Recep Tayyip Erdoğan’ı bitirmek!..
Recep Tayyip Erdoğan’ın en az oy desteğine sahip olduğu İslam Ülkesi sizce hangisidir?.. Suriye?.. Değil. Suriye halkı, Recep Tayyip Erdoğan’ı bir “kurtarıcı” gibi görüyor.
İran, değil. Suudi Arabistan?.. Mısır?..
*
Yok değil…Hemen ifade edeyim: Türkiye!..
Türkiye. yüzde 50’li aşkın oy oranıyla en geride!..
•
Recep Tayyip Erdoğan, tam da Sarıgül’ün itiraf ettiği gibi “Dünya Lideri..”
Bazı dönemlerde, bir lider her şey olur.
İstanbul’un Fethi’nde Fatih Sultan Mehmed’in rolü mesela, Osmanlı’nın son döneminde Sultan Abdülhamit Han’ın bugünlerde çok kötü bir noktada olmamızın engellenmesine vesile olan 33 yıllık iktidarı…
•
Nereden nereye geldik…
Çok net: Türkiye’nin 2002 yılı milli geliri 230 milyar dolardı, bugün tam 822 milyar dolar.
Bu, amiyane tabirle “ballı” bir dönemde elde edilmiş başarı değil. Geçtiğimiz 10 yılda ne savaşlar yaşandı, ne büyük terör hadiseleri ile karşı karşıya kaldık, dışarısı nasıl karışıktı ve içerisi nasıl karıştırılmak istendi.
İşi Danıştay’ı basıp hakimleri taramaya kadar götürdüler ki şer odakları, ülke karışsın istikrar yerle bir olsun.
Türkiye güçlenmesin, büyümesin ve yabancı boyunduruğundan çıkmasın!..
•
Her türlü ittifakı kurdular; Güneydoğu’dan gelen her şehit haberi için kadeh tokuşturdular!..
Bugünlerdeki sıkıntılarına bak, bir yıldır –neredeyse hiç- şehit haberi gelmiyor diye iyice çıldırmış durumdalar.
İstiyorlar ki her hafta en az 10 şehit haberi gelsin, 52 haftada en az 520 şehit haberi gelmeliydi ki işe yarasın!..
Nasıl olsa kendilerinden değil, nasıl olsa o gençlerden çok ve nasıl olsa üç çocuk çağrılarına karşılar, nasıl olsa nüfus fazla ve nasıl olsa kendi nüfusları yaşlı!..
•
Bu yıllar içinde 3 genel, 2 mahalli seçim ve bir halk oylaması…
Her defasında da, zafer.
Bu nasıl oluyor?..
Dediler ki, “Makarna” dağıtarak!..
Gezi zekalı derin sol- derin sağ; makarnayı alıp sandıkta tokadı basmasını bilmez sanki bu vatandaş!..
•
Yarı aydın burun kıvıradursun, Anadolu her şeyi biliyor.
•
Başbakan’ın bütçe konuşmasında dikkat çektiği gerçek Anadolu’nun genel kanaati:
“Şu noktanın da altını özellikle çiziyorum: Milli iradeye yönelik tehdit sadece düşmanlardan gelmez, milli iradeye yönelik tehdit sadece silahlı güçlerden gelmez. Terör milli iradeye yönelik tehdittir, şiddet içeren eylemler milli iradeye yönelik tehdittir. Sermaye eğer kendisini Meclis iradesinin üzerinde vehmediyorsa, bu da milli iradeye tehdittir. Medya kendisini Meclis iradesinin üzerinde görüyorsa, bu da milli iradeye tehdittir. Birtakım çeteler, birtakım karanlık örgütler, mafya yapılanmaları milli iradeye doğrudan doğruya tehdittir
Eğer kimi sermaye çevreleri, kimi medya kuruluşları çirkin ittifaklar eşliğinde Meclisi ve milli iradeyi hedef alıyor, muhalefet ve iktidar bu saldırılara karşı ortak tepki koymuyorsa, milli irade yara alıyor demektir. Milletten değil de, terörden, şiddet içeren sokak eylemlerinden, sermaye ve medyadan güç devşirmeye çalışanlar meşruiyetlerini kaybeder, millet ve tarih nezdinde mahcubiyet yaşarlar. Yakın tarihimiz bunun çok sayıda örneğine şahitlik etti. Sandık, hiçbir hatayı hesapsız bırakmadı.”
Tefekkür:
“Çok ilginçtir, terör 30 yıldır hemen her seçim öncesinde seçimleri etkilemek üzere ihale almıştır. 30 Mart seçimleri öncesinde terörü canlandırmak için ortaya konulan tahriklerin de böyle bir gayeye matuf olduğunu çok iyi anlıyoruz. Buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve aziz milletimize açık açık ilan ediyorum; son günlerde sahnelenmek istenen tahrikler doğrudan doğruya milli iradeye yöneliktir, huzura yöneliktir, barışa yöneliktir, en önemlisi de seçim sürecini etkilemeye yöneliktir. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve millet bu saldırılar karşısında tek yürek olduğu takdirde bu tahrikler asla başarıya ulaşamayacaktır.”
•
Bütün bunlar o kadar açık ki… Milletin görmediğini zannedende zerre akıl yok!..