Son gelişmeler özgür düşüncenin önemini bir kat daha artırdı.
İslam’ın özgür düşünceye verdiği önemi anlayabilmek için Kur’an ayetlerine bakmak kâfidir.

Tefekkür ve tezekkür etmeye, düşünmeye, akletmeye, idrak etmeye, tefehhüm ve tefakkuh etmeye teşvik eden o kadar çok ayet var ki…
Bu ayetler, insan aklının kiralık olmadığını, başkalarını bilinçsiz taklit etmemesi, taassup içinde olmaması gerektiğini hep anlatır.
***
Kur’an’ın nazil olduğu dönemde, Mekkelilerin özelliklerinin başında aklını kullanmamaları geliyordu.

Atalarının dinine o kadar bağlıydılar ki, taassup derecesindeki bu körü körüne bağlılık, onları yeni bir dine inanmaya engel oldu.
Taassup, özgür düşüncelerinin önüne geçti.
Akıllarıyla değil, geleneksel ön kabulleriyle hayatı okuyorlardı.
Atalarından ne gördüler, ne öğrendilerse; tutkuları da oydu.
Adeta, akıl tutulması yaşıyorlardı.
Sembollerle temsil edilen putlar, onların rehberleriydi.
Onlarsız Allah’a ulaşmanın mümkün olmadığına inanıyorlardı.
***
İslam geldi.
Serbest düşüncenin önünü açtı.
Özgürlüğün önündeki engelleri kaldırdı.
Aklı tutsak eden tüm unsurlara savaş açtı.
Putlarsız da Allah’a ulaşılabileceğini ilan etti.
Ancak ve ancak Allah’a kul ve köle olunabileceğini haykırdı.
Allah ile kul arasına giren tüm tağutları ilan ve deşifre etti.
Böylece şirkin yerine, tevhidi yerleştirdi.
***
Günümüzde de bir kısım insanlar, dinlerini başkalarına havale ederek sorumluluktan kurtulduklarını sanıyorlar.
Adeta akıllarını kiraya veriyor, onları devre dışı bırakıyorlar.
Akıllarıyla birlikte, dini, manevi, ruhi, metafizik ve soyut tüm inanç dünyalarını, kayıtsız şartsız bağlandıkları bir faniye ihale ediyorlar.
Sanki, o fâninin şahsında fenâ buluyorlar, fâni oluyorlar.
Hatta, ne garip ve aciptir ki, bunu imanlarının en zirve noktası telakki ediyorlar.
***
Akıl iman etmeyi, iman da ilimle birlikte sâlih amel etmeyi gerektirir.
Akıl olmayınca din de yoktur, amel de…
Unutulmasın, akıl her şey değildir, ama her şey akılla başlar.

twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemi
[email protected]