M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Büyük Korkum ve Endişem

Büyük Korkum ve Endişem

BÜYÜK korkum ve endişem şudur: Memleketimin tekrar şu cehennemî uçurumlara,  gayyalara  yuvarlanmasını istemem.
 
*Birinci uçurum: Vesayet rejimi uçurumu.
*İkinci uçurum: Egemen azınlıkların yarı sömürge sistemi uçurumu.
*Üçüncü uçurum: Resmî ideoloji uçurumu.
*Dördüncü uçurum: Dıştan yarı demokrasi şeklinde görünen faşist idare uçurumu.
*Beşinci uçurum: Askerî darbe uçurumu.
*Altıncı uçurum: Sivil darbe uçurumu.
 
Aşağıda sayacağım realiteleri görüyor ve idrak ediyorum:
 
*1’inci realite: Türkiye’nin Müslüman halkı kasıtlı, planlı şekilde bölünmüş, parçalanmış ve ülkede birbirine zıt irili ufaklı binlerce fraksiyon oluşturulmuştur.
 
*2’nci  realite: Sosyal barış ve mutabakat berhava edilmiş, Türklerle Kürtler, Sünnîlerle Alevîler birbirine hasım edilmek istenmiş ve bu konuda hayli yol alınmıştır.
 
*3’üncü realite: Eğitimin seviyesi o kadar düşürülmüştür ki, büyük sayıda vatandaş doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edemez hale getirilmiştir.
 
*4’üncü realite: Şeytanî güçler, faiz lobileri parayı ana değer haline getirmişler ve kolektif para çılgınlıklarına yol açmışlardır.
 
*5’inci realite: Planlı ve kasıtlı şekilde millî ahlak, millî kimlik, millî kültür erozyona uğratılmıştır.
 
*6’ıncı realite: Yine planlı ve kasıtlı olarak toplumun temelini oluşturan aile yıkılmakta, iffet ve hayâ kavramları darbelenmektedir.
 
*7’nci realite: Osmanlı devletini ve Hilafetini Misyonerler yıkmıştı. Onlar şimdi de Cumhuriyeti yıkmak ve Türkiye’yi parçalamak istiyor.
 
*8’inci realite: Ülkemizde en az bir milyon Kripto Yahudi, bir milyon da Kripto Haçlı yaşamaktadır.
 
*9’uncu realite: Türkiye’nin uluslararası temizlik ve şeffaflık notu 10 üzerinden 5’tir. Bu not ülkem, halkım ve devletim için yeterli değildir.
 
*10’uncu realite: Türkiye’deki islamî hizmetler, nâdir istisnalar dışında İslam’ın ve çağın seviyesinde değildir.


 * (İkinci yazı)
Müslümanlar Kur’anda  Nasıl Birleşir?

