AK Parti şimdi AK Parti!..
Muhteşem coşkusuyla takdir toplayan Konya’ya selam olsun.
•
AK Parti kuruldu kurulalı meydan ve salonlardaki heyecan dozunu hep yetersiz bulduk.
Bir şey vardı sanki, kitleler kendilerini AK Partili hissetmiyor gibiydi.
Doğru Yol / Anavatan partilerindeki kadar olmasa da, bir gevşeklik hakimdi.
Rahmetli Erbakan Hoca’yı birinciliğe taşıyan seçim öncesindeki coşkudan çok uzaktı kitle.
Aslına bakarsanız, AK Parti’ye MHP’den gelen MHP’liliğini, ANAP’tan gelen de ANAP’lılığını sürdürmüştü…
Milli Görüş kökenliler de Recep Tayyip Erdoğan’a sevgi ve bağlılıkla götürdüler işi, AK Partili olmadılar aslında.
•
Gezi olaylarından bu yana hava hayli değişti.
Sayın Erdoğan, o soysuz operasyonu dik duruşu ile boşa çıkartınca, AK Parti yerli yerine oturmaya başladı.
Ergenekon ve Balyoz operasyonlarında AK Parti’nin işlevi uygun zemini oluşturmaktı.
Bu kez, gezi operasyonlarından bu yana, inisiyatifi tek başına aldı AK Parti.
Soysuz kalkışmaları Recep Tayyip Erdoğan’dan döndü.
Terörle mücadelede bugüne kadar cesaret edilemeyen yöntemleri hayata geçiren ve kanın büyük ölçüde durmasına vesile olan Başbakan, bu sonucu alabilmek için taşın altına elini de değil başını koymaktan çekinmedi.
Faiz lobisi son on yılda da “iyi” kazandı ama önceki dönemlerin “muazzam vurgun”ları ile bu dönemdeki “iyi vurgun” arasındaki fark –haliyle- Başbakan’a fatura edildi.
İsrail’in karizmasını çizebilen tek ülke Türkiye ve tek lider Recep Tayyip Erdoğan oldu.
Bu da hedefe yerleştirilmesinin başlıca sebeplerinden biriydi.
O ağır 28 Şubat ikliminin hükmünü kaybetmediği ilk yıllarda AK Parti’ye kerhen destek veren dış güdümlü liberal/muhafazakar güç odakları zamanla bu desteğin diyetini istemeye başladı.
Erdoğan, gittikçe dozunu arttıran taleplerin sonunun gelmeyeceğini gördüğü an, o tarafların “fiş”lerini çekti.
AK Parti çevrelerine ve “medya”sına bile uzantılarını yerleştirmiş yapılardı bunlar.
İşleri güçleri “gizli çekim yapmak”, “fiş tutmak” olan bu yapılanmalara set çekmeyi göze almak kolay değildi.
Erdoğan, hayli zamandır etrafını kuşatmaya çalışan ve bu yolda epeyce de mesafe alan yapılanmalara karşı büyük cesaret gösterdi.
“Kasetse kaset, belgeyse belge.
Ne varsa dök elinde!..”
•
Olan bitenin arka planına hakim Konya müthiş coşkuluydu dün.
Bu coşkuya karşılık veren Başbakan, en başarılı belediye başkanlarından Sayın Tahir Akyürek’in büyük hizmetlerinin açılışını yaparken son derece çarpıcı mesajlar verdi…
Mesela şu bölüm:
“İstedikleri kadar çirkin yollara tevessül etsinler, istedikleri kadar kirli ittifaklar içine girsinler, karar milletindir!..
Arkalarına karanlık odaları alanlar, çeteleri alanlar bu millete istikamet çizemezler!..
Arkalarına Türkiye ve içinde bir takım karanlık güçlerle işbirliği yapanlar, Türkiye’nin ayarlarını değiştiremezler!..
Millet buna izin vermez!...”
•
Erdoğan’ın içte her zamankinden güçlü olduğu ve bu gücün dışarıda da tesirini gösterdiği bir dönemden geçiyoruz…
Gelişmelere bakın:
Erdoğan’ın, bir ara “Elden kaçırdı mı ne?” diye düşündüğümüz inisiyatifi tamamen eline aldığı andan itibaren Avrupa’nın bakışı “düzelmeye” başladı.
AB üç yıl aradan sonra yeni başlık açtı, birbiri ardına vizesiz seyahat kolaylıkları geldi, birkaç yıl sonra da vizelerin tamamen kalkması üzerinde mutabakat sağlandı.
•
İç ve dış mukavemet odakları, Recep Tayyip Erdoğan’ı yıkmak için gece gündüz çalışıyor, tezgah üstüne tezgah kuruyor ama…
•
Mevzu net:
Aziz millet kendisine sahip çıkana sahip çıkıyor!..