Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Paralel devlet belgeleri yok ediyor!

Paralel devlet belgeleri yok ediyor!

Belgeler imha ediliyor.

Deliller karartılıyor.

Paralel devlet, gizli saklı neleri varsa, bir panik halinde yok ediyor.

Yasadışı icraatlar, karanlığa gömülüyor.

Gerçekler, duman ediliyor.

Paralel devlet imparatorluğu istihbaratı bir yandan devlete hücum ederken, diğer yandan imparatorluk sırlarının deşifre olması halinde, en derin yolsuzlukların ortaya çıkacağını adı gibi biliyor.

Bu yüzden, istihbarat verilerini siliyorlar.

“Fişleme” dosyalarını, kopyalayıp imha ediyorlar…

Hard-disc’ler yok ediliyor. Flash Disc’lerde bilgilerin tutulması, taşınması, hatta bulundurulması dahi yasaklanmış durumda. 

Saklama ünitelerine format çekmekle yetinilmiyor.

İlla geri dönüştürülemeyecek biçimde imha ediliyor.

Bu konuda, polis içerisindeki operasyonel kanattan profesyonel destek alınıyor.

Operasyon süratle yürütülüyor.

Sadece şurda burda değil.. 

Devlet’in kılcal damarlarında, her yerde…

Ateş hızıyla mühimmatlar, güvenli merkezlere çekilip, kurumlardaki parmak izleri yakılıyor!

Devlet kademelerindeki insanlara karşı biriktirilen istihbarat kayıtları devletin erişemeyeceği yerlere saklanıyor. 

Paralel devletin kurum ve bölge sorumlularının birbirleri hakkında tuttukları “fişleme” dosyalarının kimlerin bilgisinde olduğunu bilmiyorum.

Lakin bölgelerden ve kurumlardan sorumlu olan, yürütme kurulundaki insanların hiç de rahat uyumadığını, paniğe kapıldıklarını görüyorum.

Bu kişilerin deşifre olması durumunda, asla hukuki mücadeleye girmeyeceklerini, bu mücadeleyi muhalif isimleri başka davalarla köşeye sıkıştırma biçiminde yürütme kararı aldıklarını da bilen tek kişi ben değilimdir diye ümit ediyorum.

Bu konuda Ali kıran baş kesen rolü üstlenip, üst düzey bürokratları tehdit edenler daha çok bunlarla birlikte hareket eden savcılar. 

Paralel devlete baş kaldıran herkesi, haklarında dava açmakla tehdit ediyor, susturamadıkları kişiler hakkında da çeşitli davalar açtırtıyorlar!

Gittikçe şımarıyorlar.

Üst düzey yöneticiler, bunu ihbar etmekten dahi korkuyorlar!

O savcılar, İktidarın paralel devlet yapılanmasına restini çekmesine rağmen, açıktan açığa ona buna racon kesmekten imtina etmiyorlar!

Göreceğiz bakalım, feseyekfikeabiler diyenler mi, Feseyekfikehumullah diyerek hakkı tutup kaldıran bizler mi galip çıkacağız bu mücadeleden?

Rabbimizin ipine sımsıkı sarılmışken, korkmayız paralel devletle ittifak kuranlardan!

Gelelim foseptik yöntemlerle gazetemin yöneticilerine, ahlaksızca, namuzsuzca, şerefsizce racon kesenlere…

Ölümüne bu memlekete çelme takanlarla kavga etmeye devam edeceğiz!

Ne Başbakan’ı, ne Ahmet Davutoğlu’nu, ne Hakan Fidan’ı, sırf İsrail istiyor diye yalnız bırakmayacağız!

Hodri meydan!

O zat ne diyordu:

İcabında mahkemenin altını üstüne getireceksin! Avucuna alacaksın. Arkadaşlara diyorum ki ben, bin döktüreceksin belki geriye biri dönecek. Bu dershaneleri üstat destekleriz yani… Bir milyar ereceksiniz, on milyonluk tazminat davası alacaksınız. Bu da mahkûm etmektir yani… Avukat da kiralayacaksınız, hâkim de kiralayacaksınız.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi