Merhum Mehmed Akif Ersoy’un kişiliği, kimliği ve şiirleri üzerine; kendimi bildim bileli çok şey yazılır ve çok şey söylenir.

Hepsi güzel, hepsi hoş. Akif’i bu kadar tanıyan, bilen, dinleyen, okuyan kesimler olarak, neden bugüne kadar içimizden bir “çeyrek Akif” çıkmadı diye hep sorarım kendime.

 Sonra bu sorudan vazgeçerim. Hiç olmazsa Akif’in karakterini, imanını, gözü tokluğunu, mertliğini ve menfaatsiz hayırseverliğini üzerinde taşıyan birileri olsun isterim.

Sonra bundan da vazgeçerim. Bilirim ki, böylesini bulmak zordur. Var olanlardan da bizim haberimiz olmaz. Çünkü onlar kendilerini reklâm etmezler.

Günümüzde hayırseverlerin bangır bangır canlı yayınlarla ve tüm iletişim araçlarıyla dünyaya ilan edildiği bir ortamda, Akif gibi birinin çöllerde veya kuyu diplerinde yaşaması lazım ki, kendisinden Allah’tan başka kimsenin haberi olmasın.

Neyse geçelim. Laf hedef şaşırmasın. Mehmed Akif’teki o Müslüman tavrı görüp, okuyup, anlayınca, yukarıdaki ifadeler az bile kalıyor.

Öyle değil mi? Sanki Allah’a bir lütuf veriyormuş gibi “reklamlı hayır işleri” daha çok kazanmak için yapılmıyor mu? Allah’ın bilmesi gerekeni kulların bilmesi niye istenir?

Bir yere hayır yapanın bağışı, açıktan veya el altından, hayır yapılan yerlere duyuruluyor ve insanların ihtiyaçlarını o hayır yapan kişinin firmalarından karşılamaları isteniyor.

Yani hayır adına para döken şahıs; on, yüz, bin kat geri alıyor. Sonra da kasılıyor ve gittiği her yerde, “büyük hayır sahibi” veya “kanaat önderi” olarak ilgiye, hürmete boğuluyor.

Allah’ın beğenmeyeceği bir tavır, kullara beğendiriliyor ve sevdiriliyor. Merhum Akif bugünleri görseydi, eminim kendini dağlara vururdu. Geçelim.

……………..

Rahmetli Mehmed Akif’in adı, TBMM’deki kayıt defterine “İslam Şairi” diye kayıtlıdır ve TBMM ile diğer memuriyetlerinden elde ettiği emeklilik hakkı olarak 20 bin TL emekli ikramiyesi vardır.

Bu ikramiyenin ne olduğunu bilen varsa söylesin ama bilen olduğunu sanmıyorum. Akif’in cenazesine katılmayan o günkü devlet idarecilerinin, bu parayı ne yaptıklarını veya nereye verdiklerini bilmek lazım.

Ayrıca vefatından iki ay önce 420 TL de emekli aylığı bağlanmış. O maaşın ne olduğunu da bilen yok. Bilen varsa söylesin ki, biz de yanılgıdan kurtulup doğru bilgilenelim.

Tabi bu söylediklerimin mevcut hükümetle bir ilgisi yok. Acemilik yapıp kimse sazanlık yapmamalı.

Bu meseleyi hangi kurumun hangi birimi araştırır bilemem ama TBMM Başkanı Cemil Çiçek veya başkan vekillerinden Meral Akşener’in meseleyi incelettirmelerini beklerim şahsen.

Cemil Bey’in de Meral Hanımın da Akif konusunda hassas olduklarını biliyorum. Umarım vakit bulup ilgilenebilirler.

İslam ve İstiklal Şairinin cenazesine katılmayanlar parasını ne yaptılar acaba?