RESULULLAH Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır, biri dışında bunlar cehennemliktir… hadîs-i şerifini kulak ardı edemem, yok sayamam.
Bütün Müslümanlar Kur’anda birleşsin sözü kulağa hoş gelen bir edebiyattır ama açık değildir.
Madem ki, Müslümanlar tarih boyunca ve bugün bir sürü fırkaya ayrılmıştır, bunların içindeki fırka-i necatı bulmak, bilmek ve ona dahil olmak gerekir ki, bu da benim nazarımda da Ehl-i Sünnet ve Cemaattir.
Mutezile, Mürcie, Haricîler, Gurabiye, Fazlurrahmancılar, Afganîciler, Mezhepsizler, Revafız, Necdîler ve daha nice fırka Kur’an diyor ama her biri Kitabullahı kendi heva ve re’yine göre yorumluyor, hüküm çıkartıyor. Bunların birleşmeleri pratikte mümkün müdür?
Öyle bir fırka var ki, Hz. Ali efendimizi te’lih ediyor, putlaştırıyor, öbür kutupta o büyük zatı tekfir edenler var. Bunlar Kur’anda nasıl birleşecek?
Şu taqiyye yapan Mutezilî ilahiyatçı önce taqiyyeyi ve kitmanı bıraksın, mertçe açıkça ben Mutezile mezhebini doğru kabul ediyorum desin, ondan sonra karşımıza çıksın.
İslam dünyası, Peygamber efendimizin varisleri, vekilleri, halifeleri durumunda bulunan râsih, muttaqi, rabbanî, muhlis ulema ve fukahaya, meşayih ve mürşidlere tabi olarak kurtulabilir.
Ülkemizde son yirmi yıl içinde belki de yirmi milyon Kur’an meali yayınlandı ve dağıtıldı. Müslümanlar arasında birlik ve ıslah oldu mu? Kur’an bize siz tek bir Ümmetsiniz, bir ve beraber olun, sakın ayrılıp parçalanmayın, birbirinizle çekişmeyin buyuruyor. Bu temel dersi meal okuyarak öğrenebildik ve hayata uygulayabildik mi?
Kur’ana, Sünnete, icmâ-i ulema-i Ümmete, Şeriata, sahih itikada aykırı bin kadar hizbe, fırkaya, cemaate, gruba, parçaya ayrılmışız. Bunların hepsi Kur’an diyor ama her biri Kur’anı kendi heva ve re’yi ile yorumluyor. Bu halimizle Kur’anda birleşme nasıl olacak?
Ramazanda Müslümanlar teravih namazına giderken, birileri İslamda Kur’anda Teravih yoktur diye ter ter tepiniyor…
İslam Şinasi adlı kitabında  “Allah gerçek bir Janus’tur” diyerek, kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh Hak teala hazretlerini iki çehreli bir Roma putuna benzeten zındığı baş tacı edenlerle Ehl-i Sünnet Müslümanları Kur’anda nasıl birleşecek?
Kur’anda birleşmek sahih itikad ile olur.
İtikadını tashih edenler Kur’anda birleşebilir.
Kur’an, Allah katında tek geçerli, makbul, hak din İslam’dır diyor. Birileri, buna karşı, zamanımızda üçü hak din vardır, üçünün bağlıları da ehl-i necat ve ehl-i Cennettir diyor, bunlar nasıl birleşecek?
Şu bin türlü bozuk fırka, şu sürü sepet İslamcılıklar ortadan kalkacak ki, birleşme olsun.
Birleşmenin esasları şunlardır:
1. İtikad doğru olacak, Müslümanlar inançta İmamı Eş’ariye ve İmamı Mâtüridiye tabi olacaklar.
2. Dört hak fıkıh mezhebinden birine tabi olunacak.
3. Müslümanlar tek bir Ümmet oluşturacak.
4. Bu Ümmetin başında râşid bir İmam bulunacak ve mü’minler bu zata biat ve itaat edecek.
5. Kur’anı ancak ulema yorumlayacak, cahiller tefsire yeltenmeyecek.
6. Kur’andan sonra Sünnet ikinci kaynak olacak ve Ümmet Sünnete uyacak.
7. Müslümanların en az yüzde doksanı beş vakit namazı dosdoğru kılacak.
8. Farz namazlar ehliyetli imamların arkasında cemaatle kılınacak.
9. Zekat Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha göre dosdoğru verilecek.
10. Halkı irşad edecek, çekip çevirecek, bilgilendirecek, uyaracak, aydınlatacak icazetli ulema yetiştiren İslam medreseleri açılacak.
11. Şeriata bağlı tarikatlar açılacak.
12. Tevhidî eğitim verecek İslam Mektepleri açılacak.
13. İş, ticaret, iktisat, finans hayatını tanzim eden fütüvvet ahlakı, ahîlik teşkilatı kurulacak.
14. İslam mahalle teşkilatı kurulacak.
15. Âmirine bi’l-mâruf ve nâhine`ani’l-münker teşkilatı kurulacak.
16. Her türlü din sömürüsüne son verilecek.
17. Her türlü hizip, fırka, cemaat taassubuna, militanlığına, holiganlığına son verilecek.
18. Müslüman halkın Kur’an, Sünnet ahlakı ile ahlaklı olması sağlanacak.
19. Bütün Müslümanlara,  öğrenilmesi farz olan ilmihal ve ahlak bilgileri öğretilecek ve bunların hayata uygulanması sağlanacak.
Kur’anda ancak böyle birleşilebilir.
Edebiyatla, meallerden kendi kafasına göre ahkam çıkartmakla, İslamcılıklar kaos ve anarşisiyle, reformculukla birlik beraberlik olmaz. Peki ne olur? Manzaraya bakınız, işte bu olur!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi