Dünyadaki her savaş bitebilir ama kadın erkek savaşının biteceğini hiç sanmıyorum. Hatta kıyamet günü bile bitmez gibime geliyor.
Gerçi kıyamet anında herkes, kocasını, karısını, anne-babasını ve yavrusunu unutarak kendi derdine düşecek denilir.
El hak doğru ve muhakkaktır. Ama gelin görün ki, bu doğruluğa ve hakikate bir türlü inanamıyor ve kıyamet gelmeyecekmiş gibi birbirimizi yiyip duruyoruz.
Erkek ve kadın savaşı, kıyamet günü akla gelmezse bile mahşer günü yine gündeme gelebilir ve itiraz edilebilir.
Lakin Rabbimin kimseden ve hiçbir güçten etkilenmeyen şahitleri olan “uzuvlarımız” devreye girecek ve hepimizin gerçek yüzünü sergileyecek.
Şükür ki yeniden dirildiğimizde ve hesap günü bittiğinde, bu dünyadaki duygularımız olmayacağı için kadın erkek savaşından kurtulmuş olacağız. İnşaallah.
Bu kadar lafı, tanıtmaya çalışacağım kitabın kapağındaki “Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek” ismini görünce ettim.
……………

Zafer Yayınları’ndan çıkan eserin yazarı Psikolog ve Psikoretapist Banu Yaşar hanımefendi.
Ben her psikoloğa ve psikoterapiste güvenmem ve inanmam. Bu kitaba da önyargılı baktım ve haliyle okudum.
Gördüm ve bildim ki, emek harcanmış bir eser. Google’den kopyalanarak binbir nümayiş ve reklamlarla “anlatılan” ve “aldatılan” eserlerden değil.
Yazar, böylesine önemli bir meseleye Müslüman bir gözlükle bakmış. Ehli dünyanın baktığı gibi nesilleri bozmaya değil, sağlıklı nesillerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği üzerinde durmuş ve mesleğinin “şerefini” muhafaza etmiş.
Neyse sözü uzatmadan yazarın şu ifadelerini paylaşalım.
………………

“Üstünlük çabası o kadar kemikleşti ki, kendi cinsiyetinden memnun ve hoşnut olma duygusu çok gerilerde kaldı.
Yaratıldığı gibi mutlu olma, kendi hamuruna konulan özel hediyeleri keşfetme ve onlarla barışık yaşama duygusu adeta unutuldu. Varsa yoksa kadınlar mı, erkekler mi denildi.

İki cephe, iki ayrı taraf, iki düşman vurgusu o kadar yapıldı ki, kadın olmaktan hoşnut olmak, kadın olmanın kendine has özelliklerini keşfetmek, erkek olmak ve erkek olmanın kendine özel hallerini hissetmek, hep ikinci hatta sonuncu planda kaldı.
Yaratılışa uygun yaşamak hayatı kolaylaştırır. Çünkü sorumluluk paylaşımı sağlar. Gereksiz üstlenmeleri ve boş vermeleri önler.
Kızların kız gibi, erkeklerin de erkek gibi yetiştirilmeleri, kişisel huzur kadar evliliğin sağlığı açısından da önemlidir.
Kendi yaratılışından memnun olan, bunu bir üstünlük ve güç sembolüne dönüştürmeyen eşler daha az yıpranır.
Yaratıldığı gibi yaşama sorumluluğunu alabilen insan, imtihanını kolaylaştırır, kendisine zulmetmez.
Çocuklarımızı yetiştirirken onlara yaratılış özelliklerine uygun davranmalıyız. Erkeği erkek gibi, kızı da kız gibi yetiştirmeye çalışmalıyız.”
………………….

Evet, çocuklarımızı nasıl yetiştirileceğimiz kitabın içerisinde.
Zafer Yayınları 0212- 446 21 00