve burada bir düzen kurdu, ama Türk dediğiniz kavimlerin Anadolu’ya gelişleri, MÖ’ye kadar gider..

Bu isimler genel olarak sıfat olarak kullanılmıştır. Daha çok da yerli halk değil, bu halklara düşman, ya da rakip olan çevrelerse tanımlanmıştır.. Hala herkes kendini, ailesi, aşireti ile tanımlar.. Mesela ben Anne tarafından, Fettahoğullarındanım, baba tarafından Seyidhanoğullarından. Mesela Devlet Bahçeli de Fettahlıdır, ben de. Ben Müftüler kolundanım. Seyidhanlarından “Hatıplar” kolunda.

Aslında herkes, kendisi ne ise o.. Hz. İbrahim’in torununun evinde büyüyüp yanlış işler yapmak, ya da Firavun’un sarayında büyüyüp Musa olmak da var. Hz. Lut’un karısı olup inkara sapmak, Firavun’un karısı olup, iman etmek de!

Halimize bakar mısınız, İtalia, Syria, Russia, Romania der gibi “Türkiya” diyoruz. Coğrafyamıza da “Anatolia”!

Keşke gençler bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmasalar, dinleseler, daha çok okusalar ve düşünseler..
Selam ve dua ile..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi